KJK: 15 Ağustos dirilişini zaferle taçlandıralım

15 Ağustos Atılımı’nın 34 yıl dönümünü kutlayan KJK Koordinasyonu, “15 Ağustos Dirilişini, Önderliğimizin özgürlüğü temelinde zaferle taçlandıralım!”  dedi.

KJK Koordinasyonu, 15 Ağustos Atılımı’nın yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. KJK, “Başta Önder APO’nun, tüm yoldaşların, halkımızın şanlı 15 Ağustos diriliş bayramını kutluyoruz. 15 Ağustos Atılımı’nı gerçekleştiren efsanevi komutanımız Agit-Mahsum Korkmaz yoldaş şahsında tüm ağustos ayı ve devrim şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. 15 Ağustos Diriliş Bayramı’nı, Önderliğimizin özgürlüğü temelinde kadınların, halkımızın, Ortadoğu halklarının özgürlük bayramı olarak kutlamanın büyük kararlılığıyla, Önder Aponun özgürlük hamlesini 15 Ağustos ruhuyla tüm alanlarda karşılamaya ve başarıya ulaştırmanın sözünü veriyoruz” dedi.

KJK, Kemal Pir, M. Hayri Durmuş, Ali Çiçek, Akif Yılmaz yoldaşın 1980 faşist cunta rejimine karşı Amed zindanlarında büyük ölüm orucunu başlatarak ortaya koydukları tarihi 14 Temmuz ruhu ve iradesinin tüm insanlık değerleri adına direnmenin en kutsal yol olduğunu, direnişle zafere gidileceğini gösterdiğini ifade etti. “Önder APO bu direnişi tarihsel bir çıkışa vesile yapmış, Kürdistan gerillacılığının ve ordulaşmasının zemini böyle atılmıştır” denilen açıklamada, “Komutan Agit yoldaş Önder Aponun perspektiflerini hayata geçirmede öncülük rolünü oynamış, Partimizin  askeri eylem çizgisini kişiliğinde somutlaştırarak, Önder Apo yu en doğru anlayan ve uygulayan öncü militanlardan biri olmuştur” diye belirtildi.

15 AĞUSTOS ATILIMI YENİ BİR YAŞAM VE SAVAŞ ÇİZGİSİDİR

KJK açıklamasında devamla şu ifadelere de yer verildi:

“15 Ağustos hamlesi, Önder APO’nun yepyeni bir çıkış olarak şekillendirdiği demokratik sosyalizm ideolojisinin eyleme geçmiş halidir. Komutan Agit’le 1984’te başlatılan hamle PKK gerillasının yaşam ve savaş amacının, kimliğinin form kazanmasıdır. Bu anlamda ‘ilk kurşun’, 15 Ağustos Atılımı ideolojik, politik, örgütsel olarak yeni bir atılım, yaşam ve savaş çizgisidir. Agit tarzı, PKK’nin ideolojiyle eyleme geçmiş örgütlü askeri komuta kişilik ve özgür yaşam duruşunun temsilidir.Sömürgeciliğin askeri zor, siyasi inkar, ekonomik işgal, fiziki ve kültürel soykırımla Kürdistan’ı hiçlik statüsünde tutmasına bir karşı koyuşun adı olmuştur. Radikal, devrimci bir karşı koyuştur. Sömürgeci ulus-devlete karşı öz savunmanın çekirdeğinin, meşru savunma iradesinin başta gençler ve kadınlar olmak üzere halkın bütün kesimlerinin ruhunda, iradesinde yeşermesidir. 

15 Ağustos Atılımı olmasaydı bugün kadın özgürlük devriminden, Kürdistan halkının özgürlük hareketinden söz etmek imkansızdı. 15 Ağustos atılımı olmasaydı bugün Kürt halkının esamesi okunmayacaktı. Tarihte silik anılarla yaşayan, sinmiş cılız bir halk kültürü dışında bir şey kalmayacaktı.  Kimliksiz kültürümüz, belki kırsal, ucra yerlerde her şeyden habersiz yaşayan bir kürdü, bir ağıt, bir dil olarak kendini sürdürecekti. Bu anlamda 15 Ağustos Atılımı, yokluk aşamasına getirilen Kürdün, kadının, Kürdistan gençliğinin yeniden dirilişidir, direnişidir. İşte  bugün Önder  APO  öncülüğünde Özgürlüğe yürüyen milyonların duruşuna dönüşendir. 

