Dara zeytini tezgahlara indi

Tarihi yapıları ve kültürüyle bilinen antik Dara kentinin meşhur yaban zeytinleri, son baharın gelmesiyle birlikte Kürdistan kentlerinin satış tezgahlarında yerini aldı.

Lezzeti ile ününün bölge dışına ulaştığı Dara zeytinleri, tezgahlara inmeye başladı. Tüm bölgede lezzetiyle ün salmış bu zeytinler, bilinen kahvaltılık yeşil zeytinlere göre daha küçük, yağlı ve sert.

Mardin ile Nusaybin arasındaki Dara antik kenti, Doğu Roma İmparatorluğu’ndan kalma. Kaya içine oyulan yapılardan oluşan ve geniş bir alana yayılan Dara Antik Kenti’nin çevresi 4 kilometrelik bir surla korunmuştur. İç kale, kentin kuzeyinde ve 50 metre yüksekliğindeki tepenin üst düzlüğüne kurulmuştur. Kent içinde kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları halen görülebilmektedir. Ayrıca köyün etrafında tarihleri Geç Roma Dönemi’ne kadar giden mağara evlere rastlanmaktadır. Dara, aynı zamanda yaban zeytinleriyle de tanınıyor. Yazın son haftalarında hasadı yapılan Dara zeytini, sonbaharın gelmesiyle birlikte alıcılarını beklediği esnaf tezgahlarında yerini aldı. Sur ilçesinde 30 yıldır Dara zeytini satarak geçimini sağlayan esnaf Aziz Dayan’a Dara zeytinlerinin özelliğini sorduk. Dayan, “Bu zeytinlerin bilinen kahvaltılık zeytinlerden daha küçük, sert, yağlı ve az işlenmiş yaban özelliklerinden kaynaklı tadı da hayli lezzetlidir” dedi.

Dara zeytinlerinin müşterileri veya alıcıları tarafından daha sonra isteğe bağlı zeytin fabrikalarında işlenmiş hale getirilebildiğini belirten, Dayan, şunları söyledi: “Dara zeytinleri  uzak illere ve ülkelere gönderildikleri zaman daldan koparıldıkları haliyle işlenmemiş bir şekilde paketlenip satıldığı gibi fabrikalarda işlenmiş hale getirilip tuzlanıp da satılabilir. Bu zeytinler, özellikle 15 gün boyunca tuzlu suda bekletilerek yemeye hazır hale getirilir.”