Temelli: Kobanê düşmedi, ancak sen 24 Haziran’da düşeceksin

Temelli 7 Haziran ve 1 Kasım’da olduğu gibi aynı şekilde nefret dili kullanarak savaş, kan ve gözyaşından beslenmeye çalışıyorlar. Onlar, ‘Kobanê düştü düşecek’ dedi. Kobanê düşmedi, ancak sen 24 Haziran’da düşeceksin.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) seçim çalışmaları kapsamında Antalya’nın Kepez ilçesinde bulunan Kepez Arena’da miting düzenledi. Miting alanı HDP bayrakları ile süslenirken HDP Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, HDP Eş Başkanları Pervin Buldan, Sezai Temelli’nin posterleri ile “Yurttaş, yoldaş, arkadaş Demirtaş”, “Tu dikari”, “Senle değişir” pankartları asıldı. Kitle Yurttaşlar üç farklı arama noktasında didik didik aranarak alana girdiler. Gazetecilerin alana girmesi konusunda sıkıntı çıkartan polisler, canlı yayın aracını ise alana almadı. Sanatçıların repertuvarlarını kontrol eden polisler, bazı sanatçıların özel eşyalarına el koydu. Antalya’nın aşırı sıcağına rağmen yöresel elbise giyen ve ellerinde kesk, sor û zer flamalar taşıyan binlerce kişi alana akın akın gelmeye başladı. Düzenlenen mitinge HDP Eş Başkanı Sezai Temelli’nin ve milletvekili adayları katıldı.

Sezai Temelli ve milletvekili adayları zılgıtlar ile karşılanırken, alanda okunan “Hernepeş” marşı ile birlikte coşku duruğa ulaşırken, alan sık sık “Bizler HDP bizler meclise”, “Direne direne kazanacağız”, “PKK halktır halk burada”, “HDP halktır halk burada” ve “Öcalan” sloganları ile inledi.

Alandaki coşkuya dikkat çeken HDP Antalya İl Eşbaşkanı Cevdet Çağlar, 24 Haziran’ın halkların bayramı olacağını ifade etti. Çağlar, “Gün bizim günümüzdür. Sizler deniz olmuş alana akmışsınız. 6 günümüz kaldı bizler son güne kadar çalışmaya devam edeceğiz. Verdiğimiz mücadele sonucunda Antalya’da 4 vekil çıkartacağız. Bu ülkeyi biz özgürleştireceğiz” şeklinde konuştu. Antalya İl Eşbaşkanı Songül Şarklı ise, “Bizler 7 Haziran’da barajları nasıl başlarına yıktıysak bu seferde yıkacağız. 24 Haziran’daki başarımızı 25 Haziran’ı kutlayarak karşılayacağız. Bunların oyunlarını biliyoruz ancak her şeye rağmen bizler sandıklarımıza da oylarımıza da sahip çıkacağız. Bizler gençlerimiz için, çocuklarımız için, kadınların özgür ve eşitçe yaşadığı bir Türkiye için başarmalıyız. Kazanacağız mutlaka kazanacağız” diye konuştu.

HDP Antalya milletvekili adayı Kemal Bülbül ise, 24 Haziran seçimlerinde AKP iktidarının dayattığı barajın altında kalarak biteceğini söyledi. El ele vererek direnmeye devam edeceklerini belirten Bülbül, “Ülkeye barışı ve özgürlüğü biz getireceğiz. Eşitliği ve toplumsal barışı biz sağlayacağız. Ahmedê Xanî’nin, Roboski anıtını yıkanlar hala utanmadan Kürt halkından oy istiyorlar. Antalyalılar sizler seçiminizi yapmışsınız. HDP’yi zafere taşıyarak bunlara gereken cevabı şimdiden vermişsiniz” dedi.

AKP hükümeti ve Erdoğan’ın büyük kaybedeceğini belirten HDP Antalya milletvekili adayı Deniz Yıldırım, “Bunları yaptıkları götürecektir. Taybet ananın ahı ile gidecekler, cesedi buzdolabında bekletilen cemilenin ahı ile gidecekler. İşinden aşından edilen emekçilerin ahı ile gidecekler bunlar” ifadelerini kulandı.

‘HANGİ BARIŞ BU COŞKUYA ENGEL OLABİLİR’

Halkı selamladıktan sonra konuşmasına başlayan HDP Eş Başkanı Sezai Temelli ise, 24 Haziran’a az bir zaman kaldığına dikkat çekerek, “Sizin coşkunuz ve azminiz o barajı yıkacak ve demokrasinin yolunu açacaktır. Bunu bildikleri için korkuyorlar. O yüzden bu baraj yıkılmasın diye her türlü provokasyonu oynuyorlar. Hangi baraj bu coşkuya engel olabilir. 24 Haziran’da bu barajı yıkmak için taş olacağız, Demirtaş olacağız başlarına düşeceğiz” dedi.

‘KOBANÊ DÜŞMEDİ 24 HAZİRANDA SEN DÜŞECEKSİN’

Seçim çalışmaları boyunca HDP’ye yapılan saldırılara dikkat çeken Temelli, AKP iktidarının nefret söylemleri ile toplumu kutuplaştırarak ayakta durmaya çalıştıklarını söyledi.

