KCK: Rojava Devrimi, Demokratik Suriye’nin temeli olacak

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 19 Temmuz Rojava Devriminin yıldönümünü kutladı. KCK mesajında, ‘Devrimin büyüklüğü düşmanlarını saldırgan hale getirmiştir’’ denildi.

19 Temmuz Rojava Devriminin 6. Yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklamada bulunan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Rojava’da tüm farklılıkların eşit ve özgür şekilde bir arada yaşadıklarına dikkat çekti. KCK, Rojava devrimindeki kadın özgürlük çizgisinin tüm dünyayı heyecanlandırdığını belirtti.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, ‘’19 Temmuz 2012’de Kürdistan, Suriye ve Ortadoğu halkları için yeni bir dönem başlatan Rojava Devrimi’ni kutluyor, bu devrimde şehit düşen binlerce savaşçı ve halkımızı minnet ve saygıyla anıyoruz. Onların gerçekleştirdiği devrim ve mücadeleleri tüm Kürdistan'da yürütülecek mücadele ve Ortadoğu Demokratik Devrimi’nde yaşatılacaktır’’ dedi.

KCK açıklamasının devamı şöyle:

ÖNDER APO’NUN YARATTIĞI HALK GERÇEKLİĞİ TOPLUMSAL DEVRİME DÖNÜŞMÜŞTÜR

‘’Önder APO’nun Suriye ve Rojava Kürdistan’ında kaldığı 20 yılda yarattığı toplum ve halk gerçekliği 2012 yazında bir toplumsal devrime dönüşmüştür. Rojava Devrimi Önder APO’nun demokratik ulus, örgütlü demokratik topluma dayalı demokratik konfederalizm ve demokratik özerklik çizgisiyle tüm Ortadoğu halkları açısından özgürlük ve demokrasi modeli haline gelmiştir. Rojava’da gerçekleşen kantonlar ve Kuzey Suriye Federasyonu topluma dayalı demokratik gücüyle insanlık dışı çetelere ve dışardan gelen her türlü saldırıya bugüne kadar kahramanca direnmiştir. Ağır bedeller ödeyerek tüm Suriye halklarının özgür ve demokratik yaşamlarının güvencesi haline gelmişlerdir.

TÜRKİYE TÜM HALKLARIN DÜŞMANIDIR

Rojava ve Kuzey Suriye Demokratik devrimi bir daha göstermiştir ki Türkiye sadece Bakurê Kürdistan halkının değil tüm Kürtlerin ve Ortadoğu halklarının düşmanıdır. Türkiye kendi sınırları içinde Kürt ve demokrasi düşmanlığı yaptığı gibi tüm Ortadoğu'da da demokrasi ve Kürt düşmanlığının öncüsü durumundadır. Bu gerçeklik Kürt halkının özgürlüğü ve Ortadoğu halklarının demokratik yaşamı için soykırımcı sömürgeci Türk devletine karşı verilen özgürlük ve demokrasi mücadelesinin önemini ortaya koymaktadır. Bu açıdan Bakurê Kürdistan'da yürüttüğümüz özgürlük ve demokrasi mücadelesi tüm Kürdistan halkının ve Ortadoğu halklarının özgürlük ve demokrasi mücadelesi olmaktadır.

FARKLILIKLARIN EŞİTLİK İÇİNDE YAŞADIĞI YER: ROJAVA

Bugün sadece Suriye’de değil tüm Ortadoğu'da özgürlük ve demokrasiye dayalı istikrar ve barış vahası Rojava ve Kuzey Suriye’dir. Tüm halkların ve inançların kardeşçe yaşaması, dışardan gelen saldırılara karşı ortak mücadele etmesi Ortadoğu’nun kaderini değiştirmiştir. Etnik ve dinsel toplulukların kavga etmeden kardeşlik ve eşitlik içinde birlikte yaşayacakları kanıtlanmıştır. Milliyetçiliğin ve mezhepçiliğin büyük küçük tüm etnik ve inanç topluluklarına düşmanlık olduğu anlaşılmıştır. Farklı etnik ve inanç toplulukları diğer etnik ve inanç topluluklarla demokrasi ve eşitlik içinde yaşadığında özgür ve mutlu olabilecekleri netleşmiştir.

DEVRİMİN KADIN ÇİZGİSİ TÜM DÜNYAYI HEYECANLANDIRMIŞTIR

Rojava Devrimi’nin kadın özgürlük çizgisi sadece Ortadoğu halkları ve toplumlarını değil tüm dünya halkları ve toplumlarını da heyecanlandırmıştır. Bu nedenle dünya halkları Rojava Devrimi’ni bir kadın devrimi olarak tanımlamışlardır. Rojava Devrimi kanıtlamıştır ki; bir ülkede demokrasi ve özgürlüklerin kapsamı kadın devriminin düzeyiyle belirlenmektedir. Ne kadar kadın devrimi ve özgürlüğü o kadar toplumsal devrim ve toplum özgürlüğü olduğu görülmüştür. Kadın özgürlükçü devrim zihniyetiyle özgürlük ve demokrasi tarihinde yeni bir sayfa açılmıştır. Rojava Devrimi’yle birlikte artık özgürlük ve demokrasi düzeyi kesinlikle kadın özgürlük düzeyiyle ölçülecektir.

Rojava ve Kuzey Suriye devrimi demokrasinin ancak toplumcu zihniyet ve değerlerle yapıldığında gerçekleşeceğini göstermiştir. Böylece Önder APO'nun gerçek demokrasinin Batı’nın bireyciliğiyle değil Ortadoğu'nun toplumcu değerleriyle gerçekleşeceği tezi de doğrulanmıştır. Rojava Devrimi’yle birlikte demokratik devrim ve demokrasinin nasıl gelişeceği önümüze bir model olarak konulmuştur. Bundan sonra tüm Ortadoğu ve dünyada demokrasi ve özgür yaşam mücadelesi verenler Rojava devrimini kendilerine örnek alacaktır. Nitekim dünyanın tüm devrimci ve demokratları yüzlerini Rojava’ya dönerek buradaki deneyimi öğrenmeye ve anlamaya çalışmaktadırlar.

DEVRİMİN BÜYÜKLÜĞÜ DÜŞMANLARINI DA SALDIRGAN HALE GETİRMİŞTİR

Şu açıktır ki devrimin büyüklüğü ve gücü düşmanlarını da saldırgan hale getirmiştir. Özgürlük ve demokrasi derinleştikçe ve kapsamlılaştıkça direnişin de kapsamlı ve derin olması gerektiği bir daha görülmüştür. Rojava Devrimi 7. yılına girerken daha güçlü ve amaçlarına daha yakın hale geldiği gibi daha büyük saldırılarla karşılaşabileceği görülmektedir. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da örgütlü halka ve öz gücüne dayandığı müddetçe devrim daha da başarılı olacak; Suriye’yi demokratikleştirme temelinde Ortadoğu devriminin gerçekleşmesinde rol oynayarak kalıcı kazanımlara kavuşacaktır.

Suriye’nin demokratik birliği içinde Rojava Devrimi’nin Demokratik Suriye’nin temeli olacağı inancıyla Kürdistan halkı, Ortadoğu halkları ve Özgürlük Hareketimizin her zaman yanlarında olacağını vurguluyor, bundan sonraki mücadelelerinde üstün başarılar diliyoruz.’’