HDP'li kadın vekiller, Leyla Güven'i selamladı

HDP'li kadın vekiller, Amed'de tecride karşı açlık grevinde olan Leyla Güven için polis ablukasında eylem yaptı. 

HDP Kadın Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, tecridin kaldırılması için 7 Kasım'dan beri açlık grevinde olan, HDP Milletvekili ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven’in rehin tutulduğu Diyarbakır Cezaevi önünde Kadın Grubu ile birlikte basın açıklaması yaptı. 

SAVAŞ UÇAKLARININ GÖLGESİNDE AÇIKLAMA

Vekillerin eylemini ablukaya alan polis, sık sık eylemin sonlandırılması yönünde tehditte bulundu ve kadın vekiller dışındaki katılımcıları alandan uzaklaştırdı. Kadın vekillerin dışında alana kimsenin girmesine izin verilmeyince, eylemi de kadın vekiller kendi imkanları ile yayımladı. Savaş uçaklarının açıklama sırasında havalanması da dikkat çekti. Bütün engellemelere rağmen açıklama yapan Taşdemir, şunları söyledi: 

'BU TUTUMUNUZU DİRENİŞLE KIRACAĞIZ'

"Öncelikle burada yapmak istediğimiz eyleme yönelik tutumunuzu kınıyoruz. Siz hukuku tanımaz bir biçimde hukuku ihlal ederek bu etkinliğe müdahale ediyorsunuz. Sizin bu tutumunuz bizim direnişimizle kırılacaktır. HDP Kadın Vekil Grubu olarak cezaevinde rehin tutulan DTK Eş Başkanımız ve Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven’in eylemini sahiplenmek ve selamlamak için buradayız."

'TECRİT SAVAŞI DERİNLEŞTİRMEKTİR'

Taşdemir, "Bizler bir kez daha Leyla vekilimizin başlattığı direnişi selamlıyoruz, sahipleniyoruz" diyerek, şunları da ifade etti:

"Leyla vekilimiz 31 Ocak’tan beri bu cezaevinde rehin tutulmaktadır. 7 Kasım’da Leyla vekilimiz görülen duruşmasında Sayın Abdullah Öcalan üzerinde derinleştirilen tecride karşı eylem hattı geliştirmiştir ve süresiz dönüşümsüz açlık grevindedir. Leyla vekilimizin başlattığı bu eylem kişisel değildir; kadınların, halkların barış ve demokrasi talebini ifade etmek için bu mücadeleyi başlatmıştır. Derinleştirilen tecrit insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Hukuk tanımaz bir devletle karşı karşıyayız. Devlet kendi hukukunu inkâr ederek bu tecridi 3 yıldır devam ettirmektedir. Biz kadınlar biliyoruz ki tecrit demokrasiye, özgürlüklere yöneliktir. Biz kadınlar bu tecride karşı olduğumuzu, kabul etmediğimizi belirtiyoruz. Sizler de şahitsiniz ki yakın bir tarihte bir barış sürecine tanıklık ettik. Çözüm sürecinde gelişen barış sürecinin Sayın Öcalan’ın konumu ile yakından ilgili olduğunu biliyoruz. Sayın Öcalan’ın o dönem geliştirdiği mücadele ve geliştirdiği tezler bu mücadeleyi geliştirmiştir. Sayın Öcalan’ın konumu barış için çok önemlidir. Bu tecrit politikası savaş politikalarını derinleştirmek demektir, savaşı istemek demektir."