'Şehidi unutmak ihanettir'

Yedisu bölgesinde Temmuz 2007’deki bir çatışmada yaralı halde sabaha kadar çatışarak şehadete ulaşan Ciwan Zaza’yı anlatan arkadaşı, "Ruhen şehitlerden ayrılamayız; ayrılmak ve unutmak, ihanettir” dedi.

Kürdistan dağları, sadece birer direniş kalesi değil, Kürtlerin tarihinin yeniden yazıldığı, yaşamın örüldüğü, kökleriyle buluştuğu mekânlardır. Bu dağlardaki gerillalar, bu bilinçle fedakarlığın ve yoldaşlığın manevi bağını güçlendiriyorlar.

Ciwan Zaza, Bingöllü yurtsever bir ailedendi. Üç arkadaşıyla birlikte 2003’te gerilla saflarına katıldı. Eğitimden sonra Xakurkê ve Behdinan’da çalışmalara katıldı. 2006’da Erzurum Eyaleti’ne geçti. Kısa sürede coğrafyayı tanıdı. Yedisu, Adaklı, Çawreş bölgesine alıştı. Mücadele arkadaşı, Ciwan’ı anlatmadan önce gerilla yoldaşlığıyla ilgili şunları söylüyor: “Özgürlük savaşçılarının birbirleriyle de kenetlenen ruhi birlikteliği de oluşuyor; güçlü kopmaz bağlar gelişiyor. Dağ ve yoldaşlık en fazla anlam yüklediğimiz, sonsuz bağlarla birliktelik sağlamaya çalıştığımız kavramlar. Dağda hakikati arama mücadelemiz tüm zorluklara rağmen bu yoldaşlık duygularıyla gelişiyor. Yoldaşlık sıradan arkadaşlık, dostluk, ahbaplık değildir. Sadece bir amaç için yol arkadaşlığı da değildir. Tüm bunları aşan felsefi, ideolojik temelde gelişen bir birlikteliktir de. Biri hepsi, hepsi biri için yaşar, yaşatır. Fiziki ayrılıklar ne kadar olsa da ruhi birliktelik her zaman, her yerde, her anda kendini hissettirir ve gösterir. Dolayısıyla şehit yoldaşlarımız fiziki olarak aramızdan ayrılsalar dahi ruhen hiçbir zaman birbirimizden ayrılamayız. Bu anlamda ayrılmak ve unutmak, ihanettir.”

SAYGILI, ÖLÇÜLÜ, FEDAKAR…

Gözlerindeki parıltıda umut, sevgi, inanç duygularını görebildiklerini söyleyen mücadele arkadaşı, olgunluğunun da dikkat çektiğini belirtiyor. Parti içerisinde çok tecrübeli ve eski olmamasına rağmen Ciwan’ın olgunluğuyla öne çıktığını kaydeden arkadaşı, "Yaşamdaki duruşuyla mütevazı, saygılı, ölçülü, fedakâr özellikleriyle çok kısa sürede Erzurum Eyaleti yapısı içerisinde sevilen, sayılan ve öne çıkan bir yoldaştı. Aktif bir şekilde pratiğe katıldı. Katıldıkça deneyim kazandı. Deneyim kazandıkça öncülük yaptı" diyor.

BAĞLILIĞI, KAYGISIZ VE HESAPSIZDI

Ciwan’ın moralli ve coşkulu olduğu kadar yoldaşlık ruhu ve ilişkilerinin içten/özlü olduğunu dile getiren arkadaşı, şöyle devam ediyor: "Önderliğe, şehitlere karşı dürüstlüğü, bağlılığı kaygısızca, hesapsızcaydı. Anlık, olaylar karşısında hemen etkilenen, etkilenip kendini geriye çeken tutumlardan nefret ediyordu. Kendisi bu konularda tutarlı ve istikrarlıydı. 2007’deki eylemlerde en önde yer alanlardandı. Önderlik, Hareketimiz, halkımız üzerinde geliştirilen saldırılara karşı yürütülen direniş hamlesinde en önde yer aldı."

SABAHA KADAR ÇATIŞTI

Mücadele arkadaşı, Çawreş bölgesinde faaliyet yürütürken eylem timinde yer alan Ciwan’ın, Temmuz 2007’de Yedisu ilçe merkezi yakınlarında işlek bir yolda Türk güçlerine karşı pusu attıklarını aktararak, sonrasını şöyle paylaşıyor: "Saat 24.00’e bekliyorlar. Düşman gelmeyince çekilip kendilerini sağlam bir noktaya vermeye çalışıyorlar. Çekilmemeleri gereken bir yolda hareket ediyorlar. Bu yolda pusu attıkları düşmanın birliğiyle karşılaşıyorlar. Bu karşılaşma çatışmaya dönüşüyor. Önde olan Ciwan önce karşılık veriyor, diğer arkadaşlar da. Düşman arkadaşlara göre tam hâkim bir pozisyonda. Buna rağmen çatışıyorlar. Diğer arkadaşlar çekilirken Ciwan, yaralanıyor. Yaralı olmasına ve yerinin dezavantajına rağmen çatışmaya devam ediyor. Çatışma sabahın ilk saatlerine kadar sürüyor. Sabahın ilk saatlerinde şehadete ulaşıyor."

ÜÇ AY ARAYLA İKİ ŞEHİT

Ciwan, Lameç vadisinde şehit düşen Agir’ın amcasının oğluydu. Aile üç ay arayla Ciwan’ın cenazesini Agir’ın yanına defnediyor. Arkadaşı, son olarak şunları vurguluyor: "Ciwan yoldaş kişiliği, yaşamı, pratiğiyle Apocu militanlığının nasıl olmasını, nasıl bir duruş sergilemesi gerektiğini netçe hepimizi gösterdi. Düşmanın üzerine gidişindeki kararlılık örnek alınması gereken düzeydeydi.”