KCK: Türkiye faşizmini ayakta tutmak için saldırıyor

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, Türkiye’nin Maxmur, Şengal ve Rojava’ya yönelik saldırının faşizmini ayakta tutma amacı taşıdığını ifade ederek faşizme karşı daha güçlü direniş çağrısında bulundu.

Dört Maxmurlu kadının katledilmesiyle sonuçlanan Türk devletinin saldırısının ardından KCK Yürütme Başkanlığından yazılı bir açıklama geldi. Son dönemde artan işgal tehditlerinin, Maxmur ve Şengal saldırılarının özel bir anlam taşıdığının ifade edildiği KCK açıklamasında, Türkiye’nin kendi faşizmini ayakta tutmak için Suriye’yi sürekli savaş içerisinde tutmaya çalıştığı belirtildi.

Açıklamada şunlar belirtildi:

“Kuruluşundan beri varlığını, halkların ve inanç gruplarının fiziksel ve kültürel soykırımı üzerinde inşa eden TC. Devleti, başta Kürtler olmak üzere, Bölge Halklarına ve İnanç gruplarına saldırılarını sürdürmektedir. Faşist TC. Devleti, bu doğrultuda en son Maxmur mülteci kampına ve Şengal’e saldırmış, Kuzey ve Doğu Suriye’de de yeni işgal saldırıları başlatacağı tehdidinde bulunmuştur. BM’nin koruması altında olan Maxmur kampına yönelik saldırıda halkımızdan dört yurtsever kadın şehit düşmüştür. Öncelikle şehitlerimize Allahtan rahmet diliyor, kederli ailelerinin acılarını paylaşıyoruz. Başta Maxmur halkımız olmak üzere, tüm Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz.

SURİYE SÜREKLİ SAVAŞ İÇİNDE TUTULMAK İSTENİYOR

Hiç kuşkusuz Faşist TC. Devletinin, Kuzey ve Doğu Suriye’yi yeni işgallerle tehdit etmesinin, Şengal’e ve Maxmur’a saldırmasının çok özel anlamları vardır. TC. Devletinin, Kuzey ve Doğu Suriye’yi yeni işgallerle tehdit etmesinin nedeni, Halkların orada birlikte kurdukları demokratik, özgür ve eşit yaşamı ortadan kaldırmaktır. Çünkü faşizm, demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği ve barışı kendisine tehdit olarak görmektedir. Suriye’de, demokratik bir düzen kurulduğunda, Türkiye’de faşizmi ayakta tutamayacağını çok iyi bilmektedir. Kendi faşizminin ayakta kalması için, Suriye’yi sürekli savaş içerisinde tutmaya çalışmaktadır. Çünkü faşizm, kandan ve düşmanlıklardan beslenmektedir.

MAXMUR’UN BAŞ EĞMEYEN DURUŞUNA SALDIRILDI

AKP-MHP-Ergenekon faşizminin, mütemadiyen Maxmuru hedeflemesinin nedeni, buradaki halkımızın onurlu duruşu ve kurduğu sistemdir. Maxmur halkımız tam çeyrek asırdır, açlıkla terbiyeden, DAİŞ’vari yöntemlerle başlarının kesilmesine kadar, her türlü saldırıya karşı dik durmuştur. Maxmur halkımız, Sur’dan Cizre’ye, Afrin’den Bamerne’ye kadar halkımızın TC. Faşizmine karşı gösterdiği onurlu direnişin simgesi olmuştur. Onun için faşizm, Maxmur şahsında halkımızın baş eğmeyen onurlu duruşuna saldırmıştır.

ŞENGAL’DE DAİŞ İLE YAPAMADIĞINI BİZZAT KENDİSİ YAPMAK İSTİYOR

TC. Faşizminin, Şengal’i sürekli hedef yapması da tesadüf değildir. Şengal’in şahsında iradeleşen azınlıktaki Halklara ve dini-mezhebi gruplara saldırmıştır. Yüz yıllardır yok etmek için aşağıladığı, sürgünlere yolladığı ve katliamlardan geçirdiği Êzdi halkımızın yeniden iradeleşmesine tahammül edememiştir. DAİŞ’le yapamadığını, bizzat kendisi yapma yoluna gitmiştir. Özünde Êzdiler şahsında Alevilere, Kakailere, Şebek’lere, Asuri-Süryani-Keldani ve Hıristiyanlara saldırmıştır. Hiç kuşkusuz faşist TC. Devleti bu saldırılarla ortalığı karıştırmak, Halkımızı da sindirmek ve korkutmak istemiştir.

BM’NİN TUTUMSUZLUĞU KABUL EDİLEMEZ

Tıpkı 1. Dünya Savaşı sırasında olduğu gibi, TC’nin günümüzde Kürtler ve diğer bölge halklarına yönelik yaptığı saldırı ve katliamlar Uluslararası ve Bölgesel güçlerin bilgisi ve onayı dışında gelişmemiştir. Irak hava sahası ABD’nin denetimindedir. ABD’nin onayı olmadan böyle saldırılar gelişemez. Yine daha önce TC. Devleti, Zeki Şengali yoldaşımıza yönelik saldırının Irak Hükümetinin bilgisi dahilinde yapıldığını söylemiştir. O zaman olduğu gibi, bugünkü saldırı karşısında da Irak Hükümetinin caydırıcı bir tavrı olmamıştır. Aynı biçimde Güney Kürdistan’hükümeti de saldırılara karşı bir tavır ortaya koymamıştır. Bu durum saldırılara Irak ve Güney Kürdistan Hükümetlerinin de onay verdiğini göstermektedir. BM’nin, kendi koruması altında bulunan Maxmur kampına yönelik saldırıya karşı bir tutum almaması, hiçbir biçimde kabul edilemez bir durumdur. Bu durum BM’yi de zan altına sokmaktadır.

MAXMUR VE ŞENGAL HALKININ DİRENİŞİ ONUR VERİCİ

Gerek Maxmur halkımızın, gerekse de Şengal Halkımızın saldırılardan sonra, dik ve onurlu duruşlarıyla faşizme karşı gösterdikleri direniş onur vericidir. Hareket olarak Maxmur ve Şengal Halkımızın bu onurlu duruşunu selamlıyoruz. Kürt, Arap, Türkmen, Asuri, Müslüman, Hıristiyan ve Êzdi bütün Kuzey ve Doğu Suriye Halkımız da faşizmin işgal tehditleri karşısında ayaklanmışlardır. Halklarımız, saldırının sadece Kürtlere değil, birlikte kurdukları demokratik ve özgür yaşama yönelik olduğunu çok iyi görmüştür. Buradaki halkımızın da işgal tehdidi karşısındaki onurlu duruşunu selamlıyoruz. Bu temelde başta Kuzey ve Doğu Suriye Halklarımız olmak üzere, tüm halkımızı topraklarını ve onurlarını korumak için faşizme karşı daha güçlü direnmeye, Kürt dostlarını da bu direnişle dayanışma içerisinde olmaya çağırıyoruz.