Gerilla Arya: Dağlardaki patikalarda özgürüm

Öğrencilik ve gazeteciliğin ardından YJA-Star saflarına katılan Dicle Arya, "Düşman saldırıları arayış istemimi artırdı" dedi. Arya, "Dağlardaki patikalarda yürüdüğümde kendimi daha özgür hissettiğimin farkına vardım" dedi.

Kuzey Kürdistan'da gazetecilik yapmaya başlayan Dicle Arya, düşmanın özgür basın emekçilerine saldırıları nedeniyle Güney Kürdistan’a geçmek zorunda kalıyor ve gerilla ile tanışması o dönemlerde başlıyor.

YJA-Star gerillalarından Dicle Arya bir gazeteci olarak yürüdüğü Kürdistan dağlarındaki gerillalaşma hikâyesini anlattı.

'DÜŞMAN SALDIRILARI ARAYIŞIMI ARTIRDI'

"1990 yılında Hakkari’de dünyaya geldim. Ailem ve akraba çevrem yurtseverdi. Bilindiği gibi Botan bölgesi kendi kültürüne ve özlerine bağlıdır" diyen Arya, şunları söyledi:

"Benim kişilik olarak şekillenişim de ailenin özüne ve köklerine bağlılığı çerçevesinde gelişti. Her yönüyle kültürüne, toprağına ve köklerine bağlı ve asla düşmana boyun eğmeyen bir toplumun içerisinde yetiştirildim. 2009 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde yurtsever öğrenci gençliğin aracılığı ile özgürlük hareketini tanıdım. Bu süreçten önce de ailenin de yurtsever oluşundan kaynaklı belli bir tanıma durumu olsa da Önderliği ve Hareketi anlayacak ya da bilince çıkartabilecek bir anlam düzeyi yoktu. 2009 yılından sonra ulusal varlığın bilincine varma durumu daha çok gelişti. O süreçte gençlik çalışmalarında yer aldım. Üniversitenin öğrenci derneğine gidiş gelişlerimiz oluyordu. Oradaki yurtsever öğrencilerin yaşam tarzı, tartışmaları, paylaşımları ve yoldaşlıkları dikkatimi çekiyordu. Belli arayışlarım vardı ve arayışlarıma burada cevap bulabileceğime inandım. Gençlik çalışmalarında bulunduğum sıralarda düşmanın siyasi soykırım operasyonları gelişti. O operasyonların sonucunda ben de gözaltına alındım. Bu süreçten sonra hem arayışlarım daha fazla yoğunlaştı hem de düşmana karşı öfkem daha çok arttı. Bırakıldıktan sonra tekrardan çalışmalara devam ettim. 2012 yılında üniversite için Ankara’ya gittim. Orada üniversite okuduğum dönemde faşist bir saldırıyla yüz yüze kaldım. Zindanda kalan yoldaşlara mektup göndermiş olmam gerekçe gösterildi. Bu saldırı benim için artık bir dönüm noktasıydı."

'DÜŞMANIN OKULLARINDA OLAMAYACAĞIMI ANLADIM'

Arya, "Düşmanın okullarında artık daha fazla okuyamayacağımın farkına vardım" diyerek, şöyle devam etti:

"Bu saldırıyı bireysel ele almadım, aslında bu Kürt kimliğine yapılan bir saldırıydı. Bu saldırıdan sonra daha aktif çalışma yürütme kararlılığına ulaştım. 2012 yılında özgür basın çalışmalarına katıldım. Ve bir süre Kuzey Kürdistan’da bu çalışmalarda yer aldım. Düşmanın özgür basına ve basın emekçilerine saldırıları çok yoğundu, özgür basına karşı belli bir korku vardı. Musa Anter'lerden Gurbetelliler'e özgür basın emekçilerinin yaşamları ve çalışmaları ilgimi çok çekiyordu ve bu çalışmayı severek yapıyordum. Onların takipçisi olabilmek için emek sarf ettim. Hem düşmanın çalışmalarımıza yönelik saldırıları hem de benim daha çok katılma isteğimden kaynaklı artık Kuzey Kürdistan’da gazetecilik yapamayacağımın farkına vardım. Bu sebeple Güney Kürdistan alanına geçmeye karar verdim."

'DAHA ÖZGÜR HİSSETTİĞİMİN FARKINA VARDIM'

Gazeteci olarak 2013 yılında gerilla saflarına gelen Dicle Arya, gerilla yaşamı ve yoldaşlığı karşısında kayıtsız kalınamayacağını belirtti. Arya, o süreçlerde Rojava ve Şengal’de yaşanan savaş ve katliamlardan etkilenerek YJA STAR saflarına katıldığını şöyle dile getirdi:

"2013 yılının sonunda gerilla alanlarına geldim ve amacım Kürdistan’da yaşanan süreci direkt özgürlük hareketinin yönetimlerinden dinlemek ve gerilla programları yapmaktı. Yaklaşık beş yıl boyunca da bu gerilla alanlarında gazetecilik faaliyetleri yürüttüm. Bu yıllar arasında Şengal katliamı yaşandığı sırada oradaki gelişmeleri izleme ve Rojava devrimini takip etme fırsatını yakaladım. Hem dağda hem Rojava ve Şengal’de tanık olduklarım beni çok etkiledi ve artık özgürlük hareketi içerisinde bir kadro olarak yer almam gerektiğini düşündüm. Beni en çok etkileyen şeylerden biri de gerilla yaşamıydı. Daha önce gerillayı tanıyordum belki fakat birebir gerilla ile yaşamak çok ayrı duygular yaratıyor. 2015 öz yönetim direnişleri sürecinde yaşanan savaş ve katliamlar, özelde Cizre’de düşmanın halkımıza uyguladığı vahşi saldırılar sonucunda artık örgüte katılma kararı aldım ve YJA STAR gerillası olarak örgüt çalışmalarına dahil oldum.

Gerillanın ilgimi çeken yanları çok oldu. Sürekli dağlarda, şehirlerden uzak ve doğayla iç içedir. Düşman saldırıları geliştiğinde yanındaki arkadaşına bir şey olmasın diye kendini mermilerin, tankların, bombaların önüne atabilecek kadar büyük yoldaşlık duygularına sahiptir gerilla. Dağlardaki patikalarda yürüdüğümde kendimi daha özgür hissettiğimin farkına vardım."

'PKK, KIRK YILDIR SAVAŞ İRADESİ GÖSTERİYOR'

YJA-Star gerillalarından Dicle Arya, PKK'nin kuruluş yıl dönümünü de kutlayarak, şöyle dedi:

"PKK tüm saldırılara rağmen kırk yılı aşan bir süredir mücadele ediyor ve Kürdistan’ın dört parçasında aynı zamanda bir şehitler partisi haline geldi. Hegemonik güçlere karşı savaş iradesi gösterebilecek bir güce sahip. Bu kırk yılı aşan süre içerisinde PKK Bizler de bu şehitler kervanına layık bir pratiğin sahibi olma iddiası ile PKK saflarındaki yerimizi alacağız. Bu vesile ile başta Önder Apo’ya, devrim şehitlerine ve Kürdistan halkına PKK’nin 42. yıl dönümünü kutluyorum."