Tutsak annelerine çıplak arama işkencesi!

Açlık grevleri ve ölüm oruçlarına dikkat çekmek için Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde nöbet tutmak isterken gözaltına alınan annelere çıplak arama dayatıldı.

İmralı tecridine karşı cezaevlerinde devam eden açlık grevleri ve ölüm oruçlarına dikkat çekmek için Bakırköy Cezaevi önünde nöbet tutmak isterken Perşembe ve Cuma günleri peş peşe gözaltına alınıp, İstanbul  Vatan Emniyet Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne götürülen anneler, hem çıplak arama dayatmasına hem de hakaretlere uğradı. 

Anneler Günü’nü havasız hücrelerinde karşılamak zorunda bırakılan tutsak anneleri ile gözaltına alınıp götürüldüğüm İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde karşılaştım. Güvenlik Şubesi’nde yer olmadığı gerekçesiyle  4 gün boyunca “misafir” olarak tutulduğumuz  Terörle Mücadele (TEM)  şubesindeki kötü koşullarına rağmen anneler, tıpkı cezaevleri önündeki nöbetlerde olduğu gibi beyaz tülbetleri başlarında şarkılar söyleyip kasvetli havaya inat birbirlerine moral veriyordu. Beni gördüklerinde kucakladılar ve yaşadıklarını anlatmaya başladılar. 

‘ZORLA SOYARAK GÖRÜNTÜMÜ ÇEKMEK İSTEDİLER’

Anneler, çıplak arama dayatmasına maruz bırakılmanın hem kırgınlığını hem kızgınlığını yaşıyordu. Bu onur kırıcı uygulamaya maruz kalan annelerden Kumru Akgül, kadın polisler tarafından zorla soyulmak istendiğini anlattı. Bunu kabul etmeyince 6 polisin üzerine çullandığına dikkat çeken Anne Akgül, “Polisler beni çıplak soymaya çalışırken, bir diğeri beni telefonuyla çekmek istedi. Bunu gördüğümde avazım çıktığı kadar bağırdım. 'Çıplak aramayı kabul etmektense kendimi öldürürüm' dememle üzerime çullanmaları bir oldu” dedi. 

Bakırköy Cezaevi önünden gözaltına alınan annelerden Fadime Keskin de çıplak arama dayatmasına maruz kaldığını belirtti. Keskin, 7 polisin üzerine yüklendiğine dikkat çekti.  

‘KİMSE SUSMAMIZI BEKLEMESİN'

Bayburt E Tipi Cezaevi’nde 16 Aralık’tan bu yana açlık grevinde olan Fatma Yıldırım'ın annesi Raziyete Yıldırım ise Bakırköy Cezaevi önünden darp edilerek sürüklenerek götürüldükleri gözaltı aracında  hakaretlere maruz kaldıklarını anlattı. Polislerden birinin kendisine “İstiklal Marşı'nı biliyor musun” diye sorduğunu, 'hayır' cevabını verdiğinde 'sen teröristsin' diye hakaret edildiğini söyledi. “Çocuklarımız günbegün erirken kimse susmamı beklemesin” vurgusunda bulunan Yıldırım, hiçbir zulüm ve işkencenin ses çıkarmalarına engel olamayacağını kaydetti. 

Kürtçe söylenen şarkılara karşılık gece geç saatlere kadar “Ölürüm Türkiyem”in dinletildiği TEM şubesindeki bütün insanlık dışı koşullarında rağmen oruç tutup namaz kılan anneler, direnişlerini kararlıkla sürdüreceklerini vurguladı.