Tahrip edilen Gever borç altında

Gever Belediyesi’nin gasp edilmesinin üzerinde geçen iki yılda 3 kayyum değiştirildi. Her kayyum, belediyede büyük tahribat yarattı; kısa süre içerisinde 1 milyar 87 milyon TL borçlandırdı.

HDP Gever İlçe Eşbakanı Şoreş Diri, kayyumların Gever (Yüksekova) Belediyesi’nde maddi ve manevi olarak büyük bir tahribat yarattığını belirterek, AKP’ye oy verenlerin bile şikayetçi olduğunu söyledi. 

Hakkari’nin Gever Belediyesi’nin gasp edilmesinin üzerinde iki yıl geçmesine rağmen 3 kayyum değiştirildi. 
ANF’ye konuşan HDP Gever İlçe Eşbaşkanı Şoreş Diri, kayyum rejiminin kent hayatı içinde neden olduğu tahribatların çok büyük olduğunu belirtti. 

Kayyum rejiminin neden olduğu tahribatlara ilişkin raporlar düzenleyip HDP Genel Merkezi ile paylaştıklarını kaydeden Diri, “Bu konuda Belediye Eşbaşkanımız İrfan Sarı’nın hazırladığı çalışmalar; kentimizin milletvekili Sait Dede’nin de Meclis gündemine getirmek için verdiği araştırma önergeleri ve yazılı soru önergeleri var. İhale süreçleri hiçbir şekilde şeffaf yürütülmüyor. Kentin ortak alanında yapılan çalışmalar hususunda ÇED raporlarının hazırlanmasına tenezzül dahi edilmiyor. Kent içinde yapılan alt ve üstyapı çalışmalarından doğrudan etkilenecek olan kişiler, çalışmalar ancak başladığında haberdar oluyor. Bunun son örneği, Cengiz Topel Caddesi’nde maliyetinin çok ama çok üstünde yapılan yol ihalesidir” dedi.

1 MİLYAR 87 MİLYON TL BORÇ

Kayyum rejiminin Gever Belediyesi'nde neden olduğu sosyal, siyasal ve en önemlisi de iktisadi tahribatın korkunç bir boyuta vardığına dikkat çeken Diri, belediyeyi ve dolayısıyla Gever halkını (Mayıs 2021 itibarıyla) 1 milyar 87 milyon TL borç altına soktuğunu söyledi. 
Diri, şöyle konuştu: “Gever halkına mal edilen ve karşılığında kamusal olarak hiçbir fayda sağlamayan bu korkunç borcun, Gever halkının sırtına yüklenilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Talan ekonomisi ile belediyemizi adeta semiren ve sömüren bu kolonyalist düzenin kentimizin 20 yıllık geleceğine ipotek koymayı göze alarak İlbank’a borçlandığını görüyoruz. Bununla birlikte belediyenin bütün birimlerine kayyum atandı. Belediyemizin 12 birimi tek bir kişiye bağlandı. Sonrasında ise bu kişi, kayyum yardımcısı yapıldı. İki yıl içinde 3 kayyum değiştirildi. Bu değişiklerin nedeninin, tamamen AKP içi rant kavgasının olduğunu bütün kent sakinleri biliyor. AKP içi bu rant ve çıkar kavgası, son derece aleni bir şekilde yapılmaya başlandı. Pasta küçüldükçe rant çevreleri arasındaki çıkar kavgası büyüdü. Bu nedenle Gever’e gönderilen kayyumlar, henüz evlerini dizmeden kentten ayrılıyor. AKP etrafında yerelde kümelenen komprador çevrenin kendi içinde cereyan eden amansız rant ve çıkar kavgası var. Nitekim ortaya çıkan ses kayıtlarında da önceki dönem kayyumunun gönderilmesi için AKP’lilerin kendi aralarında planlar yaptıkları anlaşılıyor. Burada asıl trajik olan hukuk düzeninin durumudur; zira ses kayıtları mevcutken, rant kavgası nedeniyle yaralanmalar kayıt altındayken hiçbir hukuki girişim yok. AKP Türkiyesi'nin minimal bir örneğini yaşıyoruz.”

BELEDİYE ARAÇLARI DEVLETİN HİZMETİNDE

Çok zor durumda olan belediyenin araçlarının devlet güçlerine tahsis edildiğini ifade eden Diri, şöyle devam etti: “Benzer şekilde bir bürokrat Gever’e geldiğinde, kaymakamlık değil, belediyenin zaten başından aşkın olan borca yeni borçlar eklenircesine, bütün araçlarının ve personelinin karşılamaya götürüldüğü görülüyor. Belediyeye adeta AKP’nin ikinci ilçe binası görevi gibi yasal olmayan bir misyon yüklenmiş durumda. Kayyumlar, AKP’nin parti çalışmalarının vazgeçilmez bir parçası oldu artık.” 

