KJK Koordinasyonu tarafından yayımlanan Newroz mesajında, ‘Newroz ateşi oldukça yenilmezlik vardır, zafer ve özgürlük vardır’ dedi.

KJK’nin mesajı şöyle:

Tüm zamanlarda Kürdistan’da, Ortadoğu’da özgürlük ateşi büyük direnme ile yakılmıştır. Zulüm büyük iken, direnme de büyük olmuş, Kürdistan’dan yükselen direniş ateşi başta Kürtler olmak üzere tüm halkların hafızasına özgürlük olarak yazılmıştır. Newroz bu anlamda direniştir, özgürlüktür, zulme boyun eğmemek, her daim başı dik olup sürekli mücadeleyi büyütmektir. Demirci Kawa’nın dağların erişilmez doruklarında yaktığı özgürlük ateşi, tarih boyunca zalime boyun eğmeyenlerin bayrağı, direnç kaynağı olmuş, günümüze kadar akıp gelmiştir.

NEWROZ ÖZGÜRLÜK SELİ OLMUŞTUR

Demirci Kawa’dan, Amed zindanında Çağdaş Kawa Şehit Mazlum Doğan’ın yaktığı Newroz ateşi, Amed Surlarında Şehit Zekiye’nin, İzmir kalesinde Şehit Rahşan’ın, Avrupa’da Berivan-Ronahi’nın, Çanakkale zindanında Şehit Sema Yüce’nin bedenleriyle yaktığı ateşle daha kutsallaşmış, ebedileşmiştir. 20. yüzyılda Kürdistan’da bunun adı Önderlik ve PKK zafer çizgisi, kadın özgürlük çizgisi olmuştur. 1990’lı yıllarda Cizre, Nusaybin, Şırnak, Lice’de Türk faşist devletinin panzerlerine, silahlarına karşı çıplak yürekleriyle direnen Kürt halkı ve kadınları, sokakları dalga dalga yayılan serhildanlarla Newroz alanına dönüştürmüştür. Ve halkın direniş ve serhildan çizgisi olmuştur. Mazlum Doğan’dan Çiyagerlere, Zeryanlara, Mehmet Tunç ve Asya Yüksellere, Delallere, Avestalara, İlanlara, Polatlara kadar Başkan APO ve şehitler çizgisinde on binlerle büyüyen bir özgürlük hafızası, çağlara yön verecek bir özgürlük seli olmuştur.

Bize bu tarihi ve büyük mirası bırakan Newroz şehitlerini ve 21. Yüzyılın zalim Dehaklarına karşı, TC ordusuna, devletine, AKP-MHP hükümetine, El Nusra ve DAİŞ çetelerine, ÖSO çetelerine karşı Newrozlaşarak direnen tüm kahraman Şehitlerimizi minnetle anıyor, özgürlüğü zaferleştirme sözümüzü veriyoruz. Ve yine İmralı’da tarihin görülmemiş direnişini geliştiren, direnişin ve zaferin kaynağı BAŞKAN APO’nun Newrozu’nu, zindanlarda direnen tüm özgürlük tutsaklarının Newrozu’nu zafer sözümüzü yineleyerek kutluyoruz. Bakur, Başur, Rojhilat ve Rojava’da, Avrupa ve Rusya başta olmak üzere dünyanın her yerine dağılmış halkımızın, Ortadoğu ve dünya sathında ezilen ve direnen tüm halkların, tüm kadınların Newroz direniş ve zafer bayramlarını kutluyoruz. Özellikle de Çağın Direnişi Efrin’de Türk faşist işgalci güçlerine karşı görülmemiş bir direniş sergileyen Efrin halkını, savaşçılarını selamlıyor ve kutluyoruz.  

DİRENİŞ ZİRVELEŞTİ

Bu Newroz, Çağın Direnişi Efrin’le birlikte direnişin zirveleştiği bir Newroz. Türk devlet zulmüne, AKP faşizmine karşı yüreğiyle, bilinciyle mücadele eden Efrin halkının, YPG ve YPJ’nin, QSD’nin, devrimci ve enternasyonal güçlerin eşsiz direnişiyle zirveleşen bir Newroz. Yine Efrin’den yükselen özgürlük ateşinin etrafında kenetlenen Kürtlerin ulusal birliği ve halkların birliği ile zirveleşen bir Newroz. Çağımızda Kürdistan, PKK ve kadın özgürlük çizgisiyle Newroz direniş ateşinin hiç sönmediği, canıyla, kanıyla, emeğiyle, teriyle sürekli yanan bir Newroz coğrafyası, bir Newroz zamanı. Bu direnişle tarih yeniden canlanıyor, ezilenler ayaklanıyor, ruh ve can kazanıyor, birbirine yabancılaşan kimlikler büyük bir dayanışma içine giriyor, nefes alamayan halklar ve kadınlar nefes almaya, daha da ötesinde özgürce yaşayabileceği bir yaşam sistemi kurmaya başlıyor. Ve bu yenilmezdir. Halkların ve kadınların özgürlük çizgisi yenilmezdir.

