'Bizim Şilan' kitabı çıktı

Geçirdiği hastalık sonucu 26 Nisan 2018’de Almanya'nın Lünen şehrinde yaşamını yitiren Sosyalist Şîlan’ın 40 yıllık devrimcilik hayatını anlatan kitap, ‘Bizim Şîlan’ adıyla Weşanên Meyman’dan çıktı.

Newaya Jin gazete ekibinin katkılarıyla basıma hazırlanan 128 sayfalık kitap, 58 yaşında hayatını kaybeden Sosyalist Şîlan (Müzeyyen Palabıyık) ile yolu kesişen yoldaşlarının anlatımlarından ve kendi yazdığı şiirlerden oluşuyor.

Abisi Mehmet Yaşar Palabıyık ve şehit anneleri başta olmak üzere 30 kişinin kaleme aldığı yazılarda, Türkiye’den Avrupa’ya kadar sendikalarda, cezaevlerinde, eylemlerde, Avrupa'daki değişik örgütlenme alanlarında Şîlan’ın 40 yıllık soluksuz devrimciliği ve onunla yaşanan anılar yer alıyor.

ZAMANI ÖRENLERDEN OLDU

Kitabın önsözünü yazan Gönül Kaya, Sosyalist Şilan’a ve kitaba dair şunları belirtiyor:

"Türkiye metropollerindeyken O’nu toprağından, kültüründen, tarihinden, yani hakikatinden koparmak isteyen karanlığın tanrılarına başkaldırdı. Tarihine, kimliğine, kültürüne sımsıkı sarılarak, toprağında bir tohum olma mücadelesiyle şekillendi. Devrim zamanının tanığı olmayı tercih etmedi, bu zamanı örenlerden biri oldu.

Doğduğu Kürdistan topraklarının ana-kadın kültürünü bilincinde, ruhunda, yüreğinde taşıdı. Türkiye'nin mega metropolü İzmir’de kadın özgürlük arayışını, sosyalizm ve Kürdistan özgürlük mücadelesi inancı temelinde canlandırdı. Emekçiler ve halkların yok sayılan tarihinin yazıcısı oldu. Devrimci ve sosyalist yaşam tarzına bir zorunluluk olarak bakmadı, aşkla bağlandı. Mekanın sınırları içine hapsolmadı; İzmir’de, Avrupa’da her nerede ise sosyalist kültürün, komünal yaşamın ahlakı ve ilkelerinin gereğince düşündü, söyledi ve yaşadı. Sade, saygılı, olgun, emekçi, mütevazi… Paylaşımcı, sorumluluk sahibi, direngen, disiplinli, üretken…

70'LERDEN 2018'E KESİNTİSİZ DEVRİMCİLİK

O ‘Bizim Şîlanımız’, bizim yoldaşımız oldu. Her devrimcinin, yurtseverin, ananın, kayıp ve şehit ailesinin yoldaşı olmayı bildi. Şîlan yoldaş, son nefesine dek omuzladığı sorumlulukları yerine getirdi. 1970’lerin ortalarından 2018’e kadar süren devrim yürüyüşünde bir an bile nefessiz kalmadı ve bir an bile nefes almadı. Karakteri ve duruşuyla birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarında, konuk olduğu her evde dokunduğu her insanda bir iz bıraktı. O’nunla birlikte çalışma yürütenler Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesinin yılmaz bir neferiyle mücadeleyi, hakikat arayışını ve yaşamı paylaşma şansına kavuştu. O’nun devrimi, direnişi, mücadelesi büyüyerek devam ediyor."