Berfo Ana'nın bıraktığı yerden mücadeleye devam!

Cumartesi Anneleri’nin 703'üncü hafta eylemini polis yine engellemek istedi. Kitle, AKP yasağını protesto ederek, polis engeline rağmen adalet arayışını sürdürdü.

Cumartesi Anneleri, 703’üncü hafta eylemi öncesi İHD İstanbul Şubesi’nin bulunduğu Çukur Çeşme Sokak'ını iki yönden ablukaya alan polis, kitlenin Büyük Parmak Sokak'a yürümesini engelledi. Buna rağmen kitle eylemini başlattı.

Boyunlarında  kayıpların fotoğrafıyla, polis engelini oturma eylemiyle protesto eden kayıp yakınları, 12 Eylül faşist cuntasının ilanından bir gün sonra 13 Eylül günü  gözaltında kaybedilen Berfo Ana'nın oğlu Cemil Kırbayır’ın akıbetini sordu. Eyleme, HDP milletvekilleri Ali Kenanoğlu, Zeynel Özen, HDP Eş Sözcüsü Saruhan Oluç, Sinema Sanatçısı Nur Sürer ve çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcisi katıldı. Bu haftaki açıklamayı okuyan, gözaltında kaybedilenlerin simge ismi Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak,  “Kayıplarımızı aramaktan ve kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz”  vurgusunu yaparak  sözlerine başladı.

‘KAYMAKAM KEYFİ BİR YASAK UYGULUYOR ’

Beyoğlu Kaymakamlığı'nın keyfi yasağı ile 4 haftadır Galatasaray’a çıkışlarının engellendiğini belirten Ocak, şöyle tepki gösterdi: “Kaymakamlığın engelleme gerekçesi olan Galatasaray’ın toplantı ve gösteri yürüyüş alanları içerisinde olmadığı ve yasal yoldan bir bildirimde bulunulmadığı şeklindedir. Bu gerçekler Anayasal güvence altında olan toplantı ve gösteri hakkımızın ihlalidir. Anayasa mahkemesi, Yargıtay ve çok sayıda yerel mahkeme kararlarına göre toplantı ve gösteri özgürlüğümüzün özüne dokunan bir kısıtlamadır. Anayasa’nın 90. maddesine göre iç hukukumuzun bir parçası sayılan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Sözleşmesinin 11. Maddesi ile koruma altına alınan barışçıl bir toplanma hakkımızın ihlalidir.” 

'İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜ’

Gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın 38 yıldır cezasız bırakılan dosyasına dikkat çeken Ocak, Kırbayır’ın nasıl kaybedildiğini şöyle anlattı: "Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Kırbayır; 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin ardından 13 Eylül 1980 tarihinde Göle/Okçu köyündeki evinden gözaltına alındı. Kars Askeri Gözetim Evi'ne getirilen Cemil'i işkencede koma halinde gören çok sayıda tanık vardı ama ailesine ‘Firar etti, bir daha bize sormayın' denildi. 2011 yılında dönemin Başbakanı Erdoğan'ın talimatıyla kurulan TBMM İnsan Hakları Komisyonu hazırladığı raporda; Cemil Kırbayır'ın gözaltında işkenceyle öldürüldüğü ve bedeninin bilinmeyen bir şekilde yok edildiği tespitini yaparak, Kars Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen sorumlular hakkında dava açılmadı.” 

İç hukuktan sonuç alamayan Kırbayır Ailesi'nin, İHD avukatları aracılığıyla davayı AİHM'e taşıdığını aktaran Ocak, “İktidar, cezasızlık politikasına son vermeli; Cemil Kırbayır'ın akıbetini açıklayacak, TBMM Raporu'nda isimleri geçen fail ve sorumluların yargılanmasını sağlayacak siyasi iradeyi göstermeli” diye konuştu.

'VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Son olarak kaymakamın keyfi yasağına değinen Ocak, "Beyoğlu Kaymakamlığı hukuksuzluğunu bizim kadar bildiği, yasaklama kararından derhal vazgeçmelidir! Çünkü biz Berfo Kırbayır'ın bıraktığı yerden Cemil Kırbayır'ı aramaktan vazgeçmeyeceğiz! Kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz!” dedi.