Yasak masalların anlatıcısı: Behrengi

Bugün, 29 yaşında hayata veda etmiş, ölümü hala aydınlatılmamış İran Azerisi sosyalist yazar Samed Behrengi'nin doğum günü. 29 yıllık ömrüne 13 çocuk kitabı, sayısız makale ve derlemeler sığdırmış Behrengi'nin kitapları İran'da hala yasak.

Samed Behrengi, 24 Haziran 1939’da Tebriz'in Çerendab mahallesinde doğar. Babasının adı İzzet, annesinin adı Sara'dır. Fakir ve altı çocuklu bir aile içerisinde doğan Samed Behrengi, ilk ayakkabısına okula başladığı altı yaşında sahip olacaktır. Mevsimlik tarım işçiliği, su satıcılığı, işportacılık gibi işler yapan babası, düzenli bir gelire sahip olmak adına Kafkasya'ya kadar gitmiştir.

İlkokulu birincilikle bitiren Behrengi, okumaya düşkün bir çocuktur. Tebriz’deki “Debîristân-i Terbiyet” okulunu bitiren Behrengi, “Dânişserâ-yi Âlî” isimli öğretmen okulundan 18 yaşında mezun olur ve mezun olduğu yıl, köy okullarında öğretmenliğe başlar. Mamkan, Gogan, Ahircan gibi köy okullarında öğretmenlik yapan Behrengi, bir yandan da Tebriz Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde gece derslerine devam eder.

KOMÜNİZMLE TANIŞMASI

İşçi bir ailenin çocuğu olduğu için küçük yaşından itibaren sınıfsal ve kimliksel çelişkiyi yakından tanıyan Behrengi, TUDEH'lidir. İranlı komünistler tarafından 29 Eylül 1941'de Tebriz'de kurulan TUDEH'in  (Kitleler Partisi) şiarı "Gerici diktatörlüğe karşı özgürlükten yana tüm sınıf ve katmanların birleşik mücadelesi”dir. İran genelinde hızlı bir şekilde örgütlenen TUDEH, birkaç yıl içerisinde 25 bini aşkın üyeye sahip olmuş ve 400 bini aşkın sendikalı işçinin desteklediği güçlü bir parti haline gelmiştir. Sonraki yıllarda kendi içerisinde kırılma ve ayrışmalar yaşayacak ve 1983 yılında yasaklanarak kapatılacak olan TUDEH, İran'ın tabanı en geniş devrimci hareketi olma niteliğini uzun yıllar sürdürecektir.

TUDEH'li genç öğretmen Samed Behrengi, gittiği tüm köylerde azimle çalışacak, tahtası olmayan okullarda öğrencilerine okumayı öğretecek ve sevdirecekti. Kendisi de bir Azeri olan Behrengi, Azeri çocuklarının Farsça ile imtihanına, anadilde eğitim alamamanın zorluklarına dair hem yazılar kaleme alacak hem de bakanlığa çok yönlü değerlendirme ve eğitim sistemine dair önerilerde bulunacaktır. Bu canhıraş çabası, bakanlık tarafından 'mimlenmesi' ile sonuçlanacak, sürgüne gönderilecek, sonrasında da meslekten kısa bir süre ihraç edilecektir.

HİKAYELERİNDE HAKSIZLIĞA KARŞI MÜCADELEYİ İŞLER

Gittiği her yerde halk edebiyatı incelemeleri ve derlemeleri yapan Behrengi, halk hikaye ve masallarını toparlayarak kendi üslubu ile kaleme almıştır. Derleme ile kaleme aldığı geleneksel masalların içerisinde dahi (Köroğlu, Keloğlan) hak-haksızlık ve mücadele ile ilgili kısımların vurgusu farklıdır.

Yaptığı derlemelerin yanı sıra Samed Behrengi birçok çocuk öyküsü de yazmıştır. İlk öyküsü 19 yaşında iken yayınlanan Behrengi, yazdığı öykülerde tematik olarak sınıfsal çelişkiyi, haksızlığa karşı mücadeleyi, adaleti ve özgürlüğü işler.

'Yıldız ile Kargalar' Behrengi’nin ilk kitabıdır ve dostlarından birinin üvey çocuğunun yaşamından esinlenerek kaleme aldığı hikaye 1966 yılında basılmıştır. Bu kitabın gördüğü ilgi, Behrengi’yi başka kitaplar yazmaya teşvik etmiştir.

