Kürt siyasi partileri Azadi Hareketi, İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Kürt Demokratlar Platformu ve Azadi Partisi, belediyelerin gasp edilmesi ve Amed’de HDP önünde hükümet organizasyonuyla gönderilen bazı ailelere ilişkin açıklama yaptı.

Basın açıklaması Azadi Hareketi binasında gerçekleşti. Açıklamanın Kürtçesini Azadi Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Metin Pirani, Türkçesini ise PİA Başkan Yardımcısı Sedat Doğan okudu.

“Kürt legal siyasetinin önünü tıkamak için karanlık bir kampanyanın tasarlandığını” belirten Metin Pirani, 3 büyük Kürt şehrine kayyum atamanın, İstanbul seçiminin intikamını alan siyasi bir darbe olduğunu kaydetti.

İktidarın kayyuma yönelik tepkileri iyi ölçemediğine dikkat çeken Pirani, “Bu yoğun öfkeyi dağıtmak için tam bir algı operasyonu ile toplum içinde çok farklı şeyleri kullanmaya başladı. Çocukları kaybolmuş annelerin acılı yüreklerini sahaya sürdü. Fakat bunu bile yaparken, tanımsız bir çelişki ve tutarsızlık ile tam bir çamura batıyor” dedi.

Pirani, “Çünkü bir yandan polis ve istihbarat marifeti ile anneleri ve kimi vatandaşları HDP’nin önüne yığarken, öbür yandan aynı acı ve masum taleplerle AKP’nin önüne giden anneleri yine polis marifeti ile anında oradan uzaklaştırıp gözaltına alıyor. Bu korkunç çelişkiyi bütün toplum ve dünya çok net olarak görüyor” diye ekledi.

26 yıldır çocuklarını arayan Cumartesi Annelerini ve tüm diğer anneleri anımsatan Pirani, diğer annelere de dikkat çekerek yakını kaybolan bir yurttaşın başvuracağı yegane meşru adresin devlet kurumları olduğunu belirtti.

Pirani şöyle noktaladı: “Gerek bu meselenin gerekse diğer bütün meselelerimizin yegâne meşru çözüm adresi, hepimizi, bütün milleti temsil iddiası olan TBMM çatısıdır. Gelin bütün annelerimizin sorunlarını burada, hemen çözelim. Sırf çözüm arıyormuş gibi yapmak için mağdurları yanlış adreslere yönlendirmek, devlet ciddiyetine yakışmayan telafisi zor bir acizlik ve basitliktir”