HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik ağırlaştırılmış tecride ilişkin ANF'ye değerlendirmelerde bulundu. Dünyada böyle bir hukuksuzluğun bir örneği olmadığına dikkat çeken Tiryaki, "Türk devleti kendi yasalarını ayaklar altına aldı. Öcalan'a uygulanan tecrit hukuksuzdur. Ulusal ve uluslararası hiç bir hukukta yeri yok. Bu uygulamaların tek sebebi var o da siyasidir. Hükümet bu kararla toplumu cezalandırıyor.

Başta DTK Eşbaşkanı ve Hakkari vekili Leyla Güven olmak üzere cezaevleri ve bir çok ülkede açlık grevi eylemleri ile tecride tepki gösterildi. Tecridin sona ermesi için başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri devam ediyor. Hiç bir tutsak kendisi için bir şey istemiyor, tek amaçları tecridin kırılmasıdır" diye konuştu.

Kürt Halk Önderi Öcalan'ın Türkiye siyasetinde belirleyici bir rolü olduğunu söyleyen Tiryaki, bunun 2013-2015 yılları arasında yaşanan gelişmelerden de belli olduğunu belirterek, "Bütün siyasiler sayın Öcalan'ın gücünü kabul etti. Devlet de sayın Öcalan'ın siyasetini kabul etti. Öcalan ile aile ve avukat görüşleri farklı, siyasi görüşmeler farklı. Tecridin sona ermesi için Öcalan'a siyaset yolu açılmalıdır. Kaos, savaş ve gerginliğin ortadan kaldırılması için sayın Öcalan her şekilde siyasi tartışmalara katılmalıdır. Barış ve demokrasi yolu açılmalıdır. Bugün Türkiye'nin Öcalan'ın siyasetine ihtiyacı var" dedi.

CPT SORUNLARI ÇÖZMEK YERİNE DAHA DA DERİNLEŞTİRİYOR

Leyla Güven'in 71 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlatan Tiryaki, Türkiye'de hukuki bütün yolların tıkandığını kaydetti. Meclisin sessizliğine de tepki gösteren Tiryaki, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer bugün sayın Leyla Güven Filistin milletvekili olsaydı ve açlık grevinde olsaydı acaba Türkiye meclisi yine bu kadar sessiz kalır mıydı? İnanın o zaman meclis ve hükümet bu kadar sessiz kalmazdı. Ama maalesef bu meclis vekilinin çığlığına karşı sessiz kalıyor. Biz her gün vekil arkadaşlarımızla Leyla Güven'in çığlığı oluyoruz. Meclisin diğer vekilleri vicdan ve adalet duygularını yitirmiş. Hiç kimse 71 gündür devam eden bu çığlığa sessiz kalmamalı. Unutulmasın ki bugün Leyla Güven, bu ülkenin barışı için açlık grevinde."

İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) tecride karşı tutumuna da tepki gösteren Tiryaki konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Sayın Öcalan uluslararası komplo sonucu Türkiye'ye teslim edildi. CPT ile diğer kurumların sessizliği komplonun devamdır. CPT kuruluş ilkelerini unutmamalı ve biran önce görevini yerine getirmeli. CPT avukatların tüm başvurularına karşı somut bir adım atmıyor. CPT'nin bu tutumu bizi farklı düşüncelere itiyor. İmralı'da yaşananlar ve uygulanan tecrit kaynağını CPT'den alıyor. CPT yaşanan hukuksuzlukları çözmek yerine daha da derinleştiriyor. Bu tutum hiç bir şekilde kabul edilemez. CPT ve diğer kurumların biran önce devreye girmesi gerekiyor."