Newaya Jin Eylül Sayısı: Anaların öfkesi katilleri yenecek

162. Sayısını çıkartan aylık kadın gazetesi Newaya Jin; 700. Haftada Cumartesi Anneleri’ne yapılan devlet saldırısını manşetine taşıdı. Saldırıyı ‘Anaların öfkesi katilleri yenecek’ başlığıyla yorumlayan gazete yeni yayın dönemi ile okurlarıyla buluştu.

Eylül sayısı itibariyle Nazan Üstündağ, Çarçel Engizek ve Rûşen Celal gibi isimlerin yazmaya başladığı Newaya Jin; dikkatleri Cumartesi Anneleri’nin eylemi, ekonomik krizin toplumsal yansımaları, çocuk ölümleri, mülteci politikası, doğa kırımı, Suriye ve Rojava’daki atmosfer gibi konulara çekiyor.

‘YOK ULLUĞUN KADINLAŞTIRILMASI’

‘Savaş rejiminin krizi’ konusunu değerlendiren Halide Türkoğlu; 16 yıllık AKP hükümetinin inşa ettiği yapının ekonomik, toplumsal, siyasi ve ekoloji ekseninde yaratmış olduğu krizlerin özünde kapitalist modernite krizleri olduğunu hatırlatıyor.

Ekonomik krizin cinsiyetini irdeleyen Rojda Yıldırım ise; “yoksulluğun kadınlaştırılması” kavramını ele alıyor.

‘EKONOMİK ÖZ SAVUNMA’

Aynı konuyu değerlendiren gazetenin yeni yazarı Nazan Üstündağ, her yerde ekonomik krizi doğrudan ilk hissedenin kadınlar olduğunu ifade ediyor. Doların yükselmesi ve yarattığı kaosun en çok Ayşe teyzeyi ilgilendirdiğini ifade eden Üstündağ ekonomik öz savunmaya dikkat çekiyor.

Rojava’daki kadın emeğini değerlendiren gazetenin yeni yazarlarından Çarçel Engizek ise, Rojava’daki kadın kooperatifleşmesine dikkatleri çekiyor.

‘BİRİKME ZAMANI!’

Cumartesi Anneleri/insanları eylem tarihçesine ilişkin bir dosya hazırlayan Müjgan Halis, 27 Mayıs 1995’ten bu yana Galatasaray Meydanı’ndaki hareketlilik ve oluşan dinamik hafızayı irdeliyor.

Gazetenin yeni yazarlarından olan Rûşen Celal ise; “Sanki şimdi, yeni süreci görüp birikme zamanı! Nadasa yatma, sorgulama, yeni doğumlar arama zamanı” diyerek memleketin kötü gidişatına karşı nasıl bir pozisyon alınması gerektiğine dair önermelerde bulunuyor.

Anlam arayışına ilişkin yazan gazetenin yazarlarından Zerya Gül de ‘köksüzleştirme operasyonlarına karşı’ ‘insan kalmakta ısrar’a dikkat çekiyor.

Basından seçmeler bölümünde Artı Gerçek’ten Candan Yıldız’ın makalesine yer veren gazete dikkatleri Dersim’deki orman yangınlarına çekti.

‘ALMANYA’NIN KÜRTLERLE İMTİHANI’

Geçmişten günümüze Almanya’nın Kürtlerle ilişkisini değerlendiren KCDK-E Eş başkanı Fatoş Göksungur, Kürt kimliğinin sürekli Türk-Alman ittifakına ve çıkarlarına kurban edildiğini belirtiyor. Kürtler tarafından 25 yıllık ‘yasak’a karşı verilen mücadelenin anti-faşist, devrimci ve sosyalist cepheyi bir araya getirdiğini belirten Göksungur, bu mücadelenin Almanya’yı rahatsız ettiğine işaret ediyor.

‘DERİN SULARDA KAYBOLAN UMUTLAR’

Günümüz dünyasının en büyük trajedilerinden biri olan mülteciliği AvEG-Kon temsilcisi Şafak Arabacı ile değerlendiren Döne Güzel, devletlerin mülteci politikası ve kadın mültecilerin yaşadıklarına ilişkin kimi verileri sunuyor.

TÜRKİYE’NİN ÇOCUK KARNESİ

Türkiye’de katledilen ve cinsel istismara maruz bırakılan çocuklar meselesini ise Esra Çiftçi yorumladı. Ceylan Önkol’u, Uğur Kaymaz’ı öldürülenlerden zamanında hesap sorulsaydı Leyla ile Eylül bu vahşeti yaşamamış olacaktı diyen Çiftçi çocukların katledilmesi kaderimiz olmasın çağrısında bulunuyor.

Aynı konuya dikkat çeken Vildan Dirik de yetişkinlerin her çocuk ölümünden, onların çalınmış yaşamlarından birebir sorumlu olduğunu belirtiyor.

1956 yılında Ergani’de başlayıp 21 Mart 2017’de İstanbul’da sonlanan direnişçi bir Kürt anasının (Edibe Aslan) biyografisini yazan Türkan Aslan, önemli bilgiler paylaşıyor.

‘ÇÖZÜMÜN MUHATABI İÇ DİNAMİKLER’DİR

Amara Rojbin ve Eylem Xelikan’ın anı yazıları ile direnişçi kadın portrelerinin yer aldığı Eylül sayısının Kürtçe sayfalarında ise; MSD Yönetim Kurulu Üyesi Hana Derya ile yapılan röportaj, Viyan Poch’un İspanya anarşist devrimine ilişkin hazırladığı dosya ve Hevîdar Xalid’ın Rojava’daki kadın akademileşmesine ilişkin kaleme aldığı makale yer alıyor.