Schaber: İktidarların Öcalan’dan korkmaları iyi bir şey

Kürt Halk Önderi’nin fikir dünyasına yeni giriş yapmak isteyenler için bir kitap hazırlayan Alman yazar Peter Schaber’e “İktidarların Öcalan’dan korkmaları iyi bir şey” dedi.

Alman gazeteci-yazar Peter Schaber’in "Kapitalist modernitenin üstesinden gelmek: Abdullah Öcalan’ın siyaset felsefesine giriş" isimli kitabı geçtiğimiz günlerde okuyucuyla buluştu.

Unrast-Verlag (Unrast Yayınları) arasında çıkan kitap Kürt Halk Önderi’nin fikir ve düşünce dünyasını ele alan ilk Almanca kitap özelliğini taşıyor.

Almanya’da Kürt halkının özgürlük mücadelesinin yanında olan isimlerin başında gelen Schaber’in bu eseri bir nevi Abdullah Öcalan’ın fikirlerini merak eden ve onları anlamak isteyenler için bir giriş kitabı.

Bu eseri neden kaleme aldığını ANF’ye anlatan Schaber “Öcalan’ın fikir dünyasını anlamak isteyenler bu kitapla giriş yapabilir” diyor.

Kobanê savaşanın ardından Almanya’da insanların Kürt hareketine merak etmeye başladığını belirten Schaber devamla neden böyle bir kitap yazma ihtiyacını duyduğuna ilişkin şunları söyledi:

“Almanya’nın yanı sıra uluslararası birçok çevre de Kürt hareketini tanıyıp bilmek istiyordu. Maalesef bu hareketin ideolojisine dair kitaplar oldukça kalın. Ben de en azından Kürt hareketini tanımak isteyenler için bir giriş mahiyetinde genel bir çerçeve sunmak amacıyla bu kitabı kaleme aldım.”

Yaptığım bir araştırmada Kürt Halk Önderi’nin fikir dünyasını yeni okumaya çalışanlar için ne Almanca ne de İngilizce kaleme alınmış bir giriş kitabının bulunmadığını tespit ettiğini ve bu durum karşısında oldukça şaşırdığını aktaran yazar Peter Schaber “Bazıları kabul etsin-etmesin, bu çok önemli değil, ancak Öcalan günümüzün sol düşünce dünyasında en etkili isimlerden birisi. Birçok düşünür ve filozofun aksine onun fikir dünyası geniş bir yelpaze üzerine kurulu" diye belirtti.

“ÖCALAN’IN DÜNYASI NET VE ANLAŞILIR”

Kürt Halk Önderi’nin düşünce dünyası ile felsefesine ulaşmanın kolay olduğunun altını çizen Alman yazar Schaber, devamla bu konuda şu değerlendirmeleri yaptı:

“Onun fikirlerinin net ve anlaşılır olması iyi, çünkü eğer bir fikriniz varsa, sırf akademi dünyasını heyecanlandıracaksınız diye bunu kalkıp karışık şekilde anlatmanıza gerek yok. Tam da bu noktada hele bir politik felsefe büyük kitlelere ulaşmak istiyorsa net ve anlaşılır biçimde formüle edilmeli. Tabii ekolojinin çıkışından kuantum fiziği ve diyalektiğine kadar bütün alanlarda yazmanın şartları var. Ancak Brecht’in dediği gibi bütün ana fikirleri zorlaştırmak kolaydır. Cinsiyet eşitliği, sürdürülebilir ekolojik yerel demokrasiyi anlamak kolay, zor olan ise bunların hangi strateji ve taktiklerle hayata geçirileceğidir.”

“ÖCALAN’I ESİR ALANLAR YANILDI”

Kürt Halk Önderi’nin kapitalist modernite fikrine karşı olduğunu ve bu açıdan bakıldığında onun neden hala cezaevinde olduğu, tecrit altında tutulduğunun daha iyi anlaşılabileceğini belirten Alman bilim insanı Peter Schaber “Emparyalist devletler onu dört duvar arasına kapatarak susturmak istediler” sözleriyle 15 Şubat 1999’daki esaret sürecini yorumladı. Kürt Halk Önderi’nin esaretini sağlayan güçlerinin yanlış hesap yaptığını ifade eden Schaber, konuya dair düşüncelerini devamla şöyle dile getirdi:

“Emperyalist devletler ‘Öcalan şayet cezaevinde olursa partisi artık hayat bulma şansı bulamaz ve mücadele biter’ diye düşündüler. Bugün, 20 yıl sonra dönüp baktığımızda bambaşka bir tabloyla karşı karşıyayız. Hem lideri olduğu hareket çok daha etkili hem de Öcalan demir parmaklıklar ardından teorilerini fevkalade şekilde yeniledi. Küresel açıdan da bakmak lazım, şu anda dünya çapında daha çok faşist, liberal veya İslami güçler etkili, hala bir şekilde mücadeleden vazgeçmeyen sosyalist/sol güçler ise egemenlerin gözlerine batan diken gibi. Öcalan ve eserlerinin kriminilaze edilme çabasına da bu açıdan bakmalıyız.”