Temelli şöyle devam etti: “Tüm seçim çalışmalarında 7 Haziran ve 1 Kasım’da olduğu gibi aynı şekilde nefret dili kullanıyor ve savaş, kan ve gözyaşından beslenmeye çalışıyorlar. Ancak artık kral çıplaktır. Kobanê olayları döneminde yitirdiğimiz insanların sebebi Demirtaş’mış gibi insanları kandırmaya çalıştılar. Kobanê döneminde tüm dünya çağrı yaptık Kobanê düşmesin orada mağdurlar var dedi. Biz bunları yaparken Cumhurbaşkanı ‘Kobanê düştü düşecek’ dedi. Ancak Kobanê düşmedi ama sen 24 Haziran’da düşeceksin. Olaylarda yaşamını yitirenler için meclise verdiğimiz 12 adet araştırma önergesini AKP reddetti. Madem suçlu arıyorsunuz o zaman araştırsaydınız.

‘SURUÇ’DA HERKES HERŞEYİ BİLİYOR’

Efrîn olayının heyecanını yaşamamışlar. Lanet olsun böyle bir zihniyete ve böyle zihniyeti taşıyan iktidara. Kürt anneleri de Türk anneleri de bu zihniyete cevap verebilir. ‘Bu sefer Kandil’de beklenen heyecanı bulamadık’ diye yazıyor bir gazeteci. Biz evlatlarımızın mürüvvetini görmek istiyoruz, cenazelerini değil. Bu da tutmadı arkadaşlarımıza, bizlere saldırmaya başladılar. Maalesef Suruç’u yaşadık. Suruç’ta 4 insan öldü. Kalktılar o yandaş medyaları da yalan haberler yaptılar. Bir içişleri bakanı var ki ülkede insanlar birbirini kırsın diye, düşman olsun diye tahrik ediyor, yalan söylüyor. Suruç’ta herkes her şeyi biliyor. Olayların nasıl olduğunu iyi biliyor insanlar. 3 gün önce esnaf ziyareti oluyor, 3 gün sonra silahlı çeteler ile aynı esnafa gidiyorlar. 3 kişi bir aileden 4 kişi yaşamını yitiriyor. Bu insanlardan bazıları hastanede öldürülüyorlar. Doktorlar, polisler, hatta vali orada. Tıpkı Kobanê olaylarında olduğu gibi kimin suçlu olduğunu biliyorlar. Dertleri HDP’yi baraj altında bırakmaktır. Ülkeyi bu ceberrut iktidardan ve dökülen kandan kurtarmak bizim boynumuzun burcu olsun. İnsanlar yaşasın diye barış gelsin diye mücadele ediyoruz. Bu mücadele kararlığımızı içerde de olsak dışarda da olsak buyun eğmeden sürdürmeye devam edeceğiz.”

‘SEN RUHSUZSUN RUHSUZ’

Çıkıp ruh halini iyi görmedim diyor. Bak densize, sen ruh halinden ne anlarsın. Ruh halinden anlamak için bir ruha sahip olmak lazım, sen ruhsuzsun ruhsuz. Çıkmış aklınca bize eleştiri yapıyor. Bir koltuk uğruna yaptıklarını halklar biliyor. O zaman anlayacaksın kimin ruh hali iyi kimin değil. Demirtaş bir oyluk canları var bunların dedi. Evet, sandığa gideceğiz ve bunları iktidardan düşüreceğiz. Valiler, emniyet güçleri hepsi seferber olmuş, bu iktidar düşmesin diyorlar. Ben burada savcılara, emniyet güçlerine ve tüm kamu görevlilerine çağrı yapıyorum bu iktidar düştü sizde kaldıramayacaksınız. Bu saatten sonra bu iktidarın talimatlarına uymayın. Oyla geldiniz oyla gideceksiniz. Edebinizle gitmeyi bilin. Gitmemek için her türlü tehdit var.

Cumhurbaşkanı seçiminde herkes kendi adayına oy verebilir. İkinci tura kalan muhalefet olarak hepimizce desteklenecek bu Demirtaş’sa Demirtaş, İnce ise İnce. Bugün sayın Desteci bir açıklama yapmış ‘Eğer HDP barajı geçerse biz 400 vekil alamayız. Teşekkür ederiz kendisine, bizler barajı aşacağız ve sizler değil 400, 300 bile alamayacaksınız. Çünkü yeni yaşam yeni siyaset geliyor. Ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti inşa etmeye geliyoruz. Kürt sorununu çözmeye geliyoruz. Onlar Kürt sorununun çözmek istemiyorlar, bunun üzerinden iktidarlarını korumak istiyorlar. Hem savaş politikasına son vermek hem de yolsuzlukları bitirmek için bizler meclise diyoruz.

