KJK Koordinasyon Üyesi Zerin Rûken, Stêrk TV’de yayınlanan Rojeva Jin programında gazeteci Arjîn Baysal’ın sorularını yanıtladı. Konuşmasına Leyla Güven öncülüğünde gelişen açlık grevi direnişlerini selamlayarak başlayan Rûken, açlık grevlerinin çok anlamlı ve bir o kadar da insani ve tarihi olduğunu dile getirdi. Rûken direnişçilerin amacına dikkat çekerek, "Leyla Güven’in ve tüm eylemcilerin amacı sadece Önderlikle görüşmenin gerçekleşmesi değil, Önder Apo üzerindeki yirmi yıllık tecridi kırmak, kadını ve Kürtleri katleden faşist Türk devletine karşı durmaktır. Önder Apo devletlerarası komployu nasıl boşa çıkardıysa hepimizin Leyla güven öncülüğünde devam eden direnişe ses vermesi gerekir" ifadelerini kullandı.

Zerin Rûken hem zindanlarda, hem dışarıda devam eden direnişlerin öncülüğünü kadınların yaptığını vurguladı ve açlık grevi eylemcilerinden Sebahat Tuncel, Selma Irmak, Dilek Öcalan, gazeteci Kibriye Evren, Fadile Tok’u örnek göstererek "Tecridi kırmak için Leyla Güven öncülüğünde başlayan direniş, Sebahat Tuncel, Selma Irmak, Dilek Öcalan, gazeteci Kibriye Evren, Fadile Tok’larla devam etti. Kadınlar Önder Apo üzerindeki tecridin tüm kadınlar üzerinde olduğunun bilinciyle tarihi görevlerine yüklenmiştir. Önder Apo’nun mücadelesinin kadınlarda yaratmış olduğu özgürlük istemi göz önündedir" dedi.

KADINLAR TARİHİ SÜREÇLERDE ÖNCÜLÜK YAPIYOR

2 Şubat 2006 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için bedenini ateşe veren Viyan Soran’ın (Leyla Wali Hüseyin) eylemine de değinen Zerin Rûken, kadınların tarihi sürece her zaman öncülük ettiğinin altını çizerek şunları dile getirdi: "Tüm dönemlerde ne zaman Kürt halkı ve Önder Apo üzerinde bir tehlike varsa kadınlar büyük bir rol oynamıştır. Leyla Güven ve Viyan Soran arkadaşlar da farklı dönemlerde, farklı yerlerde, Önder Apo’ya yönelik tehlikeleri hissetmiş ve büyük bir görev üstlenmiştir.

Kadının Önder Apo’ya bağlılığı çok güçlüdür. Çünkü kadınlar kendilerini Önder Apo ile tanıdı, özgürlüğü Önderlikle tattı. Viyan Soran gibi kahraman şehitlerimiz yollarımızı aydınlatmıştır. Viyan arkadaşın Önder Apo ile ilgili sözleri derin, tutumu çok güçlüydü. Viyan Soran arkadaştan da görüldüğü üzere Güney Kürdistan halkının özgürlüğe ve Önder Apo’ya bağlılığı güçlüdür. Leylaların mücadelesi ve halkın direnişi ile Önder Apo dışarıda, fiziki de halkı ile birlikte olacaktır."

GÜNEY HÜKÜMETİ HALKIN YANINDA YER ALMALI

Şêladîze’de Türk devletinin bombardımanı sonucu dört Kürt gencinin katledilmesi üzerine gerçekleşen halk serhildanlarına da değinen Rûken, Şêladîze ve Deraluk’taki serhildanların öncülüğünü de kadınların yaptığını belirterek, "Güney Kürdistan’da Deraluk ve Şeladize’de gelişen eylemlerde de kadınlar büyük bir rol oynamıştır. Kürdistan halkı her gün yapılan bombardımanlara karşı, işgale karşı kendini savunmuş ve ulusal görevini yerine getirmiştir" şeklinde konuştu.

Zerin Rûken, Şeladize’de gelişen halk serhildanları ardından KDP hükümetinin gerçekleştirdiği gözaltılar ve saldırılar için "Güney Kürdistan Hükümetinin halkı koruması gerekirken, tutuklamalarla, bastırmalarla Türk devletini işgal için daha çok cesaretlendirmektedir. Güney Kürdistan’da da "topraklarımızı bombalayamazsın" dedikleri için birçok kişi KDP tarafından tutuklandı. Neçirvan Barzani tıpkı işgalci Türk devletinin yaptığı gibi birçok kişiyi tutukladı. Güney Kürdistan Hükümetinin tutumu kabul edilemez. Hükümet, faşist Türk devletinin yanında değil halkın yanında yer almalıdır" ifadelerini kullandı.

ŞÊLADIZÊ, GÜNEY KÜRDİSTAN HÜKÜMETİNE DE KARŞIDIR

Şêladizê’de yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı dileyen Rûken, Şêladizê serhildanının aslında Güney Kürdistan hükümetinin sessizliğine de bir tepki olduğunu belirterek, "Şêladizê halkı haklıdır ve ulusal görevini yerine getirmiştir. Denilebilir ki Şêladizê ve Deralok halkı Neçirvan Barzani’ye ve Güney Kürdistan hükümetinin sessizliğine ve Türk devleti ile işbirliğine de karşı çıkmıştır. Yine Güney Kürdistan halkına çağrımızdır; daha çok yurtseverlik görevlerini sahiplenmeli, işgale karşı yoğun bir mücadele içerisinde olmalıdır. Bir kez daha Şêladizê ve Deralok’ta yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Şehit olanlar, özgürlük şehitleridir, Kürt halkının kahraman şehitleridir" dedi.

KJK Koordinasyon Üyesi Zerin Rûken son olarak kadınlara ve halklara şu çağrıda bulundu: "Biz Kürt kadınları olarak köleliği, faşizmi asla kabul etmedik. Özgür yaşam için her zaman çalıştık, mücadele ettik. Yine halkların ve kadınların özgürlüğü için Önder Apo’nun özgürlüğü amacıyla yirmi dört saat Leyla Güvenlere, Kürt halkının mücadelesine daha çok ses olmalıyız."