'Oğlum onurlu bir talep için açlık grevinde'

Açlık grevinde olan Hüseyin Çığ’ın annesi Fatma Çığ, “Oğlum şu an açlık grevinde, ben de dışarıda mücadele ediyorum. Oğlum onurlu bir talep uğruna bu eylemde" dedi.

İmralı tecridine karşı açlık grevinde olan binlerce kişiden biri de Şakran Cezaevi’nde 28 yıldır tutuklu olan Hüseyin Çığ. 1 Mart’tan bu yana açlık grevine başlayan Çığ, Şırnak doğumlu. Çığ, ilk olarak Ceyhan Cezaevi, daha sona Maraş Elbistan Cezaevi, Bayrampaşa Cezaevi, Bolu Cezaevi, Antalya L Tipi Cezaevi ve son olarak Ümraniye Cezaevine sürgün edildi. Çığ için annesi Fatma Çığ, çocuklarının taleplerinin insani ve hukuka uygun talepler olduğunu dile getirerek, seslerinin duyulması için herkesin elinden geleni yapmasını istedi.

‘HEVAL AGİT'E VERDİĞİ SÖZÜ TUTUYOR’

Çığ, '90’lı yılların baskıları sonucu ailesinin Adana’ya taşınması ile Seyhan’da büyüdü. Anne Çığ, oğlunu şu sözlerle anlatıyor: “Sevecen bir insan Hüseyin Yani sürekli gülen. Onu hatırlamak için direkt gülüşü gelir insanın aklına. Daha küçücükken, 7-8 yaşlarındayken Heval Agit’i görmüştü. Biraz sohbet etmişlerdi. O gün bugündür, Hüseyin, Heval Agit’e söz vermiş. Oğluma, ‘Git babanlara selamımı söyle. Ve ne olursa olsun sakın devletin silahını alıp koruculuğu kabul etmesinler. Halklarına karşı durmasınlar. Sen de büyü, mücadeleni sakın bırakma” demiş, Heval Agit. O günden sonra çok bağlı bir şekilde mücadele içinde oldu. Çocukken de sorgulayan biriydi” dedi.

KARDEŞLERİ ŞEHİT OLDU

Anne Çığ, 2006 yılında oğlu gibi kendisinin de siyasi çalışmalar nedeniyle 4 sene cezaevinde kaldığını dile getirerek, şöyle devam etti: "Oğlum bugün ne sebeple içerdeyse beni de o sebeple tuttular. 75 yaşındayım, bir çocuğumu Gabar Dağı’nda şehit verdim. Bir çocuğumu Kobanê'de şehit verdim. Bir çocuğum şu an dağda yaşıyor. Biri de şu an cezaevinde açlık grevinde, ben dışarıda mücadele ediyorum. Ben milyon kez bu tecridi lanetliyorum. Buna sebep olanlara da bela okuyorum. Tecrit kalkmadığı sürece bu ülkede huzur yok. Sadece Kürtler için değil, Türkler için de aynı şekilde bizim talebimiz, Türkiye huzur bulmak istiyorsa tecridi kaldırmalı."

‘MÜCADELENİZ HAYIRLI OLSUN’

Oğlu ile birkaç gün önce telefon görüşmesi yapan Çığ, oğlunun, “Anne Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmadan biz bu eylemi bırakmıyoruz. Sen korkma, bizim için üzülme. Sadece mücadeleye devam et” dediğini söyledi. 7000 kişi bu eylem için bedenin açlığa yatırdı. Benim oğlum da onlardan biri, ben onları diğerlerinden ayırmıyorum. Cezaevindeki her genç, herkes benim kardeşim ve oğlum, çocuğum. Bir kere bile ağlamadım. Yani ben bu çocuğun annesiyim, bana ağlamak yakışmaz. Ben dik duracağım, o da benimle birlikte dik duracak. İçeriden birkaç kez telefonda söyledim, ‘hayırlı olsun eyleminiz’ diye. Bana düşen tek şey onu desteklemek ve onun moralini daha da yüksek tutmaktır” şeklinde konuştu.