PKK ve PAJK'lı tutsaklar adına D. Kaya tarafından yapılan açıklamada, "Tecride karşı 30 arkadaşın dahil olmasıyla süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine gireceğiz" denildi.

PKK'NİN YIL DÖNÜMÜ KUTLANDI

Tutsakların açıklaması şöyle:

"Tüm soylu güzellikleri içinde barındıran partimiz PKK'nin 41. yıl mücadelesini, toplumsal yaşamın eşit ve özgürce yaşanır kılınmasına dönük yoğun bir tempoyla savaşım içerisinde olduğu bir yıl olarak görüyoruz.

Toplumsal yaşamın güzelleştiren bütün etkenleriyle bütünleşen ve  halklaşan partimiz PKK'nin 41. yılını, halkların demokratik ve  özgürlük bilinciyle yürüme yılı olarak görüyor ve  her koşul ve şart altında mücadele ölçüsünü büyüteceğimizi belirtiyoruz. 

Mücadele tarihimizde yaşamın temel gayesi olan anlamı bulmak ve onunla yaşamak için büyük bedeller ödeyen kahraman şehitlerimizi 41. mücadele yılımızda saygıyla, minnetle anıyoruz. Böylesine coşkun akan nehirler gibi büyüyen partimiz PKK'yi toplumsallaştırarak yaşamın anlamına, hakikatine oturtan  Önder Apo'nun yoğun çaba ve emeklerine ideolojik ve felsefik paradigmasal hakikatine  layık bir duruş sergilemek adına kendimizi arındırıyor, direnişimizi daha da yükselteceğimizi belirtiyoruz.  

'TECRİT KIRILANA KADAR ASLA!'

Bu minvalde soykırımcı faşizmin Önderliğimiz üzerinde yürüttüğü tecridi kırana kadar direnişten asla vazgeçmeyeceğiz. AKP-MHP soykırımcı faşizminin halklar üzerindeki işkencesine karşı her nerede olursak olalım direneceğiz. Bugün Önderliğini sahiplenen, tecridi kabul etmeyen halkların eylemi, Erdoğan'ın dikta rejimi tarafından bastırılmaya, sindirilmeye çalışılsa da başarılı olamayacak. Dışarıda Önder Apo'nun üzerindeki tecridi kırmak için açlık grevine giren Kürt halkı, baskın, gözaltı ve tutuklamalarla sindirilmek istenilse de kesinlikle bunun sonuç vermeyeceği bilinmelidir. Bizler, Kürdistan ve Türkiye zindanlarında bulunan PKK ve PAJK'lı tutsaklar olarak, 27 Kasım'dan itibaren girmiş olduğumuz süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemini bir üst aşamaya aldığımızı belirtiyoruz. 

Halkların taleplerini hiçe sayan bir devlet realitesi  tek adam rejiminin egolarına kurban edilmiş, bu nedenle  böylesi bir ortamda direnmekten başka herhangi bir alternatifimiz kalmamaktadır. Kürt halkına ve seçilmişlerine tahammül edemeyen soykırımcı faşist Erdoğan rejimi, bizleri tutsak almış olabilir ancak hiçbir şekilde  teslim olmayacagımız bilinmelidir. 

'FAŞİZMİN KÜRDE TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ'

Ülkeyi derin bir kaosa sürükleyen Erdoğan rejiminin, kana doymayan bir politikayı kendine meşru görerek sivil insanların üzerine tonlarca bombalar yağdırması tamamen insanlıktan çıkma olayıdır. Maxmur kampına dönük gerçekleşen bombardırman, Şengal'e dönük gelişen saldırılar faşizmin Kürde olan tahamülsüzlüğüdür. 

'16 ARALIK'TAN İTİBAREN...'

Gelinen aşamada soykırımcı faşist iktidarın savaşı tırmandıran politikalarına karşı tavırsız kalmayacagız. Önderliğimiz üzerindeki tecridin son bulması için  süresiz-dönüşümlü eylemimizi sonuç alınana kadar devam ettireceğiz, bu eylemle birlikte 16 Aralık'tan itibaren Amed D, Amed E, Gebze, Kandıra, Van ve Patnos zindanlarında toplamda 30 arkadaşın dahil olmasıyla süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine gireceğimizi belirtiyoruz. 

Tecrit kırılana kadar her 10 gün arayla farklı zindanların da dahil olmasıyla süresiz-dönüşümsüz eylemimiz olacaktır. Tek gündemimiz; Önderliğimiz üzerindeki tecridin kırılmasıdır. Bu nedenle eylemimizi sonuç alana kadar sürdüreceğimizi belirtiyoruz. Bu bağlamda tüm ilericileri, demokrasi savunucularını, aydın, akademisyen, yazar, sanatçı ve kendine demokrat diyen herkesi bu onurlu direnişimizi sahiplenmeye ve Erdoğan rejimine karşı direnmeye çagırıyoruz."