SAVAŞTAN BESLENİYORLAR

‘Savaşa verilen kaynaklardan tasarruf edin bu ülkenin bir çok sorununu çözeriz’ dedim. Dediler ki Temelli savunma bütçesini kaldıracak. Ben savunmadan değil savaş bütçesinden bahsettim. Sizler sürekli bir savaş yaratmak istiyorsunuz. Çünkü sizler düşmanlıkla ayakta duruyorsunuz. Diyarbakır’da Kürt oluyorlar, Ankara’da kurt oluyorlar. Tüm oylarımız barışa ve onu inşa edecek olan HDP’yedir diyor halklar. Türkiye’nin en büyük sorunu işsizlik TUİK yine işsizlik rakamını düşürmüş ama sokakta her gün işsizlik artıyor. Artık Türkiye’de en az 5 milyon işsiz var. Bunların çoğu gençlerden oluşuyor. Bir kısmı Üniversite mezunudur. Emeklilerin çoğu çalışmak zorunda kalıyor ve çalıştığı işten memnun değil ancak yoksulluktan kaynaklı çalışmak zorunda kalıyor. Asgari ücret açlık sınırının altında, ancak onlar savaş bütçesini savunuyorlar.

SARAYI KAPATIP DEMOKRASİ GETİRECEĞİZ

Bu kadar işsiz var, gençlere kıraathane öneriyor. Ama bu kıraathane okuma yerleriymiş, kırk yıllık kıraathane oldu okuma yeri. Sanki insanlar ne olduğunu bilmiyormuş. Ülkenin kütüphanelerinin yüzde 11’i AKP döneminde kapatılmış ve kütüphaneye gitme sayıları düşmüş. 5 milyon kitabın içinde olacağı bir külliye yapacakmış. Kimsenin gitmeyeceği bir kütüphane yapıyor. Putin demiş ki büyük devletlere yakışır bir şey yapmışsınız. Büyük devletler halkı ile barışık olur, savaş değil adaletle olur. Büyüklük sarayla olsaydı. Birçok baskı ve zulmün yaşandığı ülkelerde de saraylar var. O yüzden o sarayı kapatarak demokrasiyi hep birlikte inşa edeceğiz.

Antalya’nın sorunları o kadar çok ki bu kadar güzel ve zengin bir kent nasıl olurda böyle olur. Çünkü kenti yağmalamışlar. En çok esnaf Antalya’da dükkân kapatıyor. Madem turist çok geliyor da bu esnaf niye kapatıyor. Nereye gidiyor bu paralar bu zenginlik. Çiftçi üretiyor emeğinin karşılığını alamıyor. Eken de biz, üreten de biz o halde yöneten de biz olacağız. Bu ülkenin bir dış ilişkiler bakanı var. Antalya’nın başına dert olmuş. Uyguladığı dış politika yüzünden Antalya üretemez duruma gelmiş. Şimdi Minbic senaryosu üzerinden oy devşirmeye çalışıyor. Gel Antalyalılara sor hele insanlar savaş mı, yoksa aş mı, iş mi istiyor. Halkın hakkını gasp ediyorlar. 24 Haziran’da hakkımızı gasp edenlere en iyi cevabı Antalya verecektir. Bu dertlerimizi hep birlikte çözeceğiz. Ancak yan yana omuz omuza verirsek çözebiliriz. Dün yeni kapıda gördünüz bize vaat edilen Tansu Çiller’dir.

90’lı yıllara dönmektir iktidarın bu vaadine karşı hep birlikte biz 90ları istemiyoruz geleceğimizi istiyoruz ve hep birlikte sahip çıkacağız. Ondan kaynaklı Çiller’i de Ağar’ı da kendileri de o beyaz Toroslara binip tarihin çöplüğüne gideceklerdir. Bizler bu ülkenin bir geçiş programına hazırladık. Demirtaş kazanması durumunda, ‘ben sarayı ve yetkilerini kullanmayacağım’ dedi. Bu geçiş süreci yaklaşık 2 yıl sürecek bir demokratik anayasa, herkesi kapsayan, sivil ve siyasal toplumu, evrensel hukuk değerlerine sahip çıkan, insan haklarından taviz vermeyen bir anayasaya yapacağız. Ortak vatanda demokratik cumhuriyeti beraber inşa edeceğiz. İşsizliğe yoksulluğa son vereceğiz. Gençlerimizin yeteneğine göre eğiteceğiz. Sağlık bir haktır, herkes yararlanacaktır. Ondan sonra bu ülkeye barışta gelir, demokraside gelir. Şimdi bunun zamanıdır. Yurtdışındaki kardeşlerimiz oy vermeye başladılar. Bizler de 24 Haziran’da tamamlayacağız. Biliyoruz bunlar çalar huylu huyundan vazgeçmez. Bizlerde onların çalamayacağı kadar oyu sandıklara götüreceğiz. 25 Haziran sabahı o sandıklarda umut, barış ve özgürlük çıkacak, kısaca HDP çıkacaktır. Dost ve düşman bilsin ki kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Bizler yürüdükçe umut peşimizden gelir, demokrasinin yolu açık, bizler sel olur o barajı yıkacağız. Dönen dünsün yolundan biz dönmeyiz yolumuzdan.”

Yapılan konuşmalardan sonra Demirtaş’ın TRT’ye yaptığı konuşma dinletildi. Miting sanatçı İlkay Akkaya’nın ezgileri ile son buldu.