Newaya Jin Ocak sayısı çıktı: Adalet mücadelesi küreselleşmeli

Aylık kadın gazetesi Newaya Jin’in 226. sayısı çıktı. Gazete, ‘Adalet mücadelesi küreselleşmeli’ manşetiyle okuyucularıyla buluştu.

Avrupa’da yayın yapan Newaya Jin, 2024 yılının ilk sayısını Paris katliamlarına ayırdı.

‘ADALET MÜCADELESİNE SEFERBER OLMAK’

Kürt halkı, kadınları ve dostlarının 2013’ten bugüne devam eden adalet arayışını kaleme alan gazete yazarlarından Ruşen Samsat, “mücadelenin en zirveye ulaştığı dönemeçlerde sömürgeci-faşist düşman ve uluslararası hegemon güçler, hep devrimin öncü kadınlarına yönelmiştir. Saldırı devrimin özüne yapılmaktadır; oradaki özgürlüğe yürüyen devrimci kadın ruhuna” sözleriyle katliamların hedefini özetledi. Samsat, adalet arayışının başlı başına bir mücadele alanı olduğuna da dikkat çekerek, “Her iki Paris katliamına ilişkin en geniş kesimleri adalet mücadelesine seferber edecek araç ve imkanları yaratmak elzemdir” diyor.

DAVANIN AVUKATI KONUŞTU

Her iki katliamla ilgili açılan davada gelinen aşamayı avukat Jean-Lois Malterre gazeteye değerlendirdi. Berivan Fırat ve Nilay Egeli’ye konuşan Malterre, ‘devlet sırrı’nın dosyanın ilerlemesinde temel engel olduğunun altını çizdi: “Bu zırh kaldırılarak çekmecelerde duran bilgiler paylaşılmalı” çağrısında bulunuyor.

SARA’NIN KALEMİNDEN

Gazetede Sakine Cansız’ın ‘Hep Kavgaydı Yaşamım’ kitabından bir bölüme de yer verildi. “Kök salmış bir yaşamı yok edemezsiniz’ başlıklı bölümde Cansız’ın, “Bir inancı, bir emeği, bir umudu bir anda yok etmek, tersine çevirmek mümkün müydü? Bu, kök salmış bir yaşamı yok etmek olurdu ki, buna ne kulların ne de tanrıların gücü yeterdi!” sözleri, adeta katliamcılara bir yanıt niteliğinde.

‘HAKİKATE AKAN BİR DURU SU: ROJBÎN’

Haskar Kırmızıgül, Paris’te katledilenlerden Fidan Doğan’ın (Rojbîn) Kürt kadın diplomasisinde nasıl bir yol açtığını ‘hakikate akan bir duru su’ başlıklı yazısında anlattı. “O’nun için büyük küçük işler farketmezdi. Yeri gelir on binlerce imzayı üşenmeden sayar, yeri gelir bir festivalde bir Fransızdan imza almak için saatlerce dil dökerdi. Haklıyı ve doğruyu temsil edişi onun en büyük dayanağı ve yol göstericisi idi” diye tarif ettiği Rojbîn’in açtığı yolda Kürt kadınlarının daha büyük bir iddiayla, dünya kadın konfederalizmine yürüdüğünü söylüyor.

KADIN KATLİAMLARININ KÜRESEL BOYUTU

Nazan Üstündağ ise kadın katliamlarının küresel boyutunu gözler önüne seren bir yazı kaleme aldı. Kadın kırımının da tıpkı soykırım gibi, toplumsallığın çokluğunu yok etmeye çalıştığını kaydeden Üstündağ, “Sakine, Leyla veya Nagihan gibi öncü bir kadın öldürüldüğünde hedef, onların binbir emekle kotardıkları bir kadın varoluş biçimi” diye belirtiyor.

FAŞİZMİN DEĞİL KADINLARIN YÜZYILI

Gazete yazarlarından Hêja Zerya, R.T. Erdoğan’ın ‘Türkiye yüzyılı’ söylemlerine yanıt verdi. Söz konusu ilanın tesadüf olmadığını belirten yazar, “Bu yüzyılı kadınlardan ve halklardan çalarak faşizm karanlığına boğmak istemektedir. Türkiye’nin yüzyılını egemenler ve faşistler değil halklar kazanabilir” dedi. Zerya, Paris ile öz yönetim direnişlerinde katledilen Sêvê, Pakize ve Fatmaların mücadelesinin 21. yüzyılı kadın yüzyılı yaptığına, yüzyılın karakterini belirlemeye devam ettiğine dikkat çekti.

