Kürdistan dağlarında Hint bir gerilla

Rengi, kulağa enteresan gelen telaffuzu, sıcakkanlılığı ile dikkat çeken Hindistanlı gerilla Jinda Cudi, tüm dünya kadınlarını Kürdistan dağlarına çağırıyor.

Hindistanlı YJA STAR gerillası Jinda Cudi, “Çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı, çok renkli bir dünya için mücadele ediyoruz. Bir Hint olarak Önder Apo’nun felsefesinden çok etkilendiğim için katıldım” diyor.

Savaşlar bir coğrafyanın kaderini değiştirir, coğrafya üzerinde yaşayan bil cümle insanlığın ve canlı aleminin de kaderi coğrafya ile birlikte değişebilir. Katliamlar, sürgünler, ölümler, soykırımları kendisiyle birlikte getiren savaş gerçekliğinin trajedileri yüzyıllarca sürer gider. Pakistan ve Hindistan arasında uzun yıllar süre gelen savaş ve çatışmalar nedeniyle on binlerce Pakistanlı ve Hindistanlı yurttaş, yurtlarını terk ederek dünyanın çok çeşitli coğrafyalarına göç etti. Bu bölgede zaman zaman yine yaşanmaya devam eden gerginlikler bu göç dalgasının hiç durmamasını kendisiyle birlikte getiriyor. Hindistanlı ve Pakistanlı göçmenler gittikleri yeni coğrafyalara kendi kültürlerini taşıdıkları gibi, yeni coğrafyaların kültürel özelliklerinden de etkileniyor. Kürdistan dağlarında karşımıza çıkan Jinda Cudi isimli genç kadının etkilendiği gibi…

ÇOK DİLLİ SOHBET

Kürdistan dağlarında ilk bakışta hiç dikkat çekmeyecekmişçesine bir izlenim veren Jinda Cudi isimli YJA STAR gerillası, rengiyle, aksanıyla hemen dikkatleri üzerine çekiveriyor. Bu dikkat çekici ilgiden rahatsız olsa da mütevazi üslubuyla alt etmeye çalıştığı her halinden belli oluyor. Hindistanlı Jinda Cudi, yeni yeni öğrenmeye başladığı Kürtçesiyle kendisini ifade etmekte zorlandığında devreye, bölgenin başka bir dili olan Arapça giriveriyor.

Pakistan ve Hindistan arasında yaşanan çatışmalar nedeniyle önce Minbic’e, ardından da Türkiye’ye göç etmiş bir ailenin çocuğu. Bir süre Türkiye’de kaldıktan sonra Şam’a göç etmişler.

PKK’Yİ ŞAM’DA TANIR

Şam’dayken PKK’yi tanımaya başlar ve katılır. Mücadele ve direnme ruhunun ezilen tüm uluslarda bulunduğu gerçeğinin farkında olan Jinda Cudi, “Direnmek ve mücadele etmeyi daha çok burada arkadaşlardan öğrendim aslında. Bu dağlarda dünyanın ilkleri yaşanıyor, kadın ordulaşmasını çok önemli bulmakla birlikte bunun kıymetini bilmeliyiz ve kurucusu Önder Apo’ya minnet duymalıyız” diyor.

Ailesinin göç duraklarını gördükten sonra Kürdistanlıların kadınları nasıl koruduğunu; aslında kadının özgürleşme adımlarını Kürdistan şahsında gördüğünü ve bunun kendisinde büyük bir heyecan yarattığını aktaran Jinda Cudi, “PKK’ye katıldıktan sonra Önder Apo’yu daha iyi tanıma şansım oldu ve artık Önder Apo’nun kadını özgürleştireceğine dair inancım daha da büyüktür” diye konuşuyor.

EZİLEN KADINLARIN MEKANI

Ezilen kadınların yönünü verdiği bir mekan olarak tanımladığı Kürdistan dağlarına tüm kadınları çağıran Jinda Cudi, tüm dünya halklarına mensup kadınları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigması çerçevesinde birlikte yürümeye davet ediyor. Ortadoğu başta olmak üzere ezilen tüm ulusların, halkların kardeşçe yaşamasını istediğini söyleyen Jinda Cudi, “Bizim mücadelemiz ezilen bütün halklar, kesimler ve ilaçlar içindir” diyor.

KÜRTÇEYİ GELİŞTİRİYOR

Tüm baskı ve katletmelere rağmen Öcalan’ın felsefesi ve paradigmasıyla kuşanıp örgütlenen Kürtlerin ne dillerini unuttuklarını ne de kültürlerinden vazgeçtiklerini söyleyen Jinda Cudi, şöyle devam ediyor: “Çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı, çok renkli bir dünya için mücadele ediyoruz. Kürtçe ve Hintçe dillerindeki bir çok kavram birbirine yakın. Kürtçe öğrenmeye çalışıyorum fakat dil sorunu da yaşamıyorum. Diller arasına fark koymuyoruz. Bir Hint olarak Önder Apo’nun felsefesinden çok etkilendiğim için katıldım.”

KENDİNİ YENİDEN İNŞA

PKK saflarına katıldığından beri kendini yeniden inşa ettiğini; dağlarda yaşam mücadelesini, yoldaşlık ilişkilerini gördükten sonra neden Öcalan’dan etkilenmiş olduğunu daha iyi anladığını vurgulayan Cudi, şunun altını çiziyor: “Yoldaşlarımdan muazzam bir yaşam gücü alıyorum. Birlikte mücadele ediyoruz ve her şey aslında bizler için bir eğitim alanı işlevi görüyor. Sistemde verilmeyen, öğretilmeyen o kadar çok şeye bu dağlarda şahitlik insan olarak bilgeleşmeye götürüyor.”

KÜRDİSTAN DÜŞMANLARI GİTMELİ

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, “Kadınlar yönünü özgür dağlara vermeli” söylemini önemli bulduğunu söyleyen Jinda Cudi, şunları ifade ediyor: “Kürdistan düşmanları bilmeli ki; bu dağlar Önder Apo’nun çağrısı ile akın eden kadınlarla doludur. Kürdistan düşmanları artık bu topraklardan çekip gitmeli. İşgal ve soykırımla bir yere varamazlar, çünkü buralar Kürdistan topraklarıdır ve gerillası da savunmasını yapmaya da devam edecektir.”

KADINLAR GELMELİ

Kadın örgütlenmesi büyük bir ivme kazandığından kadına şiddetin de tırmandığına dikkat çeken Jinda Cudi, şunları vurguluyor: “Kadınlar devrimi yaşıyor, gücünü de sevgisini de devrime akıtıyor. Sistemde kendisine nefes borusu açamayan tüm kadınlar buradaki fedai ruhu, kadın özgürlüğünü, kadın örgütlülüğünü ve kadın gücünü görmek için gelmeli.”