Güven'in kızı: Annem en kötü koşullarda bile hep morallidir

HDP’li vekil Leyla Güven’in kızı Sabiha Temizkan, açlık grevinde olan annesinin güçlü bir kadın olduğunu söyleyerek, "Annem en kötü koşullarda bile hep morallidir" dedi.

Tutsak milletvekili ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sona ermesi için 8 Kasım’dan bu yana açlık grevinde bunuyor. Güven’in eylemi bir ayını doldurdu.

HDP'liler de Güven’e destek amacıyla aynı taleple Amed, Riha, Van, Mardin, Mersin, Adana gibi Kürdistan ve Türkiye kentlerinde ikişer günlük açlık grevleri eylemleri başlattılar. Ayrıca PKK ve PAJK'lı tutsaklar 27 Kasım'dan itibaren tüm cezaevlerinde açlık grevleri başlattılar.

Sabiha Temizkan, Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan annesinin mevcut durumuna ilişkin ANF'nin sorularını yanıtladı.

GÜVEN, EYLEMİNDE KARARLI

Annesi Güven ile en son eylemin 26'ıncı gününde görüştüğünü belirten Temizkan, şunları aktardı: "Annemle en son açlık grevinin 26. gününde açık görüş yaptık. Genel sağlık durumu iyi ancak kilo kaybediyor ve kritik aşamaya gelmiş durumda. Morali yüksek, talebinin karşılık bulması için eylemini sürdürmekte kararlı olduğunu ifade ediyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'de toplumsal barışın sağlanmasında önemli bir rolü olduğunu ve ona uygulanan tecridin Kürt halkına uygulandığını söylüyor. Dolayısıyla bu eylemi de barış konusundaki çabalarının bir parçasıdır. Açlık grevi kararını açıklarken 'Barış Anneleri'nden ve halkımızdan barışı getiremediğimiz için özür diliyoruz' demişti. Buna ek olarak da Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması ile barışa dair umutların tekrar yeşereceğini düşünüyor. Canını ortaya koyduğu eylemini talebi karşılanana kadar sürdürmekte de kararlı."

'EYLEMLER ANNEME GÜÇ VERİYOR'

Annesinin dışarıdaki Kürt siyasetçilerin ve diğer cezaevlerindeki siyasi tutsakların aynı taleple başlattıkları açlık grevi eylemleri hakkındaki düşüncelerini de paylaşan Temizkan, şöyle konuştu: "PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması aslında yalnızca annemin değil partisi HDP'nin ve Eşbaşkanı olduğu DTK'nin de talebi zaten. Annem kendi iradesiyle bir direniş başlattı ve buna öncülük etti. Kendisine yönelik eylemler de ona inanılmaz güç veriyor. Her fırsatta başka halklardan, partisinden ve demokratik kesimlerden gelen desteğe teşekkürlerini iletiyor. Bu destek ne kadar büyürse talebinin karşılık bulmasının da o kadar mümkün hale geleceğini vurguluyor. Tüm cezaevlerine yayılan bu açlık grevi eylemlerinin ve annemin de kritik aşamaya gelen açlık grevinin sonlanması için barış isteyen herkesin sesini yükseltmesini diliyorum. Artık hiç kimse özgürlük ve barış talebi için can vermesin.”

'ANNEMİN EYLEMİNİ ANLAYABİLİYORUM'

Annesinin çok güçlü bir kadın ve en kötü koşullarda bile hep moralli olduğunu vurgulayan Temizkan, "Annem, bana da hep güç verir. Yanına gittiğimde onun iradesi karşısında çaresiz kalıyorum" dedi.

Temizkan şunları ekledi: “Bedeni eriyor ama o çok coşkulu. Halkların umuduna bir nebze de olsa soluk olduğunu bilmek onda inanılmaz bir motivasyon yaratıyor. Bir Kürt kadını ve gazeteci olarak yıllardır çatışmalı sürecin yarattığı acıları yakından takip ediyorum. Çözüm süreci ile birlikte halkların yaşadığı acıların son bulacağına dair umudu gördük.

Annemin ömrünü barışa adamış bir kadın olarak kaygısını ve bu uğurda canını ortaya koyduğu eylemini buradan baktığımda anlayabiliyorum. Toplumsal barış bu topraklarda yaşayan herkesin en acil ihtiyacıdır. Bende basın ve ifade özgürlüğünün ayaklar altına alındığı bu süreçte gazetecilik yapmaya çalışıyorum. Akademisyenlerden hekimlere kadar barış talebini yükselten herkesin yargılandığı bir dönemde daha yüksek sesle 'Barış' demekten başka bir yol yok diye düşünüyorum."