Paris’te katledilen September 30’uncu yıldönümünde anıldı

Paris'te 29 Mart 1988’de katledilen Güney Afrikalı temsilci Dulcie September, katledilişinin 30’uncu yıldönümünde anıldı.

Septembre'ın öldürüldüğü 10. Paris bölgesindeki Petites Ecuries sokağında düzenlenen anma törenine Paris Büyük Şeyir Belediyesi, 10. Paris Belediyesi, Dünya Kadın Yürüyüşü, Femmes Solidaires, Kürt Kadın Hareketi, Güney Afrika Dernekler Federasyonu ve çok sayıda kadın örgütü katılım sağladı.

Anma töreninin açılış konuşması Paris Büyük Şehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Helene Bidard tarafından yapıldı.

Bidard, "Dulcie September, sembol bir militandı. Afrikalıların hakları için ömrünü mücadeleye verdi. Bu anlamda onun öncülük ettiği mücadele hedeflendi ve katledildi. İşgal ve sömürgeciliğe karşı onun yürüttüğü mücadele ve perspektife halen ihtiyaç duyuyoruz. Onun mücadelesi yol gösteriyor. İnsanlık için mücadele etti” dedi.

Birard, 10. Paris bölgesinde yaşanan katliamlardan birinin de üç Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in hedef alındığı katliam olduğunu söyledi.

Septembre gibi üç Kürt kadının da davalarının aydınlanmayı beklediğini ifade eden Birard, "Katliamın arkasındaki güçler açıkken halen bu davalar aydınlık bekliyor. Belediye olarak söz konusu davaların aydınlanması için her türlü çalışmaya hazırız" dedi.

Femmes Solidaires adına Sabine Solman söz aldı. "Bir kadın örgütü olarak bu olayın karanlıkta kalması ve cezasız kalması kabul edilemez. Güney Afrika Ulusal Birliği adına çalışma yürüten September'ın bürosunun önünde katledilmesinin üzerinden 30 yıl geçti. Buna rağmen halen bu dava aydınlık bekliyor. Burada en başta bu olay Fransa'da yaşandığı için Fransa'nın sorumluluğu mevcuttur" diyen Solman, September'in mücadelesinin feminizm, ırkçılığa karşı, sömürgeciliğe karşı net tutumu anlamını taşıdığını ifade etti.

Fransa devletinin Fransa toprakları üzerinde başka yabancı gizli servislerin işlediği politik cinayetleri aydınlatmak gibi bir misyonu olduğunu vurgulayan Solman, "Fransa bu katliamları aydınlatmadığı sürece suçludur" dedi.

Güney Afrika Ulusal Kongresi adına konuşan bir temsilci, "September, bu mücadeleyi kendi canı pahasına yürüttü. O ülkesindeki bütün acıları hissetti. Bu gerçekliğin içerisinden mücadele için ömrünü verdi. Bu anlamda bir öncü misyon oynadı. Sömürge ve üstün ırk baskısına karşı, kendi ülkesinin özgürlüğü uğruna mücadele yürüttü. Onun mücadelesi bize ışık tutuyor" diyerek, halen katliamı gerçekleştirenlerin aydınlığa kavuşturulmadığını vurguladı.

Kürt Kadın Hareketi adına konuşan Hazal Karakuş, şunları ifade etti: "Dulcie September katliamının üzerinden 30 yıl geçti. Buna rağmen halen aydınlatılmadı. Paris aydınlanmayı bekleyen katliamlar kenti haline geldi ve adını tarihe yazdırdı. Tıpkı bu katliam aydınlatılmağı gibi üç Kürt kadın Sakine Cansız Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in katledildiği 9 Ocak 2013 katliamı da aydınlanmayı bekliyor. 5 yıl geçmesine karşın halen bu katliam aydınlatılmadı ve katliamın arkasındaki güçler halen yargılanmadı."

Karakuş, Fransa'nın Paris'te yaşanan katliamları konusundaki sorumluluğunu hatırlattı. Kadınların ortak irade etrafında buluşup, katliamların aydınlatılması ve arkasındaki güçlerin yargılanması için mücadelenin büyütülmesi isteyen Karakuş, bunun aynı zamanda yeni katliamların önüne geçmek anlamını taşıdığını ifade etti.

Dulcie September, Güney Afrika Ulusal Kongresi ANC’nin Fransa temsilcisiydi. Uzun yıllar sömürgeciliğe ve siyahlerin haklarına dair mücadelenin öncülüğünü yapmış önemli siyasi aktörlerdendi.

10. Paris'te bulunan ANC bürosu önünde 1988 yılı 29 Mart günü saat 9,30'da kurşunlanarak katledildi. 30 yıl boyunca sürdürülen hukuk mücadelesi sonuçsuz kaldı. Güney Afrika ve çeşitli gizli servisleri tarafından hedef olduğu bilinmesine ve olay yerindeki delillere rağmen katiller yakalanamadı.