NEWROZ ATEŞE OLDUKÇA YENİLMEZLİK VARDIR

TC faşist devleti, AKP-MHP faşist hükümeti şunu çok iyi bilmelidir: Kürt halkının, kadınlarının ve dostlarının yüreklerinde yanan çağdaş Newroz ateşi oldukça, yenilmezlik vardır, zafer ve özgürlük vardır. Kadınların yüreklerinde özgürlük Newroz olarak atarken, asla bir yenilgi olamaz. Efrin Efrinlilerindir, Efrin özgür kadınlarındır, özgür halklarındır, Newrozlaşarak direnenlerindir; içinde yaşayan Kürtlerle, Araplarla, Êzidilerle, Süryanilerle, Alevilerle, Ermenilerle Efrinlilerindir. Tüm savaş tekniği ve uzmanlaşan askeri gücüyle, arkasına aldığı uluslararası ve bölgesel destekle ancak 58 günde Efrin’e giren Türk faşist ordusu, insanlığın tüm ahlaki ve hukuki değerlerini çiğneyerek, paramparça ederek sözde zaferini ilan etmiştir, hem de Çanakkale savaşının zafer yıldönümüne denk getirerek. Ama faşist Erdoğan ve AKP şunu hiç unutmasın, 20.yüzyılda Çanakkale zaferi Kürtlerle Türklerin birlikte savaşmasıyla bir zafer olmuştur. Efrin ise Türk faşist devletinin Kürtlere karşı ilan ettiği bir işgal savaşıdır, burada haksız, adaletsiz bir savaş vardır, herhangi bir başarı da yoktur. 21. Yüzyılda Türk devleti Kürtlere karşı düşmanlık yaptığı sürece hiçbir başarı yoktur, olmayacaktır da. Efrin işgal altındayken, TC Kürtler’e düşman iken, Ankara’da sarayda rahat uyku, İstanbul’da, İzmir’de, Antalya’da, Hatay’da, Antep’te huzur olmayacaktır. Efrin’de sahte zafer naraları atanlar bunu iyi bilsinler. 

EFRİN’DE ZAFER FAŞİSTLERİN DEĞİL HALKLARINDIR

Kürtler Başkan APO’nun özgürlük çizgisiyle ve Newroz’un hiç bitmeyen özgürlük ateşiyle yeniden arınmış ve kararlaşmış bir halktır. Çağımızdaki Kürt, eski klasik Kürt değildir.  Kadınları eski klasik kadınlar değildir. Özgürleşen beyin ve yürekleri, Kürtleri çağın yenilmeyen gücü haline getirmiştir. Kürtler her yerde ve her an direniyor, direnecektir. Efrin’de yeni girilen aşamayla birlikte profesyonel gerilla tarzı ile direnecektir, Ulusal birliği derinleştirerek direnecektir, enternasyonal dayanışmayı güçlendirerek direnecektir, kadınların her anlamda örgütlülüğünü derinleştirerek direnecektir. Direniş bitmedi, yeni bir aşamaya evrilerek sürüyor, sürecek. Ta ki çağın DEHAQ’ı Türk faşist devletinin işgali ve zulmü sona erinceye kadar sürecektir. İşte Efrin Merkezinde heykeli kurşuna dizilen ve yıkılan Demirci Kawa, Efrin halkının kızlarında ve oğullarında ateş olacak ve Newroz olup faşistleri yakacaktır. Efrin’de zafer faşistlerin değil halklarındır, özgürlük ateşiyle Newrozlaşan Kürt halkınındır, mücadele eden anaların ve kadınlarındır, Avestaların, Barinlerin, İlanların, Polatların, sosyalist Helinlerindir.  

Bu mücadele tüm heybetiyle ve görkemiyle devam edecek ve çağı kaplayacaktır. Çağın yükselen değeri bu direniştir. Ve bu direniş, şehir gerillasının her yerde ve her an hayalet gibi görünmez savaş ilkesi ile, halkımızın yüksek mücadele kararlılığı ve dost halkların enternasyonal katılımı ile asla bitmeyecektir, tersine daha da büyüyecek, ateş Türkiye’yi de saracaktır. Efrin’in geri dönüşümü şimdiden Türk faşist devletine ve Erdoğan’a büyük bedellere mal olmuştur, daha da olacaktır. 18 Mart’la birlikte savaş yeni bir aşamaya girmiş ve TC için asıl kırılma süreci bu tarihten itibaren hızlanmıştır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

2018 NEWROZU UMUT VERİCİDİR

2018 Newrozu, Newroz’un içerdiği tüm anlamı ile görkemlidir, asaletlidir, umut ve cesaret vericidir. Sadece günümüzü değil, çağımızı aydınlatıyor. Önümüzü daha net görüyoruz, daha umutlu ve cesaretliyiz. İnsanlık; bir halkın özgürlük çizgisi ile nelere kadir olabileceğine, kadınlarının nasıl direnişle güzelleşip aydınlattığına; özgürlük yüreği ile NATO’nun ikinci büyük ordusunu nasıl süründürdüğüne tanık oldu. Newrozlaşan halkların ve kadınların yenilmezliği tüm dünyanın gözleri önünde ispat olundu. Bu, özgürlük hafızasına yerleşti. İşte bu yenilmezliktir, zaferdir.

Bu yılın Newrozu’nu böyle büyük ve tarihi bir anlamla karşılıyoruz. Kürtler ve kadınlar, direnişleriyle çok büyük mesajlar veriyor. Şehitler en büyük anlamı yaratıyor. Başkan APO’nun İmralı’daki direnişi, tarihe, günümüze yön veriyor. 2018 Newrozu, Başkan APO’nun ve Kürdistan halklarının özgürlüğünü ve zaferini müjdeliyor. Newroz aydınlığı ve kararlılığıyla bu Newroz’da başta Bakur olmak üzere tüm alanları özgürlük ateşiyle aydınlatalım, mücadele alanlarına çevirelim ve ateşi büyütelim. Bu anlam yüküyle yüreği özgürlük için atan herkesin Newroz bayramını büyük bir coşku ve kararlılıkla tekrardan kutluyoruz.

Zafer örgütlenen ve direnen halkların olacaktır! Newrozlaşan Kadınların olacaktır!’’