KÜÇÜK KARA BALIK'IN HİKAYESİ

Yazdığı ve yayınladığı öykülerde en dikkat çekeni, kendisine verili olan bilgilerle, yaşam diye sunulan sabit düzenle yetinmeyen Küçük Kara Balık'ın hikayesidir. Küçük Kara Balık, dünya edebiyatının belki de en alegorik eserlerinden biridir. Bir çocuk öyküsü içerisinde bireyin kurulu düzeni sorgulama ve buna başkaldırma hakkı belki de ilk defa bu şekilde irdelenmiştir. Dünyanın geri kalanından haberdar olmak isteyen, yaşadığı hayatı sorgulamadan yaşlanan büyük balıklarla kavga eden ve öğrenmek istedikleri için tek başına bir yola çıkmayı göze alan Küçük Kara Balık'ın başına birçok tehlike gelir, ancak umudu ve kararlılığı ile kendini büyük denize çıkarmayı başarır. Büyük denizde tehlike içinde kaldığı anın belirsizliği ile yarım kalan masalı, on iki bin torununa ve çocuğuna Küçük Kara Balık'ın hikayesini anlatan Yaşlı Balık'tan dinler yavru balıklar. Ve içlerinde bir tanesi, Küçük Kırmızı Balık, gece uyuyamaz. Küçük Kara Balık'ın yaşadıklarını düşünür ve onunla aynı meraka kapılır. Başka bir dünya mümkün mü diye düşünür durur gece boyu. Behrengi aynı zamanda direnişin ilhamını ve kuşaktan kuşağa aktarımını göstermektedir. İran’da 1968 yılında Çocuk Kitapları Şurası tarafından yılın kitabı seçilen Küçük Kara Balık, İtalya ve Çekoslovakya'da da ödül almış ve dünyanın birçok diline çevrilmiştir.

Dönemin gazetelerinde ve dergilerinde çıkan yazılarında S. Garanguş, Çingiz, Merâtî, Bâbek, Behreng, Adıbatmış, Daryûş, Nevvâb Merâgî, S. Adam, Solma gibi takma adlar kullanan Behrengi, son derece dinamik ve üretken bir yazardır. İran eğitim sistemine dair makale niteliği taşıyan bir incelemesi olan yazarın, Azerbaycan dil ve folkloru üzerine bir makalesi ve Azerbaycan masal ve şiir derlemeleri vardır.

ŞÜPHELİ BİR ŞEKİLDE ÖLDÜ

Samed Behrengi'nin cansız bedeni 31 Ağustos 1968 tarihinde Aras Nehri'nde bulunur. Kayıtlara 'yüzerken boğulduğu' geçse de onu tanıyan kimse buna inanmaz. Behrengi muhalif bir yazar olarak Şah'ın gizli servisi SAVAK tarafından takip edilmektedir ve cinayeti SAVAK'ın işlediği yönünde şüpheler vardır.

Samed Behrengi, yüzmeyi bilmeyen biridir ve nehrin coşkun aktığı bir yerde suya gireceğine kimse inanmamaktadır.

Ağabeyi Esed Behrengi de kardeşinin öldürülmüş olduğunu düşünmektedir. Zira Samed Behrengi'nin cansız bedeninin bulunduğu küçük adacık, jandarma karakoluna çok yakın bir yerde, suyun insanım bedenine ulaşmadığı bir sığlıktadır. Behrengi'nin cesedinde suda boğulup sürüklenen bir insanın taşıyacağı izler yoktur. Uyluk kemiğinde bir yara izi olduğunu söyleyen ağabeyi Esed Behrengi, civardaki köylülerin kardeşinin yanında bir asker gördüklerini kendisine söylediklerini aktarır. SAVAK ve dönemin emniyet görevlileri Behrengi'nin ölümüne dair iddiaları yalanlarlar.

29 yıllık ömrüne 13 çocuk kitabı, sayısız dergi ve gazete yazısı, inceleme, makale ve derlemeler sığdırmış Behrengi'nin kitapları İran'da hala yasaktır. Türk devleti de 1980 darbesi sonrasında Behrengi'nin kitaplarının basılıp dağıtılmasını uzun süre yasaklamıştır.