TEV-DEM, 'Efrin'de soykırım saldırısı var' dedi ve çağrı yaptı

Efrin’de saldırıları 51’inci gününe girerken, yüzbinlerce sivilin yaşadığı kent merkezi aralıksız bir şekilde bombalanıyor. Saldırılara ilişkin açıklama yapan TEV-DEM, serhildan çağrısında bulundu.

TEV-DEM Yürütme Kurulu yaptığı açıklamada, dünyanın her tarafında yaşayan Kürt halkına Efrin için ‘aralıksız serhildan’ çağrısı yaptı.

TEV-DEM açıklamasında, “Efrin’de çocuk, kadın, yaşlı herkes Türk devletinin işgal ve soykırım saldırısı altındadır. Kuzey, Güney, Doğu, Rojava bütün Kürdistan’da herkes biliyor ki bugünlerde halkımızın kaderi belirleniyor. Buna karşı tarihi bir tutum gereklidir. Bunun için tüm halkımıza hemen serhıldana kalkmalı ve Efrin’e sahip çıkma çağrısı yapıyoruz” denildi.

TEV-DEM açıklaması şöyle:

Kritik ve tarihi bir süreçten geçiyoruz. İşgalci Türk devleti Efrîn’de halkımıza karşı vahşi katliam etnik temizleme saldırısı yürütüyor. İşgale, etnik soykırım ve Efrîn’de katliama karşı halkımız savunma gücüyle destansı direniş yürütüyor. İşgalci Türk devleti Rusya’nın desteğiyle ve onayıyla Efrîn’de işgalci katliamlarını gerçekleştiriyor. Uluslararası güçlerin sessizliği ise, halkımız üzerinde saldırı ve zulmün sınırsızca yürütülmesine onay vermesi anlamına geliyor.

Erdoğan’ın işgalci ordusu, DAIŞ ve El-Nusra faşist çete grupları işgalci ve soykırımcı saldırılarına karşın; 51 gündür direnen halkımız ve fedai ruhla direnen YPG-YPJ savaşçıları karşısında yaşadığı zorlanmayı hiçbir zaman yaşamamıştır. Günlük olarak attığı binlerce havan, tank top, kaytuşa, hava saldırısı ve helikopterlerle saldırılarına karşı binlerce kayıp verdi. İşgalci Türk devletinin amacı, bu tür saldırılarıyla Efrîn halkını göç ettirmek ve Efrîn’i Kürtlerden temizlemektir. Fakat halkımız direndi ve topraklarını terk etmedi. İşgalci ordu buna karşılık da, ahlaksızca bir şekilde bütün tekniğini kullanarak, zorla halkı göç ettirerek Efrîn’i tümden Kürtsüzleştirmek istiyor. Bu nedenle, Efrîn’de yürütülen savaş sadece askeri değil stratejik bir savaştır. Erdoğan ve çeteleri, Efrîn’de Kürtlere karşı etnik soykırım ve katliam gerçekleştirerek Türkiye’ye göç eden Arapları Efrîn’e yerleştirmek istiyor. İşgalci Türk devleti ve Rusya, Guta’ya karşı Efrîn, Efrîn’e karşı Guta’yı getirerek, insanlığa karşı büyük suç işliyor. İşgalci Türk devletinin planı, tek bir Kürt ferdi kalıncaya dek Kürt etnik kimliğini yok etmektir. Bu nedenle farklı güçlerle her türlü kirli planı yapmaktadır. Fakat, Rusya’nın kendi çıkarı için Efrîn halkını kurban etmesi kabul edilemez ve bugünden sonrada ne yazık ki, Kürt halkının dostluğunu kazanamayacaktır.

Efrin direniyor. Efrin’nin direnişi insanlığın direnişidir. Efrin’de işgalci Türk ordusunun uçak ve top saldırısıyla şehit düşen Kürt kızları ve oğulları insanlık onurunu korumak için DAİŞ ve Nusra çetelerine karşı direnmişlerdi. Dünya insanlığı kendi onuru için Efrinli Kürt gençlerine destek vermelidir. Avrupa ve ABD’nin DAİŞ ve Nusra çetelerine karşı direnen bu Kürt gençlerine onur borcu vardır. ABD ve Avrupa, Efrin’de gerçekleştirilen etnik temizliğe karşı tutum sahibi olmalıdırlar.

İşgalci Türk ordusu ile DAİŞ ve Nusra çeteleri Efrin’de sivilleri katlediyorlar, Efrin demografisini değiştiriyorlar, bunun için günlük olarak binlerce ton bomba yağdırıyorlar. Halkımızı bu saldırılarda her gün şehit vermesine rağmen tarihi bir direniş sergiliyor. Çünkü Efrin halkımız, Türk devletinin halkı göçe zorlayarak, Kürtlerden temizlemek istediğini gayet iyi biliyor.

Onun için saldırılar hangi düzeyde gelişiyorsa, bu karşı görkemli direnişte yürütülüyor. Bu direniş varlık-yokluk ikilemi ile, ya köle bir yaşam ya da özgür yaşam tercihi üzerinden geliştiriliyor. Kürt halkı yüzlerce yıldır yaşadığı toprakları kesinlikle terk etmeyecektir. Onun için biz Efrin’de halkımızın yürüttüğü bu görkemli saygı ile selamlıyoruz ve bilinmesini isteriz ki, işgalcilik ve sömürgecilik olduğu sürece buna karşı direnişt de olacaktır. Efrin’in dağlarını, ovalarını, köyleri ve kasabalarını değil, onlara verecek tek bir karış toprağımız dahi yoktur. Efrin kenti sonuna kadar kendisini koruyacak ve direnecektir. Önderlik, örgütlülük, kararlılık ve savunma gücüne sahip bir halk karşısında kesinlikle hiçbir güç duramayacaktır. Bu anlamıyla Efrin, Erdoğan’ın işgalci ve ordusuna, talancı DAİŞ ve Nusra çetelerine mezar olacaktır. Halkımızın geliştirdiği direnişle Efrin coğrafyası işgalci güçler için tam bir bataklığa dönüşecektir. Er ya da geç, bedeli ne olursa olsun sonuçta kazanan kesinlikle direniş ve özgürlük olacaktır.

Efrin halkımız yalnız değildir. Efrin tüm Kürdistandır. Efrin direnişini kendi direnişi olarak göre ve bu direnişe katılmak için Kuzey Suriye’den Efrin’e giden ki Arap, Süryan, Çerkez, Ermeni, Türkmen, Kürt vd. tüm halkların bu tutumu tarihi bir anlama sahiptir ve son derece değerlidir. Bu tutum, demokratik ve özgür yaşamın garantisidir. Efrin direnişini kendi direnişi olarak gören, orada gerçekleştirilen soykırımı kendi soykırımı olarak da nitelendiren kuzey Suriye halklarının bu tutumu her türlü taktire şayandır. Biz de TEV-DEM olarak halklarımızın Efrin’e dönük başlattıkları bu kutsal yürüyüşü saygıyla selamlıyoruz.

Oldukça tarihi gelişmeler yaşadığımız bu günler de, Efrin’de çocuk, kadın, yaşlı herkes Türk devletinin işgal ve soykırımı saldırısı altında bombardımana tabi tutulmaktadır. Bunun için dört parça Kürdistan, kuzey Kürdistan, Avrupa’da ki halkımız, herkes biliyor ki bugünlerde halkımızın kaderi belirleniyor. Buna karşı tarihi bir tutum gereklidir. Bunun için tüm halkımıza hemen serhıldana kalkma ve Efrin’e sahip çıkma çağrısı yapıyoruz” denildi.