Temelli: Ortaklaşırsak faşist blok yıkılır!

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Faşist bloku yıkmanın yolu, iktidara karşı her zeminde mücadeleyi ortaklaştırmaktan geçiyor" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Fatih’te bulunan Samatya Kültür Derneği’nde Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatlarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltıya, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek, milletvekilleri Ayşe Acar Başaran ve Mehmet Rüştü Tiryaki'nin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. 
ÖHD Eşbaşkanı Ayşe Acinikli, HDP ile birlikte bu sürecin altından kalkmaya çalıştıklarını belirterek, kendilerine düşen görevi yerine getirmeye çabası içinde olacaklarını söyledi. 

ETHA'YA BASKIN

Temelli'nin konuşmasından satır başları ise şöyle:
"Başınızı kaşıyacak vaktiniz yok. Bu sabah da keza öyle. Birkaç gündür süren hukuksuzluğa ve adaletsizliğe tanıklık ediyoruz. Etkin Haber Ajansı’nda (ETHA) haber kovalayan, gazetecilik yapan arkadaşlarımız gözaltına alınıyor. Neden gözaltına alındıkları ortada. Çünkü gazetecilik yapıyorlar. Hakikatin sesini halkla, toplumla buluşturmaya çalışıyorlar. Hakikatin sesine tahammülü olmayan bu iktidar her zaman olduğu gibi gazeteci arkadaşlarımızı gözaltına alındı. OHAL Türkiye’de olağan hale geldi. Üzgünüz. Bir an önce arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Ama ondan öte binlerce arkadaşımız, yoldaşımız cezaevlerinde haksız ve hukuksuz yere onların da bir an önce serbest bırakılmaları gerekiyor. Bu çabamızda belki de en önemli yük sizlerin sırtında. Ben her şeyden önce burada olan arkadaşlarımıza ve burada olmayan arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. 

TUTSAK AVUKATLAR

Bu OHAL anlayışının ne kadar hakim olduğuna dair bir fotoğrafa daha bakmak isterseniz, bugün Türkiye cezaevlerinde 500’den fazla avukatın tutuklu olduğunu biliyoruz. Birçok avukat arkadaşımız görevini yerine getirirken, adaletin peşinden koşarken hep bu baskıyı iktidar tarafından üzerinde hissediyor. Bunların baskılarına karşı çok iyi bir iş çıkardığınızı biliyorum. 

'DİRENİŞ ÖCALAN'IN SESİNİ DUYURDU'

İktidarın özellikle hırsızlığı, şaibeyi, yolsuzluğu adet haline getirdiği seçim döneminde hukukçuların rol alması önemli. Sizlerin emeğiyle hem 24 Haziran'da hem de 31 Mart seçimlerinde iyi bir iş çıkardık. Bu yolsuzluğun ve adaletsizliğin bir nebze önünü kesebildik. Bütünüyle ortadan kaldırmak mümkün değil. Mesela Şırnak’ta ne yaparsanız yapın, siz orayı garnizona çevirmişseniz orada seçim kazanma şansınız olmuyor. Bu hukuksuzluğun üzerine gitmeyi önemsiyoruz. Bu da sizlerin sayesinde oluyor. 
Açlık grevleri eylemleriyle Türkiye tarihinin belki de en önemli eşiğinden geçildi. Kritik ve önemliydi. Direniş sayesinde Öcalan’ın sesi duyuldu. En kritik muhatabıdır ve rolü önemlidir. Mutlak tecrit ile hukuksuzluğun en derin hali yaşanmıştır. Türkiye’de hukuksuzluk domino etkisi yaratmıştır. Kadın ve emekçi cinayetlerine bakın, Türkiye’nin her yeri mezarlığa dönüşmüştür.

'FAŞİST BLOKU YIKMAK...'

İktidar 25 yıl boyunca İstanbul’un tarihsel ve kentsel dokusunu yok etti. Üçüncü havalimanını yaparken, kuzey ormanlarını yok etmişler. Bu iktidar faşist blokla ayaktadır. Faşist blolu yıkmanın yolu da iktidara karşı her zeminde mücadeleyi ortaklaştırmaktan geçiyor."

GÜNGÖRDÜ'YE ZİYARET 

Temelli, daha sonra Zeytinburnu Belediyesi'nde çalışırken "güvenlik soruşturması" gerekçe gösterilerek ihraç edilen ve 443 gündür işine geri dönme talebiyle mücadelesini sürdüren 19 yıllık kamu emekçisi Kenan Güngördü’yü ziyaret etti. 
Temelli, "Bugün 15-16 Haziran'ın 49'uncu yıl dönümü. Türkiye bugün 15-16 Haziran'ın çok daha gerisine düşmüş durumda. Ama biz de kararlıyız. İktidarın bu saldırısına karşı biz emekçiler, kadınlar, gençler olarak omuz omuza bu düzene karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.

GÜNGÖRDÜ: EMEK VE DEMOKRASİ DEMEYE DEVAM

Temelli'nin konuşmasından sonra eylemine ilişkin kısa bir açıklama yapan Güngördü ise, Temelli'ye teşekkür ettikten sonra şunları söyledi: "Bugün eylemimin 443'üncü günü. 'Örgüt elemanı', 'örgüt ile irtibatlı ve iltisaklı' olduğum gerekçesiyle 'güvenlik soruşturması' adı altında saçma sapan bir şekilde işten atıldım. 136 bin insan böyle işinden edildi. Biz emek, barış ve demokrasi demeye devam edeceğiz."