Aydeniz: AKP Kürt illerinde hüsranla karşılaşacak

HDP’nin Amed 2. Sıra Milletvekili Adayı Saliha Aydeniz, "Halkta ciddi bir umut var. Halk, sessiz kalınarak bir yere varılamayacağının farkında. AKP 24 Haziran’da hüsranla karşılaşacak" vurgusunda bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 24 Haziran seçimlerine iki hafta kala Amed’deki 12 milletvekili adayı ile çalışmalarına devam ediyor. Bu adaylardan biri olan Saliha Aydeniz, yaklaşık 25 yıldır gerek kamusal gerekse siyasal alanda mücadelede. Aydeniz, son olarak Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) başkanlık divanı üyesiydi. HDP, onu Amed’den ikinci sıra milletvekili adayı gösterdi.

Aydeniz, ANF'ye değerlendirmelerde bulundu...

‘EŞİTSİZ DAĞILIM VAR'

Yıllardır Kürdistan’da yaşanan sorunların Türkiye’nin bütünlüğü içerisinde değerlendirildiğinde bir eşitsiz dağılımın söz konusu olduğunu belirten Aydeniz, şunları kaydetti: “Kamusal hizmetlerin özellikle sağlık ve eğitimde yeterince eksikliklerinin olması, Kürt halkının siyasi statü talepleri söz konusu. Bilinir ki statü ve siyasal hak talepleri çerçevesinde 40 yıldır verilen bir mücadele var. Ben de bu siyasi mücadelenin bir neferi olarak şimdiye kadar yer aldım. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesinin bir ayağı da parlamentodur. Dolayısıyla şimdiye kadar yürütmüş olduğum tüm siyasi, toplumsal ve kamusal mücadelenin bir boyutunun da parlamentoda olması gerektiğine inandığım için bu dönemde HDP’den milletvekili adayı oldum. Parlamentoda bunun mücadelesi üzerine çalışmalar yürüteceğim.”

HDP’den neden milletvekili adayı olduğunu da anlatan Aydeniz, mevcut siyasi partiler arasında kendisine en yakın gördüğü partinin HDP olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

"Bütün halkların, inançların, farklı kesimlerin, ötekileştirilenlerin, kadınların ve gençlerin partisi olarak görünen bir parti olduğu için aday oldum. HDP, kadın katliamlarının, hak ve özgürlüklerin, kısıtlamaların had safhada olduğu bu ülkede, kadına yönelik eşitlikçi politikaların, eşitlikçi temsiliyetin olduğu bir partidir. Ayrıca HDP, gençlerin yaşadığı eğitim ve sağlık hakkı gibi sorunlara da cevap olabiliyor. Bunların dışında HDP, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesi konusunda Kürt ve Kürdistan halkının statü talebine net bir şekilde cevap verebiliyor. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde geniş bir yelpazede ve renkli bir şemsiye altında bir arada politika ve perspektifleri olduğu için HDP’den milletvekili adayı oldum” dedi.

‘HALKTA CİDDİ BİR UMUT VAR’

Aydeniz, seçim kampanyaları kapsamında yürüttükleri çalışmalara ilişkin de şu bilgileri paylaştı:

“Köy köy, sokak sokak, tüm mahalleleri dolaşıyoruz. Bütün kesimlerin kapılarını çalışıyoruz. Yapmak istediklerimizi, politikalarımızı ve birlikte nasıl kazanabileceğimizin argümanlarını halkımızla paylaşıyoruz. Özellikle Amed'de çok büyük bir umut, destek, coşku ve heyecanın olduğunu belirtmekte fayda görüyorum. Çünkü son üç yılda yaşanan baskıya, zulme, imha ve inkâra halkın sandıkta net bir cevap olacağı gerçekliği söz konusu. Dolayısıyla insanlar 24 Haziran’ı dört gözle bekliyorlar. Halkımızda bahsettiğim tüm bunların hesabını sandıkta görme gibi bir bekleyiş var. Halkta ciddi bir umut ve sessiz kalınarak bir yere varılamayacağının farkına varma hali var. O nedenle her seçim bürosu açılışımız mitinge dönüşüyor. Büyük umutlarımız var ama tabii ki bu umutlarımızı sadece 24 Haziran’a endekslemiş değiliz. Sonuçta yüz yıldır, özelde de kırk yıldır çok ciddi bir mücadele yürütüyoruz. Her yönüyle direniyoruz ve bu mücadeleyi bir enerjiye dönüştürerek 24 Haziran’da güçlü bir cevap olmayı hedefliyoruz.”

‘SALDIRILAR, SANDIKTAKİ TAVRI BELİRLEYECEK’

Sur, Cizre, Nusaybin gibi öz yönetim alanları başta olmak üzere 24 Haziran seçimleri kapsamında açtıkları seçim bürolarının, halk buluşmalarının miting havasında coşkusuyla geçtiğini aktaran Aydeniz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Katliamların had safhada yaşandığı ve direnişin hakim olduğu alanlarda 16 Nisan 2017'de çıkan referandum sonuçlarının bir cevap olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla 24 Haziran’da bölgede farklı sonuçlar bekleyenler hüsran ile karşılaşacak. Halkımız onca katliamların yaşandığı süreçleri bugün yaşadığımız süreçlerin arka planını dolduran bir zemin olarak görüyor. Son olarak Efrîn süreci var. Tüm hegemonik güçlerin Efrîn’e ortak saldırıları var. Güney hükûmetinin yapmış olduğu referandumu tanımama durumu söz konusu. Sur, Cizre, Nusaybin ile birlikte dört parça Kürdistan üzerindeki bu genel saldırılar halkımızın sandıktaki tavrını belirleyecektir. Tüm bunlar nasıl ki 16 Nisan referandumuna yansıdıysa, 24 Haziran’a da yansıyacaktır.”