BÜYÜK BORÇLANMAYA RAĞMEN HİZMET YOK

Kayyum rejiminin Gever Belediyesi’ni ve Gever halkını büyük bir borç altına sokmasına rağmen kentin adeta bir hayalet şehre dönüştürüldüğünü söyleyen Diri, geçen yıllar içinde büyük bir algı çalışması eşliğinde yapılan beton yolların döküldüğünü belirtti. Betondan yolların Gever’in iklimine uyum sağlayamayacağını ve malzemeden çalınarak yapıldığını uzman görüşlerine dayanarak söylediklerinde AKP’lilerin kendilerini “hizmet karşıtı” ilan ettiğini anımsatan Diri, “Fakat şu an ne kadar haklı olduğumuzu, bu beton yolları hararetle savunan yandaşlar bile kabul ediyor. Bazıları, bu konu hakkındaki sosyal medya paylaşımlarını dahi sildi. Kentin büyük bir bütçesi bu ucube beton yolların altına gömüldü. Bu tür ihaleler için yerel şirket sahibi yandaş sermayedarların birbirleriyle yaralanmalarla sonuçlanan kavgalar ettiğini bütün Gever halkı biliyor. Dolayısıyla AKP-MHP’nin bahsettiği “dava, bayrak, Allah, camii, beka sorunu, dindar nesil” gibi kavramların arkasına sığınıp kurduğu çürük retoriğin tamamen saptırma ve halkı kandırma aracı olduğu görülmüştür. Gever halkı, dini bile kural tanımadan yaptıkları yolsuzluklara ve yasaklara zırh edinen bu siyasi ve ticari simsarlara hak ettikleri cevabı sandıkta yine verecektir. Bundan hiçbir şüphemiz yok. Halkımız, bu istismarcılara mecbur değil” şeklinde konuştu.

AKP’YE OY VERENLER BİLE ŞİKAYETÇİ

Kayyumun neden olduğu tahribatlara bütün Gever halkının şahit olduğuna dikkat çeken Diri, şunları dile getirdi: “Zira hangi partiye oy verirse versin, bu konuda her vatandaşın en az bir şikayeti vardır. Bu konuda şikayetçi olan AKP’li yurttaşlarımız da bize gelip derdini dillendirmektedir. Ortaya çıkan maddi tahribat bir şekilde giderilir. Bu giderme sürecinin son derece meşakkatli olacağını bizler de öngörüyor ve kabul ediyoruz. Kayyumun neden olduğu maddi tahribatın boyutu korkunç seyirlerde izliyor. Geçen her günle beraber bu bilanço daha da dramatik bir şekle bürünüyor. 

HALKA KAPALI BİR BELEDİYE BİNASI

Kayyum rejiminin neden olduğu manevi tahribatın da son derece önemli olduğunu kaydeden Diri, “Çünkü belediyemiz, HDP’li başkanların yönetimindeyken halkımız çekinmeden, korkmadan gelip şikayet ve dileklerini dile getirebiliyordu. İstediği an belediye eşbaşkanlarına ulaşabiliyordu. Ben bunun birinci dereceden tanığıyım, çünkü ben de belediye meclis üyesiyim. Şimdi belediye binasının iki noktasında aramadan geçirilen, her yerinde özel harekat polisinin doluşturulduğu kupkuru bir binaya dönüştürülmüş vaziyette. Bizim açımızdan asıl önemli tahribat, belediye ve halk arasındaki insani değerlere dayanan bağın bu denli aşındırılmış olmasıdır” dedi. 

KENTİMİZİ ONLARA TESLİM ETMEYECEĞİZ

Bu borca ve bu borçtan zenginleşen bir avuç kompradora kentin ortak kaderini teslim etmeyeceklerini; ilk seçimlerde HDP’den seçileceklerin, belediyeyi tekrar yoksul halkın emrine ve hizmetine sunacağını söyleyen Diri, şunları ifade etti: “Belediyemizi kayyum rejiminden alır almaz yolsuzluk ve hırsızlıkları bütün kente ve hatta dünyaya ilan edeceğiz. Sonrasında ise gereken ulusal ve uluslararası bütün hukuki süreçleri işletmek için kollarımızı sıvayacağız. Kentimizi soyanlardan hukuk önünde hesap soracağımız günlerin çok yakın olduğunu biliyoruz. O günler daha çabuk gelsin diye canla başla mücadele ediyoruz. Bütün bu sorunlara rağmen onurlu halkımız müsterih olsun. Halkımızın hiçbir karşılık beklemeden, bütün bedelleri ödemeyi göze almış binlerce yiğit evladı var. Hepsi de dimdik ayakta, mücadele ediyor. HDP olarak, sadece sorun tespit edip kenara çekilmiyoruz. Aynı zamanda çözümlerimiz ve siyasal programlarımızla da geliyoruz. İlk seçimde kayyumları ve yandaşlarını bu topraklardan söküp attığımızda, belediyemiz yine Gever halkının olacak. Gever Belediyesi’ni soyup soğana çevirenler, bu soygunculara sessiz kalıp zımni destek verenler, sosyal destekleri sanki kendi ceplerinden veriyormuş gibi lütuf sayanlar hukuk önünde hesap vermekten kurtulamayacak. Her şeyden önce halkın ve Hakk’ın adalet terazisinde tartılacaklar. Kayyumlardan belediyelerimizi temizlediğimizde, halkımız yine kendi evine girer gibi hiçbir aramaya veya polislerin tehditkar bakışlarına maruz kalmadan girecek belediyesine.”