Türk: Ulusal değerler çerçevesinde siyaset yapmalıyız

Ulusal birliğin oluşması için uzun yıllardır çalışmalar yürüttüklerini belirten Kürt siyasetçi Ahmet Türk, "Kürt partileri olarak birlikte ve ortak bir çalışma yürütmemiz kaçınılmaz oldu. Hepimiz ulusal değerler çerçevesinde siyaset yapmalıyız" dedi.

Amed'de aralarında Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) de yer aldığı 8 Kürt partisi tarafından oluşturulan Kürdistani İttifak Çalışması tarafından "Ulusal Birlik Çalıştayı" düzenleniyor. 2 gün sürecek çalıştaya DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, DBB Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, TJA aktivistleri, Kürt siyasetçi Ahmet Türk, Devrimci Demokrat Kürt Derneği (DDKD), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Kürt Demokratlar Platformu-Kuzey (PDK-Bakur), Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (PDK-T) ve Azadî Partisi temsilcileri, kanaat önderleri ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.

Çalıştay'a katılan Kürt siyasetçi Ahmet Türk ulusal birliğe ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ulusal birliğin sağlanması için uzun yıllardır çalışmalar yürüttüklerini hatırlatan Türk, "Ara sıra Başur partileri ile bir araya geliyorduk. Artık bir araya gelmemizin ve ortak hareket etmemizin kaçınılmaz olduğunu her zaman söyledik. Geçmişte birbirimize selam vermediğimiz partiler ile şuan fikir alışverişinde bulunuyoruz, ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bu durum bizi umutlandırıyor. Umarım bu çalışma ileride daha fazla işbirliği yapmamızı sağlar" diye konuştu.

BİRLİK BÜTÜN KÜRTLERİ BİR ARAYA GETİRECEKTİR

Ulusal birliğin çok farklı bir şey olduğunu vurgulayan Türk konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Ulusal birliği sağlama ve ulusal kongreyi gerçekleştirme zemini var şuan. Çinlilerin bir atasözü var. "Kedinin beyaz veya siyah olması önemli değil, önemli olan Fare yakalamaları." Rojava'da başlayan birlik çalışmaları halkla bir araya gelerek daha da ilerletilmeli. Yoksa toplantılar ve kağıt üstünde alınan kararlar yeterli değil. Bu süreçte halkı buluşturmak ve harekete geçirmek için ciddi çalışmalar yapılmalı.

Bu konuda ciddi bir tavır göstermeliyiz. Gerçekçi olmamız gerekir. Halkımız son süreçte susturulmuş durumda. Örneğin Kızıltepe gibi bir yerde yüzde 80 oy alıyoruz ama 200-300 kişi ile açıklama yapıyoruz. Şüphesi sorun halkta değil, fakat halkı cesaretlendirecek bir mesaj vermek ve halkı hareketlendirmek lazım. O yüzden halkın sahip çıkacağı bir siyaset geliştirilmeli. Kürt halkı bu saldırılara karşı çok öfkeli ama siyasetçiler bunu organize edip ortak bir çalışma yürütmüyor. Bu olmadığı taktirde halkın da buna sebep olana tepki göstermesi gerekir."

HALKIN KAZANIMLARINI ESAS ALMAZSANIZ SALDIRILARA MARUZ KALIRSINIZ

Bazı siyasi partilerin Ortadoğu'da denge siyaseti yürüttüklerini kaydeden Türk, "Yani durumlarına göre kendilerine bir koruma şemsiyesi yapmışlar. Bu siyasetin gelecek için hiç bir faydası olmayacak. Çünkü halkınızla birlik olmanız gerekir. Zaten her tarafta Kürtlere karşı saldırı halindeler, Kürtlerin kazanımlarını yok etmek için birlikte hareket ediyorlar. Siz de buna karşı halkınıza yaslanmalısınız. Parti ve ulusal değerleri esas alan herkesi kucaklayan bir siyaset yürütmeliyiz. Kimseyi suçlamak istemiyorum ama böyle bir eksikliğimiz var. Bunları göz önünde bulundurmamız lazım. "Eğer bunu yaparsam, şunun saldırılarına uğrarım" diyorlar. Ama halkınızın kazanımlarını esas almazsanız, halkınıza inanmazsanız, bir gün yine bu saldırılara maruz kalacaksınız. Geçmişte ulusal kongrenin toplanması için yapılan çalışmalar da bu yaklaşımlar yüzünden başarıya ulaşmadı" dedi.

Kürdistan halkının çok önemli ve kritik bir süreçten geçtiğini hatırlatan Türk konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Kürtler ellerine geçen fırsatı iyi değerlendirmeli. Böyle önemli dönemlere her zaman rastlayamıyoruz. Bugün Kürtler bütün dünyada tanınıyor ve öncülük yapıyorlar. Eğer bu fırsat iyi değerlendirilmezse, Kürtlerin tüm kazanımları saldırıya uğrar ve Kürdistan'da büyük olaylar yaşanır. Eğer bu dönemdeki fırsat iyi değerlendirilirse ve Kürtler birlik olursa kazanımları daha da artar. Kürtler için yeni bir süreç başlar."