Özellikle inşaat sezonun başladığı yaz ve sonbahar aylarında Kürt gençleri Türkiye'nin büyük metropollerine çalışmak için gitmek zorunda kalıyor. Van ve diğer illerde artan işsizlik ve yoksulluk, gençleri batı illerinde ucuz iş gücü olarak çalışmak zorunda bırakıyor. İş güvenliği ve işçi sağlığının önemsenmediği sektörde, cinayetler de cezasız kalıyor.

Türk devletinin Kuzey Kürdistan'a uyguladığı ekonomi politikası nedeniyle Kürt gençleri Türkiye'nin metropollerinde zor ve güvencesiz şartlarda çalışmak zorunda kalıyor. İş cinayetlerinin çoğu kurbanı da bu gençlerden oluşuyor. Aylarca, hatta yıllarca ailelerinden uzak gurbette çalışan Kürt gençleri, evlerine ya sakat geliyor, ya da tabutta getiriliyor. Son 1.5 yıl içinde 9,  geçtiğimiz Mayıs ve içinde bulunduğumuz Haziran ayında 2 işçinin daha hayatını kaybetmesiyle üç yılda çalıştığı inşaatta cenazesi çıkan Vanlı işçi sayısı 25’e yükseldi.

13 Nisan 2019 günü Antalya'nın merkez ilçesi olan Kepez'de Sur Yapıda inşaat işçisi olarak çalışan Mehmet Kılınç (28) 11. kattan düşerek hayatını kaybederken, 21 Haziran 2019 günü ise Van’ın Özalp ilçesi sağmalı köyü nüfusuna kayıtlı 3 Çocuk Babası Kudrettin Kırengin (41) bir binanın 6. katında çalıştığı esnada dengesini kaybederek aşağıya düşerek yaşamını kaybetti.

AVUKAT DEMİR: KÜRT GENÇLERİ UCUZ İŞ GÜCÜ OLARAK GÖRÜLÜYOR

Konuya ilişkin bilgi veren Van Barosu Avukatlarından Cemal Demir de bölgede yaşanan yoğun işsizliğe dikkat çekti. Demir, Kürt gençlerinin ucuz iş gücü olarak görüldüğünü belirterek: "İş güvenliği tüzüğü uygulanmadığı, denetlenmediği için söz konusu iş cinayetleri meydana geliyor. Neredeyse her inşaatta bunu görüyoruz. Baret ve halat bile kullanılmıyor. Önlem alınmazsa kazalar da kaçınılmaz oluyor. İşsizlik nedeniyle daha çok inşaatların tercih edilmesi söz konusu. İnşaat, en tehlikeli iş grubuna giriyor" diye konuştu.