EGEMENLİĞE, GERİCİLİĞE VE CİNSİYETÇİLİĞE SIKILAN KURŞUN

Kadın özgürlük mücadelemizin başlamasında 15 Ağustos Atılımın  payı büyüktür. Egemenliğe, gericiliğe, cinsiyetçiliğe, zulme sıkılan ilk kurşun yeni bir zihniyetin, yaşamın yolunu açmıştır. Devrime cesaret etmeyi, inanmayı, kararlaşmayı ortaya çıkarmıştır. Geri olan ne varsa kopmak, aşmak, kadın ve erkek olarak devrimcileşmek, özgürleşmek için gerillalaşmak gerektiğini somutlaştırmıştır. Gerilla, kadın-erkek ilişkisinde, toplumsal ilişkilerde yeni prototipin ifadesidir. Eşit, özgür, adil, yüce, estetize edilmiş toplumsal ilişkilerin modeli olarak özgürlük projesidir. Her şeyiyle ideolojik, felsefik, sanatsal olarak alternatif bir yaşam kültürü ve çıkışıdır.  Gerçekleşmekte olan bir projedir, aynı zamanda ulaşılması gereken bir ütopyadır. 15 Ağustos Atılımı’yla birlikte kadının gerilla saflarına katılımında, yönünü dağlara vermesinde başlı başına bir devrim olmuştur. Silah kuşanan kadın, aynı zamanda ideoloji kuşanmıştır. Bilinç, örgütlülük, eylem kuşanmıştır.  Kadınlar için Nasıl Yaşamalı? sorusunun cevabını mücadeleyle, emekle, direnişle ortaya koymuştur.  Kadınlar için yeni özgür yaşamın, özgür demokratik toplumsal ilişkilerin, sevgi ve aşk kanunlarının somutlaşmasıdır. Beş bin yıllık uygarlık sistemine tanrıça dirayetiyle, rolüyle meydan okumadır. Efsanevi yürüyüştür. Kadınların mücadelesi, emeği, bilinci, rolü, direnişi, yaratımları ve bugünde bu yürüyüşleri devam etmektedir. Bu efsane Kürt kadınlarının öncülüğünde Kürdistan ve Ortadoğu’da şimdilerde yaşanmaktadır.

Önder APO, kadın devrimine yoğunlaştıkça toplumsal devrime yol aldırmıştır. Kadın kurtuluş ideolojisi temelindeki paradigmamız demokratik-ekolojik kadın özgürlükçü paradigma olarak şekillenmiş, demokratik konfederalizm olarak projelendirilmiştir. Demokratik ulus zihniyetiyle örgütlendirilmiş, eylem çizgisi öz savunma stratejisi, meşru savunma çizgisi olarak pratikleşmiştir. Kürdistan dağlarında, özgürlük mekanlarında serpilip boy veren kadın özgürlük hareketimiz, bugün sistem dışı kadın hareketi olarak Ortadoğu’da büyük bir rol üstlenmiştir. Kadının gerillaşması, öz savunmasını sağlaması, ordulaşması her düzeyde kurumlaşması, eşitlik ve özgürlük için vazgeçilmezdir. Kadının ideolojik öncülük temelinde askeri örgütlenmesi özgürlük için vazgeçilmezdir. Bu anlamda ilkeseldir. Tüm savaşlarda ganimet olarak görülen, tecavüz edilen, soykırımdan geçirilen kadınlardır. En savunmasız, örgütsüz bırakılan kadını, kadınla birlikte toplumu sömürgeleştirmek böylelikle sağlanmıştır. Eşitlik ve özgürlük sağlanıncaya kadar askeri örgütlenmeye öz savunmaya ihtiyaç vardır.  Demokrasisi zayıf ülkelerde ordu, toplumda birinci güç olarak baş köşededir. Anti-demokratik rejimlerin tek güvencesi ordularıdır. Bugün en ince yöntemlerle devam eden sömürüye, bu denli örgütlenmiş askeri zora karşı alternatif askeri caydırıcı bir örgütlenmeyi geliştirmek, öz savunmayı sağlamak çok öncelikli ve gereklidir. Kadın ordulaşması, erkek cinsinin hakimiyetine ve bağımlılığına karşı kendi olma arayışının adı olmuştur. Geleneksel kadınlık rolüne başkaldırıdır. Erkek egemenliğinin katılığını kırarken, kadının öz gücünü açığa çıkarandır. Özgürlüğü kendine esas almış kadının iradeleşmesidir. Ordulaşma, kendi özgürlük dünyamızı programlaştırma, onu hayata geçirmede iddialı olma aracıdır. Bu nedenle özellikle sistemin kendini en fazla kurumlaştırdığı alanlar olarak siyaset ve askerlik alanında kadının kendi rengini verdiği örgütlenmeleri bugün başta Kürdistan olmak üzere ve Ortadoğu’da geliştirerek, özgürlük rolünü üstlenmiştir. Öz savunma temelinde örgütlenme Kürdistanda, Ortadoğu’da ve dünyada özgürlük arayışı olan tüm kadınların özgür yaşam çizgisi, güvencesi ve tercihi  haline gelmiştir. Kadınların, Kürt toplumunun ve Ortadoğu’nun özgürleşmesi ve demokratikleşmesinde kadının ideolojik, siyasi, askeri, toplumsal örgütlenmesi devrimin garantisi olacaktır.

