Hatimoğulları: Artık gerçek bir çözüm bulunmalı

Cezaevlerinden tabutlar çıkmadan artık gerçek bir çözümün bulunması gerektiğin söyleyen HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, "Kötü sonuçlarla karşılaşmadan adım atılmasını bekliyoruz" dedi.

Türkiye, Kürdistan ve Avrupa’da, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için başlatılan açlık grevi ve ölüm orucu eylemleri devam ediyor. HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, açlık grevi ve ölüm orucu direnişlerine ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

Direnişçilerin taleplerinin ilk günden bu yana haklı bir talep olduğunu dile getiren Hatimoğulları, şimdiye dek devletten yana tecridin kaldırılmasına dönük gerçek bir adımın atılmadığını söyledi. Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevi eyleminde 183. günü geride bıraktığını hatırlatan Hatimoğulları, binlerce kişinin sürdürdüğü açlık grevi eyleminin artık büyük hasarlara neden olabileceğini de söyledi.

Açlık grevi eylemlerini ölüm orucuna dönüştüren 30 tutsağa ilişkin de konuşan Hatimoğulları, "Ölüm oruçları gibi açlık grevleri de grup grup başlamış, daha sonra tüm cezaevlerine yayılarak binlerce kişiyi dahil etmişti. Korkarım hükümet ya da İçişleri Bakanlığı’ndan bir adım atılmazsa, ölüm oruçları da yayılmaya devam edecek. Tüm bu yaşananları biz de, açlık grevinde olan kişilerin aileleri de endişe ile takip etmekte. Sadece bizler değil vicdanı olan herkes bu durumdan endişe duyuyor. Yetkililerin artık bu endişeye bir son vermesi, tecridi sözde değil faalde de kaldırması gerekiyor" diye konuştu.

İKTİDAR ÜLKEYİ BU HALE GETİRDİ

Hükümetin tecride karşı birleşen her türlü sese karşı kulak tıkadığını ifade eden Hatimoğulları, bu tutumun faşizmi beslemekten başka bir şeye yaramadığını söyledi. Açlık grevinde olan tutuklu ailelerinin polisin şiddetine maruz kaldığını vurgulayan Hatimoğulları, "Bugün tutsakların anneleri ülkenin her bir yanında yaşam hakkı için çeşitli eylemler düzenliyor. Ama görüyoruz ki polisin olağanüstü şiddetiyle annelerimiz yerde sürükleniyor. Annelerimiz Gebze’de, Amed’de ve Türkiye’nin birçok yerinde şiddete maruz kalıyor. İktidarın ülkeyi getirdiği hal budur. Kin, nefret ve kutuplaştırmanın tavan yaptığı bir dönemi yaşıyoruz" dedi.

Açlık grevi ve ölüm orucunda olan tutsaklar için duyduğu endişeyi bir kez daha dile getiren Hatimoğulları, duygusal kırılma, kutuplaşma ve ayrışma olmadan iktidarın tecridi kaldırması gerektiğini belirterek, "Cezaevlerinden tabutların çıkması halinde toplumdaki duygusal kırılma, ayrışma ve kutuplaşma derinleşecek. İktidarı anayasasını uygulamaya çağırıyoruz. Yerlerde sürüklenen annelerin başındaki tülbentler aylardır tertemiz ve bembeyaz. Bu iktidar, anaları yerlerde sürükleyerek, şiddet uygulayarak, tülbentleri ayakları altına almaya çalışarak, beyazı kirletmeye çalışıyor. İktidarın bütün faşizan uygulamalarına, baskı ve şiddetine rağmen analar barışı savunmaya, yaşam hakkı çağrısı yapmaya devam ediyor. Mevcut iktidarın gücü, asla annelerin beyaz tülbentlerindeki beyazı kirletemeyecektir.

Bizler çağrımız yeniliyoruz. Cezaevlerinden de, dışarıdan da tabutlar çıkmadan artık gerçek bir çözüm bulunsun. Talepler yerine getirilmeli, ölüm orucu açlık grevleri gibi değil çok daha kısa sürede kötü sonuçlar veren bir eylem biçimi ve bizler bu kötü sonuçlarla karşılaşmadan artık gerçek adımların atılmasını bekliyoruz" dedi.