“ORTADOĞU İÇİN EN İYİ ÇÖZÜM ÖCALAN’IN”

Geçtiğimiz yıl Alman İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla Mezopotamya Yayınevi’nin kapatılması ve aralarında Kürt Halk Önderi’nin eserlerinin de bulunduğu binlerce kitaba el konulması olayını hatırlatan yazar Schaber’in bu konudaki yorumu ise şöyle:

“Alman devleti bir yandan Öcalan’ın kitaplarını basıyor, yayınevini yasaklayarak kriminalize ediyor, diğer yandan da gösterilerde onun fotoğraflarının taşınmasını yasaklıyor. Tüm bunlar iktidarların Öcalan’dan korktuklarının en açık göstergesi, aslında bana kalırsa bu durum iyi bir şey.”

Alman yazar Schaber, Ortadoğu’nun otoriter rejimler, İslami terör çeteleri ve emperyalist iktidarlar arasında sıkışıp kaldığını belirtiyor ve bu anlamda bölgenin sorunlarına/çıkmazlarına en iyi çözümün Öcalan’ın sunduğu projede gizli olduğuna dikkat çekiyor. Peter Schaber’e göre Kürt Halk Önderi’nin öngördüğü gibi Ortadoğu’nun demokratikleşmesi etnik ve dini çatışmaları sona erdirebilir.

‘SIKIŞMIŞ CEPHELERİ AÇAN FİKİRLERİ VAR’

Sorularımıza verdiği yanıtlarda “Öcalan’ın önerileri bir akademisyenin fikirlerinden çok daha fazla şey ifade ediyor” vurgusunu özellikle yapan Schaber devamla şöyle konuştu:

“Çünkü fikirleri hayata geçti, bu anlamda teori ve pratik birlikte yürüyor, üstelik Kuzey ve Doğu Suriye’nin inşasında, Kürtler, Araplar, Hıristiyanlar, Êzidiler, erkekler ve kadınların kendi aralarında kurdukları konsensüsün başarısında görüldü. Üstelik bu projenin başarısı Türk ordusu ve DAİŞ’in saldırıları altında ispatlandı.”

Küresel güçlerin Filistin sorunu karşısında görüldü gibi -aslında çoktandır hayat bulma şansı olmamasına rağmen- sadece “iki devletli çözüm” üzerine kafa yorduklarını belirten Alman bilim insanı Peter Schaber, bu noktada Öcalan’ın ufuk açıcı, sıkışmış cepheleri açan fikirler sunduğuna dikkat çekti. Schaber, son olarak Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğünün Kürdistan, Türkiye ve bölgeyi nasıl etkileyeceğine dair sorumuz için de şu değerlendirmeyi yaptı:

“Kürt hareketi bölgenin dört önemli ülkesi; Suriye, Irak, İran ve Türkiye’nin sınırları içerisinde aktif. Bu ülkelerin hepsinin de ayrıca çözülmeyen bir sürü sorunu var. Şayet bu ülkeler çözüm istiyorlarsa, Öcalan’ı serbest bırakmaları ve onunla Kürt halkının meşru temsilcisi sıfatıyla müzakere masasına oturmaları gerekiyor. Onun özgürlüğü var olan gidişatı kökten değiştirmeye yetecektir. Fakat bana kalırsa Türkiye hali hazırda barış, hukuk ve Öcalan’ın özgürlüğünden yana değil. Ancak Türkiye’deki bir devrim onun cezaevinden çıkmasını sağlayabilir.”

ÜÇ ESERDE KÜRTLERİN MÜCADELESİNİ ANLATTI

Junge Welt gazetesinde bir süre editörlük ve gazetecilik yapan Peter Schaber, 15 yıldan fazladır Alman sol organizasyonlarda aktif. Özellikle Kürdistan ile dayanışma içinde olan Alman aktivistlerin başında gelen Schaber, birçok kez de Kürdistan’a gitti ve izlenimlerini değişik basın organları için kaleme aldı. 2017 yılında da Rojava Kürdistanı’na giden Schaber orada enternasyonalist gruplar içinde yer aldı.

Şu anda kolektif bir uluslararası medya kuruluşu olan Lower Class dergisinde editörlük yapan Peter Schaber, Kürdistan’daki özgürlük mücadelesini anlatan üç esere imza attı. “Barikatlar Ardında”da Kuzey Kürdistan’daki şehir savaşlarını, “Somut Ütopya”da Rojava’daki izlenimlerini ve son olarak “Demokratik Uygarlığı Savunmak” kitabında ise öz yönetim modelini elini aldı.