KADIN ÖZ SAVUNMA GÜÇLERİNİ SELAMLIYORUZ

Kadın hareketi olarak  öz savunmayı esas alan bir karakterde örgütlenmemizin ne denli hayati ve yerinde olduğunu son birkaç yılda yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz gelişmeler gözler önüne daha çarpıcı  ortaya koymuştur. DAİŞ’in Rojava-Suriye, Şengal, Maxmur, Kerkük saldırıları, yürüttüğü vahşi savaşa karşı kadınların kendilerini, toplumunu, tüm değerlerini canları pahasına savunması soykırımın önünü almıştır. DAİŞ’in ruh ikizi AKP’nin faşizan savaş stratejisini boşa çıkarmak ve  soykırımcı politikalarını tümden tasfiye etmek için savunmada en etkili bir biçimde rol oynamaktadır. Şanlı 15 Ağustos Atılımı’nın 34. yıl dönümünde kadın ordulaşmasının, büyüyen kadının öz savunma güçlerini selamlıyoruz. 

YJA-Star kurumlaşması, devasa deneyimleri olmasaydı, Kürdistan parçalarında  böylesine disiplinli, eğitimli, bilinçli, cesur, program ve plan sahibi devrimci bir şekillenme, yetkin bir savaşçılık ve komuta yaratılamazdı. Parti bilinci temelinde oluşan YJA-Star askeri örgütlenmesi ciddi bir deneyim, tecrübeye sahiptir. Ciddi bir iradi kurumlaşmayı ifade eden YJA-Star, Kürdistan’ın her yerinde vardır ve örgütlüdür. Kadınları, halkımızı, tüm ezilen Ortadoğulu halkların savunma gücü olduğu kanıtlanmış, bu anlamda güven duyulan, büyük beklentileri barındıran başta tüm YJA-Star güçlerini YPJ, YPS-Jin, HPJ, YJŞ güçlerinin, zindanda direnen yoldaşların, devrimin çeşitli sahalarında faaliyet yürüten tüm kadın yoldaşların ve partili tüm erkek yoldaşlarımızın, halkımızın, halkların diriliş bayramını kutluyoruz.

ÖZGÜRLÜK HAMLESİNİ BAŞARIYA ULAŞTIRACAĞIZ

Son bir kaç yıldır TC, yoğun tekniğin gücüne dayanarak saldırılarını yoğunlaştırmasına rağmen, gerilla iradesi karşısında yenilmiştir. Bununla birlikte halkımızın Kuzey  Kürdistan’ da 24 Haziran seçimlerindeki özgürlük iddiasını koruması 15 Ağustos ruhudur. TC Ortadoğu’da, uluslararası alanda yürüttüğü politika ve hesapları sonuçsuz kalmıştır, yalnızlaşmıştır. Türk devletinin diktatörlükle, despotik yöntemlerle, soykırım savaşıyla ömrünü ancak bir yere kadar uzatabileceğide açıktır. Yine Başûr işgaline karşı Kürdistan’daki gerilla direnişi 15 Ağustos ruhudur. 

 15 Ağustos Diriliş Bayramını, Önderliğimizin özgürlüğü temelinde kadın özgürlük bayramına, ulusal özgürlük hamlesine dönüştürme kararlılığıyla, bunun için savaşta, örgütlenmede, eğitimde, siyasette, eylemde, basın, kültür ve diğer tüm devrimci çalışmalarda süreci tıpkı Agit-Mahsum Korkmaz yoldaş gibi komple atılım ruhuyla, atılım kararıyla, talimat ve planlamasıyla karşılıyoruz.

Önderliğimizin özgürlüğü temelinde başlattığımız hamleyi başarıya ulaştırmak temelinde Kürdistan’ın dört parçasında ve yurt dışında mücadeleyi başarıya ulaştırmanın kararlılığını belirtiyoruz. 

Nasıl ki Hakiler, Kemaller, Mazlumlar, Hayriler, Dörtler, Agitler, Sakineler, Delaller, Gülnazlar, Berçemler, Besêler, Azimeler, Beritanlar, Zekiye Alkanlar, Zilanlar, Şilan Kobaniler, Zilan Pepuleler, Arin Mirkanlar, Kavendalar, Zınarlar ve Doğalar, Seweler, Pakizeler, Fatmalar, Mehmet Tunçlar, Ronaslar, Avesta Xaburlar başardıysa bizlerde başaracağız. 15 Ağustos tutumumuz ve kararlılığımızdır. 15 Ağustos Dirilişini, Önderliğimizin özgürlüğü temelinde zaferle taçlandıralım!”