TJA aktivisti Bilgin: Mücadele hattını yükseltiyoruz

TJA Aktivisti Zelal Bilgin, 19 Temmuz’da startını verilen “Değişim ve Özgürlük İçin Sen de Ayağa Kalk” kampanyasıyla eril zihniyetin değişimi için mücadele hattını yükseltmeyi amaçladıklarını söyledi.

Tevgera Jinên Azad (TJA), 19 Temmuz’da startını verdiği “Değişim ve Özgürlük İçin Sen de Ayağa Kalk” kampanyasının çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Birçok il ve ilçede kadınlarla bir araya gelerek kampanyayı ve çalışmalarını aktaran TJA, kampanya kapsamında binlerce kadına ulaşmayı hedefliyor. TJA aktivisti  Zelal Bilgin, kampanyanın içeriğini ve yaptıkları çalışmaları anlattı.

Kadının yaşam alanının daraltıldığı, taciz ve tecavüz zihniyetinin yoğunlukla kendini hissettirdiği bir süreçten geçildiğine dikkat çeken Bilgin, bunun sistemden ayrı değerlendirilemeyeceğini söyledi. Erkek egemen alanlara karşı kadınların ittifak ve mücadele hattını kurduğunu belirten Bilgin, kadına, doğaya, gençlere, kültürel mirasa yönelik yoğunlaşarak artan saldırılara karşı kadınların isyan ve mücadele yöntemlerini geliştirmek zorunda kaldığını ifade etti. Bilgin, “Irkçılığın ve dinciliğin hortladığı, erkek egemen zihniyetin derinlemesine nüfus ederek yaşama dair bütün argümanların savaş ve rant politikalarıyla yok edilmeye çalışıldığı, etnik kimliğin gizli tutularak ‘sınır güvenliği’ adı altında farklı inanç ve kimliklerin yaşam haklarının elinden alındığı ve soykırım planlarıyla yok edildiği bir dönemden geçiyoruz. Bu saldırıların hepsine karşı koyabilme yöntemi bulmak zorundaydık. Kadın mücadelesi ve ittifakı da erkekleşen tüm alanlara karşı büyütülen bir isyan ve mücadele hattıdır. Kadın mücadelesi ortaya çıktığı taktirde dayatılan baskı ve soykırımların sonlanabileceğine yönelik inancımız var” dedi.

KADIN İTTİFAKINI GÜÇLENDİRMEK

Mevcut sorunların, erkek egemen zihniyetin yarattığı devletli toplumlardan kaynaklandığının bilinciyle yeni çalışmaların gerekliliğinin açığa çıktığını kaydeden Bilgin, Ortadoğu ve Türkiye siyasetindeki iklimin kadın katliamlarına ve artışına neden olduğunu vurguladı. Yalnızca bu ay içinde 24 kadının katledildiğini hatırlatan Bilgin, TJA olarak 19 Temmuz’da startını verdikleri  “Değişim ve Özgürlük İçin Sen de Ayağa Kalk” kampanyasının amacını ise şöyle özetledi: “Kadın katliamları, çocuk  istismarı, fuhuş olaylarındaki artışın yanı sıra Kaz Dağlarından Hasankeyf’e kadar doğa, tarih ve kültür katliamlarındaki artışları görüyoruz. Sürekli savaş nidalarıyla birlikte kadına, halklara, inançlara karşı ciddi yönelimlerin gerçekleştiğini gözlemliyoruz. Özellikle kadına yönelimin yaşamı bir bütünen değiştirebilecek enerjinin farkında olan özel bir yaklaşımda olunduğunun farkındayız. Bu nedenle kampanyamızla beraber kadın ittifakını güçlendirmeyi; enerjisini, kendisine dayatılan baskılara karşı kullanmasının önünü açmayı amaçlıyoruz. 

'SET OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Bizim sorunumuz biyolojik cinsiyetlerle değil, net bir şekilde zihniyetle. Erkek egemen zihniyetin toplumun yarısını oluşturan, yaşamın, doğanın var edicisi ve koruyucusu olan bir canlıya karşı açılan savaşının, o canlıyı yaşamdan uzaklaştırma politikasının bir parçası olduğunu biliyoruz. Bu duruma ise set oluşturma çabamız var. Bu inanç ve kararlılıkla başladık. 

6 AYLIK BİR KAMPANYA

Kampanyamızı  ‘Değişim ve Özgürlük İçin Sen de Ayağa Kalk’ adıyla gerçekleştiriyoruz. 6 aylık bir kampanya. Her ay farklı konular ele alınarak, farklı eylem ve etkinliklerle bir farkındalık yaratılmaya çalışılacak.Kadının kendisini var etmeye çalıştığı bir alan ve zemin bırakılmış değil. Özel alanda aile, eş, çocuk ve benzeri kişilerin, kamusal alanlarda ise emek sömürüsü argümanlarının baskı ve zorlamalarıyla karşı karşıya kalıyor. Tüm bu dayatmalara karşı ‘Değişim ve Özgürlük İçin Sen de Ayağa Kalk’ diyoruz. Bu sorun sadece kadınların sorunu değil, erkeklerin de sorunu. Değişim ve Özgürlük İçin Sen de Ayağa Kalk’ derken egemen erkeğin yaratmış olduğu eril zihniyetten kurtulma ve kadınla barış içinde yaşanması gerektiğinin çağrısını yapıyoruz aynı zamanda.” 

'TALEPLER VE KATILIMCILAR ARTIYOR'

Bilgin, kampanya çalışmalarına ve katılımına ilişkin ise şu bilgileri paylaştı: “İlk ay bir çok eylem ve etkinlik için başvurularımız ve çalışmalarımız oldu. Paneller, konferanslar, eğitimlerin yanı sıra piknik ve şölen gibi etkinlikler düzenliyoruz. Trafikteki şiddete yönelik bir konvoyumuz da gerçekleşti. Gelişen refleksleri gördüğümüz zaman toplumun buna ihtiyacını gözlemleyebildik. Bu şehirde bir konvoy yapıldı ve erkek sürücülerin büyük çoğunluğunun buna destek verirken, taciz zihniyetinin taşıyıcısı olan kimi erkekler tarafından taciz edildik. Böylesi durumlarla da karşı karşıya kalıyoruz. Yaşananlar bizlere erkekleşmiş tüm alanlarda mücadeleyi yükseltmemiz gerektiğinin mesajını veriyor. 

'CİNSİYET DEĞİL, ZİHNİYET OLARAK...' 

Bu mücadeleyi yürütürken de cinsiyet olarak değil, zihniyet olarak kadın ittifakını sağlamak, eril zihniyetin değişmesinin sağlanmasında rol almaktır amacımız. Aldığımız desteklerle birlikte daha başarılı bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz Kadınların bu kampanyaya karşı heyecanını net gözlemleyebildik. Sadece Kürt kadını değil, faklı inanç ve kültürden olan onlarca kadının desteğini alarak devam ediyoruz. Desteğin daha fazla artacağını biliyoruz, çünkü talepler ve katılımcılar artıyor.”