Efrîn'e sığınan yüzbinlerce göçmenden BM'ye çağrı

Suriye iç savaşının başlamasından sonra yüzbinlerce göçmene ev sahipliği yapan ve şimdi de 282 bin göçmenin bulunduğu Efrîn'de göçmenler, BM'ye seslendi ve Türk devletinin işgaline karşı harekete geçme çağrısı yaptı. 

Türk devleti ve ona bağlı El Kaide devşirmesi çetelerin Efrîn'e başlattığı işgal harekatı ve buna karşı Demokratik Suriye Güçleri (QSD), YPG, YPJ savaşçıları ile Efrîn halkı tarafından sergilenen Çağın Direnişi 21'inci gününde. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Oraya mültecileri yerleştireceğim" diyerek "meşrulaştırmaya" çalıştığı harekatının odağındaki Efrîn Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından beri yüzbinlerce mülteci için ülkedeki tek güvenli limandı. 

Dört bir taraftan abluka altında olmasına rağmen Suriye'nin değişik bölgelerindeki çatışmalardan kaçan yüzbinlerce mülteciye kucak açan Efrîn, Türk devletinin saldırılarına rağmen hala bu ev sahipliğini yapmaya devam ediyor. Efrîn Kantonu Toplumsal İşler Konseyi'nin verilerine hala 282 bin göçmen kanton sınırlarında yaşıyor. Efrîn'e gelen göçmenlerden yaklaşık 4 bini aşkın aileye ev sahipliği yapan Rûbar ve Şehba kampları kapılarını ANF'ye açtı.

GÜVENLİ ALANLAR

Efrîn Kantonu'nun abluka ve ambargoya rağmen ekmeklerini paylaştığı göçmenler için bu iki kampın güvenliği Asayiş Güçleri tarafından sağlanırken, açılan okullarda da çocukların eğitimlerine devam etmeleri sağlanmaya çalışılmış. Ancak Türk devletinin saldırılarından dolayı eğitime ara verilmiş. Heyva Sor A Kurdistan'ın mobil sağlık merkezleri açtığı kampta cami ve komünler de kurularak göçmenlerin manevi ve maddi ihtiyaçlarının karşılanmasını Kanton yönetimi üstlenmiş. 

TÜRK DEVLETİNİN DESTEKLEDİĞİ ÇETELER EVİMİZİ YIKTI

Halep, Dera, Deraya, Humus, Şehba, Dêra Zor buralara bağlı yerleşim yerlerinden on binlerce mülteciye ev sahipliği yapan Rûbar ve Şehba kampları da Türk devletinin saldırılarından nasibini aldı. Türk devletinin hava saldırılarına başladığı ilk gün hedef seçilen yerlerden biri de Rûbar Kampı'ydı. Kampta kalan göçmenler, Türk devletinin desteklediği çetelerin evlerini yıkmasından dolayı Efrîn'e göç ettiklerini, ancak şimdi de Türk devletinin saldırılarının hedefinde olduklarını dile getiriyor. 

TÜRK DEVLETİ KAMPIMIZI VURUYOR

Şehba'nın Ûm El Xoş köyünden göç eden ve şimdilerde Şehba Kampı'nda yaşayan Hemet El Hemet isimli Arap yurttaş, çetelerin saldırılarından dolayı göç ettiğini belirterek, "Buraya Efrîn güvenli olduğu insanları çok iyi olduğu için geldik. Kaç gündür Türk devleti kampın çevresini vuruyor ve koruyoruz" diyor. 

'ELLERİNDEN GELDİĞİNCE YARDIM ETTİLER'

Şehba bölgesinden göç etmiş olan başka bir göçmen Nedim Oso da, geldikleri ilk günden beri Efrîn halkının kendilerine desteklerini eksik etmediklerini belirtiyor ve şunları söylüyor: "Burada Efrîn'de halklara kucağını açtı, iyi insanların yanın geldik burada savaş yoktu. Bir buçuk yıldır buradayız. Ancak Türk devleti DAİŞ gibi burada da bize saldırıyor. Türk halkına seslenmek istiyorum: Efrîn'de ne hakkınız var? Tükiye tüm Suriye'yi yıktı, sıra Efrîn'de mi? Hevallerimiz bizi burada koruyor, onların yanında kendimizi güvende hissediyoruz. Her türlü yardımı ellerinde geldiğince bize yapmaya çalışıyorlar." 

SURİYE'DEKİ YIKIMIN SORUMLUSU TÜRKİYE'DİR

"Suriye halkları ne olursa olsun yerini terk etmeyecek. Bize bütün bir halka terörist diyorlar ama aslında terörist olan Erdoğan ve onun çeteleridir. Erdoğan çete olmasaydı, bütün çeteleri yanına alıp Efrîn'e saldırmazdı. Türk devleti elini Tunus'da Libya'da nereye attıysa yıktı. Suriye'de de aynı şeyi yaptı. Şimdi Efrîn'i yıkmak istiyor burada bir milyona yakın insan yaşıyor" diyerek Türk devletinin Suriye'deki bu büyük yıkımın müsebibi olduğunu kaydediyor. 

