YPJ Komutanı: İran'daki kadınların yanındayız

YPJ Genel Komutanlık Üyesi Rohilat Efrîn, İran'da Jîna Emînî’nin katledilmesini protesto eden kadınları selamlayarak, "Bütün gücümüzle İran'daki kadınların yanındayız" dedi.

İran’da 22 yaşındaki Jîna Emînî’nin “ahlak polisi” tarafından saçları gözüküyor gerekçesi ile tutuklanıp işkence sonucu katledilmesine yönelik tepkiler devam ediyor. Rojhilat ve İran'ın birçok şehrinde binlerce kişi günlerdir sokaklarda İran rejimini protesto ediyor.

Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Genel Komutanlık Üyesi Rohilat Efrîn, Rojhilat ve İran'daki ayaklanmayla ilgili Ronahi gazetesinin yanıtladı.

İran rejiminin sistemini ve kadınlara yönelik hukuksuzlukları nasıl değerlendiriyorsunuz?

İran'ın sistemi özellikle kadınlara karşıdır, erkek egemen zihniyeti üzerine inşa edilmiştir. İran'ın sözde kadınları koruma hakkı diye adlandırdıkları kanunlar, kadının dilini, kültürünü ve gücünü inkar eden politikalardır. İran'da kadınlara hiçbir hak tanınmamıştır. Dolayısıyla İran'da kadın hakları ve koruması var diyemeyiz.

Çünkü İran sisteminde kadın özgür irade olarak kabul edilmiyor. İran sistemini şöyle tanımlayabiliriz; önce Ayetullah Hamaney'in kanunları, ardından onu bakanlığı takip ediyor. Halk en aşağıda, kadınlar ise köle olarak görülüyor. Bu gerçek sadece günümüzde olan bir durum değil, tarihten bu yana var. İran sisteminde kadınlar özgür irade olarak görülmüyor ve hiçbir hakları yok.

İran'da kadınlar sürekli her alanda şiddete maruz kalıyor. İran sistemi neden kadın özgürlüğüne karşı? Yani neden kadınlara yönelik özel politikalar uyguluyor?

İran tarihinde 1979 öncesi Doğu Kürdistan devrimlerinde, diktatörlüğe karşı halk isyanlarında kadınların çok önemli bir yeri ve gücü vardı. İsyanlarda lider öncülük ettiler ve diktatörlüğe karşı ayaklandılar. Ayrıca kadınlar, dilin, kültürün ve tarihin koruyucusu oldular. Bu nedenle mücadeleci Kürt kadını İran Cumhuriyeti'nde her zaman korku yaratır.

Sadece İran'ın değil, bir Kürt kadını nerede düşmana karşı isyan ederse egemen güçlerin yüreğinde korku yaratır. Kürt kadınları değil sadece, Beluc, Azeri ve Fars kadınları da bilinçlenmiş, kendilerini geliştirmişlerdir. Erkek egemen sistemini, İran rejimini araştırmış ve sistemi tanımışlardır. Bu sisteme karşı da bilinçli bir duruşları var. Tarihte isyanlara ve devrimlere hep kadınların öncülük ettiğini görüyoruz.

Bu yüzden İran sisteminde işkence görenler hep kadınlar, çünkü özgürlüğü kazanıp toplumu diktatörlerden kurtarabilecek olan kadındır. Bu da İran'ın ve tüm iktidarların başta Kürt kadınları olmak üzere kadınların gücünden korkmasına neden oluyor. İran rejimi ahlak adı altında en büyük ahlaksızlığı yapıyor ve her taraftan kadınları hedef alıyor. İran, faşist rejimine karşı alternatif bir politika savunacak ve toplumu özgürleştirecek gücün kadınlar olduğunu biliyor bu nedenle kadın her zaman hedefindedir.

Günlerdir devam eden protestolar karşısında korkuya kapılan İran devleti, eylemcilere özelliklere kadınlara yönelik saldırılarını daha da arttırdı. Bu paniğinin sebebi nedir? Neden özellikle Kürt kadınlarını hedef alıyorlar?

İran hükümeti, açlık politikası yürüterek halkı köleleştirmek istiyor. Rojhilat halkı kadınlar öncülüğünde ayaklanarak bu politikaya tepki gösterdi. Bu isyan İran rejimi içinde büyük bir korku yarattı. Bu nedenle halka saldırıyordu ve bir an önce halkın sesini kesmek istiyordu. İran'da her nerede isyan çıkarsa rejim, şeriat adı altında, namus adı altında yüzlerce kadını katletti. Çünkü bu toplumu rejimin esaretinden kurtarabilecek olanlar kadınlardır, özellikle de bir Kürt kadınlarıdır. Bu da kadınların rejimin ve tüm iktidarların hedefi haline gelmesine neden oluyor.

Rojhilatlı kadınlar Jîna Emînî'nin katledilmesinin ardından alanlara çıktılar, başörtülerini yaktılar ve saçlarını kestiler. Rojava Devrim güçleri olarak bu tepkileri nasıl görüyorsunuz?

Jîna Emînî İran rejimi tarafından katledilen kadınlardan biridir. Jîna'nın katledilmesine tepki göstermek için Rojhilatlı kadınlar bir kez daha alanlara çıkıyor ve diktatörlüğe, İslami rejime yeter diyorlar. Rojhilatlı kadınlarının gerçekleştirdiği eylemleri, kadınlar öncülüğünde bir devrim kıvılcımı olarak nitelendirebiliriz. Jîna Emînî'ye sahip çıkma eylemleri Rojhilat'ta devrimin başlamasına yol açabilir. Çünkü sokağa çıkmak, başörtüyü çıkarıp yakmak, erkek egemen sistemin beynini yakmaktır. Bu tür eylemlerde kadın ruhunun bütünlüğü görülüyor. Kadınlar tek ses ve tek ruhla birbirlerine sahip çıkarlarsa mutlaka özgürleşeceklerdir.

YPJ olarak eylemci kadınlara yönelik bir çağrınız var mı?

Böyle bir durumda Kürdistan'ın dört parçası ve tüm dünya kadınları için çağrımız; örgütlenin ve öz savunmanızı yapın. Bu çok önemli ve gereklidir. Bundan asla vazgeçmemeliyiz. Acımızı birlikte paylaştığımız gibi, özgürlüğe attığımız adımları da birlikte atmalıyız. YPJ olarak tüm gücünüzle eylemci kadınların yanındayız. Rojhilat'ta Kürt kadınları öncülüğünde bir devrim olacağına inanıyoruz. Biz YPJ olarak  tüm kadın savaşçıların yanındayız ve onları selamlıyoruz.