TJK-E: Direnişe kilitlenelim, Düsseldorf’a akalım

TJK-E, "AKP-MHP’nin çöküşü ancak direnişin büyütülmesiyle tamamlanacaktır" diyerek, 25 Haziran’da Düsseldorf’taki yürüyüşe çağırdı.

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "TC faşist devletinin Zap’a başlattığı işgal saldırısı ikinci ayını tamamlamış bulunuyor. Sınırlı bir zaman dilimi ile ifade edilse de, saldırının hedefi, bu saldırılara karşı sergilenen direniş ve daha şimdiden bu direnişin yarattığı sonuçlar çok daha kapsamlı ve büyüktür. Savaşın bilançosu bile bu savaşın düzeyini ortaya koymaya yetiyor. Başta Avrupa olmak üzere tüm dünyanın gündeminden düşürmediği, timsah gözyaşları döktüğü Ukrayna savaşından çok daha şiddetli bir savaş Kürdistan’da yaşanıyor" denildi.

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

'KADINLAR AMANSIZ BİR DİRENİŞ SERGİLİYOR'

"Bilançolara göre sadece iki ayda Türk devleti tarafından Medya Savunma Alanları’na 2065 uçak saldırısı, 1493 helikopter saldırısı, 779 kimyasal saldırı gerçekleşmiştir. Ancak saldırının kapsamı kadar buna cevaben gelişen direniş de kapsamlı ve görkemlidir. Zap ve Avaşin’de yürütülen bu en vahşi savaşa karşı Beritan’ın takipçisi kadın gerillalar amansız bir direniş sergiliyor. Bu direniş Şengal’de Dayê Kine’nin 'kimseye boyun eğmeyeceğiz, teslim olmayacağız. Kimseden aman dilemeyeceğiz' sözüyle karşılık buluyor.

'BÜYÜK İRADE SAVAŞI BÜYÜK SAHİPLENMEYİ HAK EDİYOR'

Son iki aydır Avrupa’da yaşayan halkımız, kadınlarımız ve dostlarımız eylemleriyle önemli bir sahiplenmeyi geliştirdi. 'Bijî Berxwadana Gerila' sloganıyla direnişin sesi olmaya çalıştı. Elinde mekabıyla faşist TC’ye olduğu kadar, onun sırtını dayadığı NATO’ya da, Avrupa ülkelerine de, işbirlikçi çizgiye de önemli mesajlar verdi. Ancak şunu belirtmek gerekir ki, Zap’ta, Avaşin’de devam eden bu büyük irade savaşı çok daha büyük bir sahiplenmeyi hak ediyor. Çare olarak sarıldığı Zap’ta yaşadığı çaresizlik sarmalından kurtulmak için kadınlardan demokratik siyasete, sivil halktan gazetecilere, komşu ülkelere kadar herkese, her kesime saldıran, 10 yıldır alternatif kadın özgürlükçü modeliyle dünyaya ilham olan Rojava’ya yeniden işgal tehditleri savuran AKP-MHP’nin çöküşü de ancak bu direnişin büyütülmesiyle tamamlanacaktır.

 'DİRENİŞ HATTINDA YERİMİZİ ALALIM'

Şimdi bu satırları okuyan her bir Kürdistanlı, kadın özgürlüğüne inanan tüm mücadeleci kadınlar, Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesinden yana olan tüm kesimler, Avrupalı dostlar, 'Her günü, her anı tonlarca ağırlığındaki bombaların altında, insanlık suçu kimyasal gazlara karşı direnişle geçen bu büyük iradenin ne kadar sesi oluyorum' diye kendisine sormalı, Zap’tan Avaşin’e, Rojava’dan Şengal’e uzanan bu direniş hattının bir savunucusu olmalıdır."

DÜSSELDORF YÜRÜYÜŞÜNE ÇAĞRI

TJK-E, açıklamasının sonunda Düsseldorf yürüyüşüne çağırarak, şöyle dedi:
"25 Haziran’da Düsseldorf’ta düzenlenecek olan merkezi yürüyüş buna dönük temel bir eylemsellik olma özelliği taşımaktadır. Tüm kadınlarımızı, halkımızı, Avrupa’da faaliyet gösteren tüm Kadın meclis ve bileşenlerimizi, feminist ve demokratik kadın örgütlerini 'Şimdi Kürdistan’ı Savunma Zamanı, Şimdi Direnişe Kilitlenme Zamanı' diyerek bu büyük sahiplenmeye katılmaya çağırıyoruz."