Sincan ve Burhaniye'deki kadın tutsaklara baskı ve ihlal

Sincan Cezaevindeki kadın tutsakların, hukuksuz gerekçelerle infazları yakılıyor. Burhaniye'deki kadın tutsaklara dönük baskı ve tehditler de arttı.

Sincan Cezaevi’nde kalan kadın tutuklular, infaz yakma uygulamasıyla birlikte, cezaevinden çıkmak üzere olan çok sayıda tutuklunun tahliye edilmediğini belirtti. 

Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda son dönemlerde devreye koyulan infaz yakma uygulamasıyla birlikte, cezaevinden çıkmak üzere olan çok sayıda tutsak tahliye edilmedi. Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) kapatılan Azadiya Welat gazetesi Muhabiri Dilan Oynaş, kaldığı Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde infazı yanan kadın tutsakların durumunu, MA'ya yazdığı bir mektupla anlattı.

Tutsaklardan Aycan Özdoğan, onur kırıcı uygulamaları kabul etmediği için tahliye olmasına 5 ay kala infazının yakıldığını belirtti. 

Saadet Akın da, "İnfaz yakma durumunu, bir politika şeklinde birçok cezaevinde uygulamaya koymuşlar" diyerek, şunu anlattı: "Sincan Cezaevi’nde kaldığım koğuş odasında, nereden geldiğini bilmediğim ne bana ne de arkadaşlarıma ait olmayan bir makas, yapılan genel oda araması esnasında bulundu. Üstelik bulunan makas, eşyalarımızın içinde bile değildi. Söz konusu makası, dolabın altında çıkartıp götürdüler. Ancak biz makasın bize ait olmadığını söylememize rağmen, Cezaevi Disiplin Kurulu’na Cezaevi İnfaz Hakimliği’ne ve Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığım yazılı savunmalarımın tamamında, kriminal incelemeyi ısrarla talep etmeme rağmen hücre cezam onandı."

Akın, AYM'ye yapacağı başvurunun da engellendiğini söylerken, ardından dört hücre cezası aldığı için şartlı tahliyesinin kaldırıldığını belirtti. Akın, "Müddetnamenin altında da sahte beyanda bulunup, dört hücre cezası aldığımı not düşmüşler. Oysa bana toplamda dört hücre cezası verildi. Bunların biri bozuldu, diğeri hala ağır ceza mahkemesinde. Sonuç hala tebliğ edilmedi bana" diye ekledi.

Selver İspir de, 2001 yılında beri tutuklu. İspir,  2012-2014 yılları arasında üç farklı hücre cezası almış ve cezasının bitimine 7 ay kala infazı yakılmış. İspir, "Hücre cezalarının ve özellikle tutukluyken verilen hücre cezalarının infazı yakmadığına dönük emsal kararlar olmasına rağmen mahkemelerce bu itirazlarım reddedildi" dedi.

BALIKESİR

Balıkesir Burhaniye T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu olan Figen Şahin, cezaevinde yaşadıkları hak ihlallerini ailesi aracılığıyla kamuoyuna aktardı. Abla Nirgül Turhal, cezaevinde bulunan 5 siyasi kadın tutukluya karşı tehditlerin devam ettiğini, askerlerin adli kadın tutukluları, siyasi kadın tutuklulara karşı kışkırttığını söyledi.

Figen Şahin, ablası aracılığıyla şu bilgileri verdi:

“Tehditlere karşı cezaevi yönetimi tarafından hiçbir şey yapılmıyor. Hiçbir sosyal etkinliğimiz yok. Bir adli erkek tutuklu hastalanmadığı sürece kadın tutuklular hastaneye götürülmüyor. Bir olay olduğunda gardiyanlar sürekli adli erkek mahkûmlardan bahsediyor, ‘burası erkek cezaevi’ diyorlar. Bir şey istediğimizde ‘öncelik adli erkek mahkûmların’ deniliyor. Sevk istedik, o da engellemeye çalışılıyor. Cezaevi yönetiminin bize sunduğu gerekçe ise bakanlığın bu cezaevinde 5 kadının kalmasını istemesi. 

Burada adli kadın tutuklular arasında en ufak tartışmada bile erkek gardiyanlar içeri girip onları coplarla döverek kanlar içerisinde içeriden dışarıya çıkarıyor. Görüşmelerimiz fayda etmiyor. Geçenlerde adli tutuklu kadınların bağırış çağırışlarını duyduk. Onların üzerinde de baskılar var. Askerler bize ‘Zaten elimizdesiniz, sizi istesek açlıktan da öldürürüz. Bozkurt kardeşlerim sizi öldürür’ diyor. Dilekçe vereceğiz, dedik. Cezaevi idaresi ‘biz hallederiz’ dedi ama burada can güvenliğimizin olmadığını biliyoruz. Hak ihlallerine ilişkin sloganlar atıyoruz. Adli tutuklular bizim kafamıza taş, şişe ve şeker atıyor. Askerlerin ve cezaevi yönetiminin bizim üzerimizde ciddi dayatmaları var. Cezaevi çok soğuk ve sadece 2 kazak bulundurabiliyoruz.”