Bir davanın, bin dağın umudu: Awaz ve Newal

Onlar iki Kürt gerillasıdır. Bin gerillanın yarasına derman olan, yoldaş olan ve binlerce gerillanın umudunu paylaşanlardır. Onlar ki; bir davanın, bin dağın Awaz'ı ve Newal'idir…

Bizi yaratan kadınların öyküsü yazılıyor. Hep Ehl-i hakikat derler, ta ki Ninova'ya ya da Nirvana'ya ulaşana dek. Sonra iz sürüp giderler. Ve avuçlarının içinden bizi yeniden yeşertmeye, yaratmaya başladıkları yeni bir yüzyıl fısıldanır. Gelecek bin yıllardan uzak, bir dağın doruğunda bizi büyütmeye çalışırlar. Kızgın bir savaş meydanında, zorlu bir savaşın sayfasına adını yazarlar. Aşk derler. Tarih ve bereket derler… Sonra kölelik zincirlerini koparmaya başlarlar. Xwebun olmakta ısrar edenler, kendi tarihlerini benimsemeyi de bilirler... Bilirler ki kadın isyan ederse var olur ülke, özgürleşir toplum. Şimdi bundan yola çıkarak yazıyorum.

Kadınların tarihi, kadınların zamanı, kadınların geleceği fısıldanır. Bir kadın olur, bir gerilla olur, bir doktor olur. Derler ki bir kültürü, bir kimliği, bir varoluşu elde etmenin zamanıdır. Onlar yol derler, yolcu ve yoldaş… Sonra kavrulmuş yaz sıcağının altında güneşe doğru yemin ederek yürürler. Giderler ve yeniden bizi yaratmaktan vazgeçmezler. Bir savaşın merkezinde, zor koşullarda mücadele etmek, Kürdistan dağlarında yol almaktır. O anlar ki, yaşam pahasına değerlidir. Yaşamda kural, ölçü vardır. Saygınlık vardır.

İKİ DEVRİMCİ YANYANA GELDİĞİNDE SONSUZ UMUDA FISILDAR

Dağın zirvesinde onlarca yıldır iz sürüp giderler. Onlar ki; yüksek tepelerde taht kurmayı bilmiş, sarayların lanet edilen gizli perilerdir. Daha sonra derler; yoldaş, hiçbir şey boşa gitmemeli. Böyle, iyilik ve hoş görüyü de eksik etmezler. O devrimcilerden doktor Awaz ve Newal. Derler ki; her gün yaşamın anlamına varmak, ulaşmaktır. Derler ki; her şey yapılır yoldaşlık için. Onlar gerilladır. Şimdi her gün alın terleriyle yoldaşlarına ve inandıkları Kürt özgürlük mücadelesinde özgürlük uğruna verdikleri emekleri yazıyoruz.

İki devrimci yan yana geldiğinde sonsuz umuda fısıldar. Dağlara, kuşlara, zirveye, aya, geceye… Konuşurlar ebediyen güneşle. Dertleşirler zamanla. Onlar davanın, yolun yoldaşlarıdır. Onlarla omuz omuza verdin mi yol paylaşılır, nan paylaşılır, yara paylaşılır, umut ve özgürlük tutkusu paylaşılır. Paylaşılır her şey…

BİNLERCE GERİLLANIN YARASINA DERMAN OLDULAR

İki kadın, iki devrimci... Ve İki doktorun, zor koşullarda, Medya Savunma Alanları'nda yüzlerce gerillanın yarasını iyileştiren kadınların hikayesidir. Onlar hem gerilla, hem devrimci, hem de mücadele kimliğini geliştirendir. Dağların dilinden anlar, savaşmayı bilirler. Onlar; yaşamın her alanında isyana kalkmış iki doktor, iki gerilladır. Yoldaşlarının yaralarını gece gündüz demeden, beş metre karelik bir yerde sarar, tedavi ederler.

Bu, bir dağın zirvesinde kendi ellerinden yaşamı yaratanların hikayesidir. Onlar, bir davanın aşk ve inancıyla zamanla yarışmayı, onunla koşturmayı, yola devam etmeyi bilir, zamana söz geçirirler. Şimdi Behdinan’da Kürdistan dağlarında karış karış dolaşarak, hesapsız ve kaygısız emek veren iki kadının mücadelesini yazıyoruz. Onlar iki Kürt gerillasıdır. Bin gerillanın yarasına derman olan, yol olan, yoldaş olan ve binlerce gerillanın umudunu paylaşanlardır. Onlar ki; dağı ve güneşi doğuran kutsal kadın, kutsal gerilla ve bir davanın, bin dağın Awaz’ı ve Newali’dir…