'TÜRK DEVLETİNİN SALDIRILARINA MARUZ KALIYORUZ'

Humus'tan yönünü Efrîn'e çeviren diğer bir göçmen Hamdul El Saim de 20 kişilik ailesiyle DAİŞ'in zulmünden kaçtığını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: "Humus'a bağlı Vadi El Azim köyünden buraya geldik. Köyümüz bir ay DAİŞ'in çemberinde kaldı. Bir ay boyunca bizi aç bıraktılar sadece buğday yedik. Öleceğimizi sanıyorduk ama son anda kaçarak kurtulabildik. 20 kişilik ailemle birlikte. Çetelerden çete örgütlerinden kurtulmak için güvenli bir yer olan Efrîn'e kaçtık, bu kampa yerleştik. Ama bu 20 gündür sürekli Türk devletinin saldırılarına maruz kalıyoruz ve çocuklarımızın öldürülmesinden korkuyoruz." 

7 KİŞİ BURAYA SIĞINDIK

Kampa girdiğimizde bir çadırın alev aldığını duyuyoruz ve oraya doğru gidiyoruz. Yanan ev, Halep'in Tel Meksûr köyünden göç etmiş olan Fatime El Hiseyn'e ait. Eşinin öldüğünü belirten Fatime El Hiseyn, "Sobadan çadırımız yandı. Şimdi çadırı tamir ediyoruz. Bir çok şey lazım buradaki kamp için ama savaş var, Türk devletinin saldırıları var ve temin edilemiyor. Eşim öldü ailemden 7 kişiyi alıp buraya geldim" diyor.  

'EFRÎN HALKI BİZE HER TÜRLÜ YARDIMI YAPTI'

Türk devlerinin hedef aldığı Rûbar Kampı'nda ise kameralarımızı görür görmez konuşmak istediğini dile getiren Casim El Abduli de Halep'ten Efrîn'e sığınmış olan Arap bir yurttaş. "Teröristlerin Halep'e saldırısı sonrasında göçmek zorunda kaldık ve Efrîn'e geldik. Çünkü burada insanlar iyiydi ve savaş yoktu. Bize her türlü yardımı yaptılar" diyor ve şunları ekliyor: "Ama 20 gündür Türk devletinin saldırıları başladı. Sivillerin yaşadığı kampı uçaklarla bombaladılar, şimdi de toplarla çevresini vuruyorlar. Çocuklarımız güvende değil. Ben bütün devletlere sesleniyorum, Türk devletinin Efrîn'de sivilleri hedef alan bu saldırılarını durdursunlar. İnsan hakları kurumlarına sesleniyorum, bize destek olsunlar."

'BURADA SAVAŞTAN KAÇAN SİVİLLER VAR'

Bir başka Halepli göçmen Hesen Şuşen ise Türk devleti destekli çetelerin evini yıktığını ve 2 yıldır Rûbar Kampı'nda kaldığını belirtiyor. Hesen Şûşen, "Burası biz göçmenler için güvenli bir yerdi. Siviller o yüzden buraya sığındık. 20 gündür Türk devleti sivilleri vuruyor, kampımızı hedef alıyor. Burada sivil bir katliam yapılmak isteniyor. Bütün insan hakları örgütleri ve devletlere seslenmek istiyorum. Burada savaştan kaçmış siviller var Türk devletinin saldırılarını durdurun" diye kaydediyor. 

'AĞAÇLARIN ALTINDA UYUDUK'

Dera'dan göç etmiş olan Riyad Xelil de Türk devletinin kendilerini yeniden göç yollarına düşürmek için su depolarını ve kamplarını vurduğunu hatırlatarak, "20 gündür saldırılar nedeniyle kampımıza doğru dürüst yemek ve su gelmiyor. Türk devleti Efrîn'de sivilleri kaçırmak için su depolarını vuruyor. Kampımızı da vurdular. Ben bütün insan hakları kurumlarına çağrı yapıyorum. Efrîn'e saldırdıkları gece kampımızı vurdular ve herkes kamptan çıkıp ağaçların altında battaniyesiz yattı. Çocuklar ve yaşlılar hastalandı. Bu zulümü bize yapanlar teröristtir. Erdoğan tüm çetelerin başı bir teröristtir" diyor. 

282 BİN GÖÇMEN EFRÎN'DE

Efrîn Kantonu Toplumsal İşler Konseyi Göçmen Ofisi Temsilcisi Mihemed Haci Hesen 2011 yılından beri Suriyeli göçmenlere kapılarının açık olduğunu ve 2014 yılında ise Rûbar Kampı'nı inşa ettiklerini belirtiyor. Efrîn'deki Rûbar ve Şehba kamplarında 4 bini aşkın ailenin bulunduğunu kaydeden Mihemed Haci Hesen, bir ay önce yaptıkları yoklamaya göre de Efrîn Kantonu sınırları içerisinde 282 bin göçmenin olduğunu bilgisini paylaşıyor. 

'BÜTÜN DÜNYA İÇİN UTANÇ OLUR'

Bugüne kadar mültecilerin ihtiyaçlarını kendi imkanlarıyla karşılamaya çalıştıklarını ve halen bu görevi yerine getirdiklerini ifade eden Hesen, "Ama son 20 gündür Türk devletinin saldırılarıyla yüz yüzeyiz. Burası Suriye'de yıkımın olmadığı tek kentlerden biri. Bundan dolayı da göçmenler için bir sığınak oldu. Ama Türk devleti şimdi bu sığınağı yok etmek istiyor. Birleşmiş Milletler Göçmenler Bürosu, insan hakları kurumları, büyük devletler buna karşı sessiz kalıyor. Bizler bunu kabul etmiyoruz. Bu kadar kadın, çocuk, ihtiyar ve mülteciye ev sahipliği yapmış Efrîn'in bugün yalnız bırakılması bütün dünya için büyük bir utançtır" diyen belirtiyor.