Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen soykırım saldırıları sürecinde tutuklanan 53 kişinin yargılandığı davanın 4’üncü duruşması 3’üncü gününde devam ediyor. Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) binası konferans salonunda yapılan duruşmaya farklı cezaevlerinde tutulan tutsaklar getirildi.

Genel Bilgi Tarama (GBT) sorgusu yapıldıktan sonra ailelerden sadece 10 kişinin alındığı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Pero Dündar'ın da katıldığı duruşma yoğun abluka eşliğinde başladı.

'İNFAZLARDAN ETKİLENDİM, İRADEMLE NUSAYBİN'E GİTTİM'

Duruşma da ilk olarak Tokat T Tipi Cezaevi’nde rehin tutulan Hamit Acun söz aldı. Kürtçe savunma yapan Acun, Nusaybin’e neden geldiğini, Kürt sorununun çözümü için devlet ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı görüşmeleri ve sonrasında yaşananları özetledi.

Acun, Şırnak'ta Hacı Lokman Birlik, Silopi'de Taybet Ana ve Muş'ta o süreçte yaşamını yitiren Ekin Van olaylarının kendisini derinden sarstığını dile getirerek, "Nusaybin ve Kürt halkının talebine kayıtsız kalamazdım. Kendi iradem ve isteğimle Nusaybin'e gittim” dedi.

'HER TÜRLÜ İŞKENCEYE UĞRADIK'

Acun, sessizliğin insanlık suçu olduğunu belirterek, "Gözaltına alındığımızda da günlerce hakarete maruz kaldık. Üzerimize sıcak su döküldü, elektrik verildi ve olmayan hakaretlere maruz kaldık. Bu işkence sırasında üç dişim, burnum kırıldı. Dizlerimde yırtık oluştu ve vücudumda üç yıl geçmesine rağmen halen kalan morluklar var. En çok zoruma giden de basın üzerinde teşhir edilmemiz oldu" diye konuştu.

'ONURLU DURUŞ SERGİLENDİ'

Nusaybin'de insanlık adına onurlu bir duruş sergilendiğini vurgulayan Acun, "Kürtlerin bir statüye sahip olması ve kendilerini savunmaları lazım. Bu fikrimden de asla vazgeçmeyeceğim. Ve her yerde de bu görüşümü dile getirip savunmaya devam edeceğim” mesajını verdi.

Mahkemeye öğleden sonra devam etmek üzere ara verildi.