TJK-E: Artık yeter, Öcalan’a özgürlük!

4 Nisan’a ilişkin açıklama yapan TJK-E, Öcalan'ın 19 yıldır ağır tecrit altında olduğuna dikkat çekti.

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Kurdistan ên Ewrûpa-TJK-E), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın doğum günü 4 Nisan'a ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kürt Halk Önderi Öcalan'ın 19 yıldır ağır tecrit şartlarında direndiğine dikkat çekilen açıklamada, Avrupa Konseyi İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'nin (CPT) İmralı'ya gidip son durumu kamuoyuyla paylaşması gerektiği vurgulandı.

15 Şubat 1999’da NATO’nun devletlerarası komplosu sonucu kaçırılan Öcalan'ın, o günden bu yana İmralı'da esir tutulduğu belirtilen açıklamada, "İmralı, bildiğimiz anlamda bir cezaevi olmayıp, bir tecrit ve işkence sistemidir. Burada hukuk geçerli değil, kişiye özel hukuk uygulanıyor. O yüzden de 19 yıllık ağırlaştırılmış tecrit yetmiyormuş gibi, 5 Nisan 2015’ten bu yana dış dünya ile ilişkisi tamamen kesilmiş durumdadır. Aradan geçen 3 yıllık süreçte, kardeşiyle Eylül 2016’da yapılan kısa bir görüşme sayılmazsa kendisinden hiçbir biçimde haber alınamamaktadır. Bir tutsağın en doğal hakkı olan avukat görüşmeleri 27 Temmuz 2011’den bu yana Türk devleti tarafından keyfi bir biçimde engellenmektedir" denildi.

'İMRALI'DA TECRİT EDİLEN BARIŞ İRADESİDİR'

Kürt Halk Önderi Öcalan’a karşı uygulanan tecrit içinde tecridin, doğrudan Türkiye’deki siyasal durumla bağlantılı olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "5 Nisan 2015’ten sonra çözüm sürecinin AKP hükümeti tarafından sonlandırılması hem Türk devlet sınırları içerisinde hem de sınırın ötesinde, Kuzey Suriye ve Güney Kürdistan’da savaşın kızışmasını beraberinde getirmiştir. O yüzden İmralı’da esir alınan ve tecrit edilen, barış ve çözüm iradesinin kendisidir. Sayın Öcalan’dan tam 3 yıldır hiçbir biçimde haber alamadığımız için zaten kaygılıyız. Ancak son dönemde kaygılarımızı arttıran iki gelişme yaşandı. Önce CPT, 2 yıl önce İmralı’da yaptığı incelemelerin sonucunu açıkladı. 2 yıl boyu Kürtlerin CPT binası önünde yaptığı protestolara rağmen raporunu açıklamayan CPT, tam da Türk ordusunun Efrîn merkezine girdiği 18 Mart’tan iki gün sonra Türk hükümetinin istemi üzerine raporunu açıkladı. Ardından, Türk ve Rus yetkililerinden oluşan bir heyetin İmralı’ya gittiğini ve Efrîn’de direnen savunma güçlerine geri çekilme çağrısı yapması için Öcalan üzerinde baskı uyguladığını öğrendik. Bu şantajı kabul etmeyen Öcalan üzerindeki baskıların yoğunlaştırıldığını düşünüyoruz."

ÖCALAN'IN ESARETİ ÇÖZÜM UMUDUNUN TUTSAK EDİLMESİDİR

Kürt Halk Önderi Öcalan'ın sadece bir birey değil, bir özgürlük hareketinin lideri, bir düşünür, bir halk iradesi olduğunun altı çizilen açıklamada son olarak şunlar belirtildi: "Bununla birlikte Kürt sorununun kendisidir, Türkiye ve Ortadoğu barışının garantörüdür. O yüzden sayın Öcalan’ın esareti çözüm umudunun tutsak edilmesi anlamına geliyor. Avrupa Kürt Kadın Hareketi olarak sayın Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarını sağlamak ve CPT'nin sorumluluğunu yerine getirmesi için 4 Nisan'da Avrupa'nın tüm alanlarında yürüyüşler yapılacaktır. Bununla birlikte; 4 Nisan tarihinde Cenevre BM önünde açlık grevi kadın hareketi tarafından sürdürülecektir. 4 Nisan tarihinde Strasbourg'da CPT önünde bir miting yapılacaktır."

TJK-E Kürt Halk Önderi Öcalan’ın 69. doğum günü ve ağırlaştırılmış tecrit uygulamasının 3. yıl dönümü vesilesiyle Avrupa devletlerine şu çağrılarda bulundu:

* CPT derhal İmralı’ya giderek Öcalan’ın son durumunu yerinde inceleyip kamuoyunu bilgilendirmeli.

* CPT ayrıca Türk devletinin İmralı üzerinde uyguladığı fiziki ve psikolojik baskılara son vermesini sağlamalı.

* Avrupa devletleri Türk devletinin başta Efrîn olmak üzere Kürdistan’da yürüttüğü soykırımcı savaşın önüne geçmeli, gücünü ve etkisini Kürt sorununun siyasal çözümü için kullanmalı.