Oluç: AKP 'defolun' zihniyetini sürdürüyor

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, "31 Mart'taki 'Defolun gidin' zihniyeti ile 'Fırat’ın doğusunu temizleyeceğiz' arasında fark yoktur" dedi.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. 
Oluç,  İstanbul adayları Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım'ın dünkü televizyon programına dikkat çekerek, "Dün akşamki tartışmada oyların çalınmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Oyların çalındığına Binali Yıldırım da inanmıyor" dedi.
Yıldırım'ı eleştiren Oluç, "İstanbul adayı Sayıştay raporlarını nasıl okumaz" diye sordu.
Yıldırım'ın Kürt bölgelerindeki işgalci planlarına vurgu yapan Oluç, "İstanbul halkına hizmet için aday oldunuz, Fırat’ın doğusunu temizlemekten bahsediyorsunuz. Zabıtayla mı temizleyeceksiniz" dedi.
"İki tane Kürtçe cümle kurmakla Kürt seçmeni kandırabileceğinizi mi düşünüyorsunuz" diye soran Oluç, "31 Mart'taki 'Defolun gidin' zihniyeti ile 'Fırat’ın doğusunu temizleyeceğiz' arasında fark yoktur. Etnik temizlik yapacaksınız. Bunu duydu Kürt seçmen" diye ekledi.
İşsizliğe değinen Oluç, "İşsizlikte düşüş yok, bir önceki yıla göre ciddi artış var. Yani şu andaki işsiz sayısı 4 milyon 545 bine yükselmiştir. Bu resmi rakamlar" dedi.
Zorunlu askerlikle ilgili düzenlemelere vurgu yapan Oluç, vicdani ret hakkını savunmayı sürdüreceklerini belirtti.

YARGI REFORMU

Yargı reformu meselesini de ele alan Oluç, şunları kaydetti:
"Yargı reformu meselesi iki nedenle çok önemlidir. Birincisi, Türkiye’de yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiştir. Düzgün işlemeyen bir yargı sistemi vardır ve Türkiye’de toplumun en çok ihtiyaç duyduğu şey adalettir. Adalet arayışı toplumun bütün kesimlerinde yaygın olarak sürmektedir. Hukukun üstünlüğü işlememektedir. Bağımlı ve taraflı bir yargıyla karşı karşıyayız. Toplumun ihtiyacı, yargı alanında ciddi bir reform yapılmasıdır. Dolayısıyla bu meselenin ciddi bir tartışmaya ihtiyacı vardır.
İkincisi, son AB İlerleme Raporu’na baktığımızda, yargı alanı ile ilgili çok ağır eleştiriler dile getirilmiştir. Neden bunlar önemlidir? Çünkü Türkiye yargı faslının açılması için bir talepte bulunmuştur. Yargı faslının açılabilmesi için de Türkiye’nin ciddi bir yargı reformunu gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu durum da önemli olan tartışmayı sürdürmeyi gerektirmektedir.
Meclis’te bulunan partilere sesleniyoruz: Yargı reformu bütün toplumu, herkesi, hem iç hem de uluslararası hukuku çok yakından ilgilendiren bir konudur. Gelin bu konuyu demokratik müzakere yöntemiyle, sakin bir şekilde, ihtiyaçlara cevap verecek bir şekilde tartışalım ve herkesin içine sinen sonuçları hep birlikte ortaya çıkaralım.
Aksi takdirde 'biz en iyisini biliriz, istediğimizi yaparız' şeklinde ortaya koyacağınız, tartışmayacağınız paketler toplumun ihtiyacı olan yargı reformunun gerçekleşmesine yol açmayacaktır. O nedenle önümüzdeki haftalarda enine boyuna demokratik bir şekilde yargı paketini tartışmak ve maddeleri değerlendirmek hepimizin önünde duran önemli bir görevdir."