‘ÜMMET’ KAVRAMI VE DEMOKRATİK ULUS

‘Ulus devlete kim meydan okuyor?’ başlıklı makalesinde Havin Güneşer, Kerbela çizgisi dışındaki Müslümanlıkta açığa çıkan milliyetçilik ve ümmet yaklaşımının ulus devlet milliyetçiliği ile aynı hatta ilerlediğine dikkat çekti. Güneşer, buna karşı Kürt Özgürlük Hareketi ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik ulus kavramıyla bu gidişatı toplumun lehine nasıl çevirmek istediğinin altını çizdi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın her ay bir değerlendirmesine yer veren gazete bu ay 1997 yılında yaptığı konuşmalardan derlemeyi, “Şehide sözü yüreğimize kazıdık” başlığıyla köşesine taşıdı.

Gazetede Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne dönük Ekim ayında başlatılan hamleyle ilgili Avrupa’da yaşayan Kürt kadınlarının görüşlerine yer verildi.

Jineolojî yazısını kaleme alan Elif Kaya, 'Jin, Jiyan, Azadî’nin slogan olmanın ötesinde artık kadınların evrensel düzeyde sistemini oluşturmaya dönük “Kadın konfederalizmine çağrı” niteliği kazandığını belirtti. Fidan Yıldırım’ın hazırladığı kadın portrelerinde bu ay kolonyolizme ve ataerkilliğe karşı duruşuyla tanınan Cezayirli yazar, çevirmen Assia Djebar var.

ÜLKE SEVDALISI BİR MİLİTAN EVÎN

Gazetenin Kürtçe sayfalarında Paris katliamlarına mercek tutuldu. Çocukluk ve mücadele arkadaşı Cahîde Goyî, Paris’te katledilen Evîn Goyî’yi anlattı. Evîn’in ülke bilinci güçlü, halk gerçekliğine ve toprağına sevdalı biri olduğunu yazan Cahîde Goyî’yi portre bölümünde Berjîn Tekoşer tamamladı. Gazetenin geçmiş sayılarında Türkçe olarak yayınlanan Sakine Cansız’ın Amed zindanındaki direnişine tanıklık eden Gültan Kışanak’ın kaleme aldığı yazı, Kürtçe olarak da okur ile paylaşıldı.

Beritan Zagros da Kürt kadınlarını hedef alan saldırıların Başûrê Kurdistan ayağını değerlendirdi. Zagros, Nagihan Akarsel’in katledilmesini hatırlatarak şöyle diyor: “Jineolojî bütün engellere, erkek egemenlikli sisteme rağmen Başûrê Kurdistan’da da kadınların umudu oldu. Bu nedenle Nagihan Akarsel’in seçilmesi tesadüf değildi.”

2023’TE ROJHILAT’TAKİ GELİŞMELER

Zîlan Vejîn, geride bıraktığımız 2023 yılında Rojhilatê Kurdistan’daki gelişmeleri masaya yatırarak, İran ve Rojhilat’taki değişimin öncüsü kadınlara saldırıların da arttığına dikkat çekti. “Kadınların mücadelesi toplumsal, kültürel ve siyasi alanda birçok gelişmenin önünü açtı. Mücadeleyle örgütlenmemiz büyüyor, mücadeleyle özgürleşiyoruz” dedi.

4 Ocak 2016’da katledilen Sevê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın mücadelelerini hatırlatan gazetenin yazarlarından Roza Metina, konuyla ilgili sorularını DEM Parti Milletvekili Newroz Uysal’a yöneltti. Her 3 öncü şahsında devletin halk iradesini, kadın iradesini kırmak istediğini belirten Newroz Uysal, buna karşılık hakikat arayışı ve halk direnişinin daha da güçlendiğini ifade etti.

İŞGALİN ALTINCI YILDÖNÜMÜNDE EFRÎN VE DİRENİŞ

Gazete yazarlarından Şervîn Nûdem ise, 6. yıldönümünde Efrîn işgali ve direnişini yazdı. Altı yıldır Efrîn’de yaşanan insanlık dramı, kadın kırımına rağmen uluslararası güçlerin, insan hakları kuruluşlarının sessizliğinin gerçek yüzlerini ortaya koyduğunu kaydeden Şervîn Nûdem, Efrîn halkının Şehba’da kendi yaşamını örgütleyerek topraklarına dönme ısrarından vazgeçmediğinin altını çizdi.

Yeni sayıya gazetenin web sitesi newayajin.net üzerinden erişmek mümkün.