Eski zamanlardan kalanlara...

Dersim’de başladığı gerillacılık serüveninde gerçek bir yoldaş olarak belleklere kazınan Kaddafi Gülçimen, 14 yıllık mücadelesi boyunca sevilen, güven duyulan bir kişilik oldu.

"Robot resmini gördü mü televizyon haberlerinde, gördüyse 'Bu bir ilk' diye düşündü mü bilemem. Ben düşündüm. Ya da öyle olmasını istedim. Bildiğim kadarıyla ilk kez bir PKK gerillası haberlere bu şekilde konu oluyordu. Geniş yüzüne yayılmış esmerlik ve kalınca dudaklarıyla bizden bir robot resim olmayı ilk kez o başarmıştır diye düşünüyor ve bundan dolayı için için seviniyorken, kayıpların veya tehlike unsuru barındıranların robot resminin çizildiğini hatırladım.

Şimdiye kadar bizden birilerinin kayıp olduğu için robot resimle boy gösterdiğine en azından ben tanık olmamıştım. Yalnızca tehlike olmaktan çıktığımızda, başka bir deyişle etkisiz hale getirildiğimizde haberlere konu olmaya alışmıştık. Karşımdakinin usta işi bir çizim olduğunu inkâr edemezdim. Ayrıntılar es geçilmemiş, tanıyanların rahatlıkla çıkarabilecekleri şekilde yansıtılmıştı ekrana. Hemen peşinden onun da bir usta olduğunu düşündüm, böyle olmasa bin kilometreden fazla yolu sırtındaki robot resmin yüküyle ne şekilde olursa olsun alamaz ve Munzur dağlarının büyülü ıslığında yıkamazdı düşlerini. Ve o bir ustaydı, onun sayesinde artık etkisiz hale gelmekten kurtuluyorduk." Bu sözlerle anlatıyordu onu bir yoldaşı.

GERİLLACILIK SERÜVENİ 20 YIL ÖNCE DERSİM'DE BAŞLADI

Kaddafi Gülçimen; 1998 yılında Dersim’de başlattığı gerillacılık serüveninde saf, temiz bir yoldaş olarak belleklere kazındı, güven duyulan bir kişilik oldu ve hep sevildi. En çok fedakârlık isteyen çalışmalarda ve alanlarda kalmakla birlikte, yeri geldiğinde yönetimde yer alan arkadaşlarının yanında bulunarak kusursuz şekilde yoldaşlarına hizmet etmekten hiç gocunmadı. Örgütsel çalışmalar neyi gerektiriyorsa onu yaptı ve kendisini geliştirmesini bildi.

2002 yılında geldiği Güney sahasında Özel Kuvvetler içerisinde yer almayı, gelecek planlarına en denk davranış olarak benimsedi. Direngenlik ve sabır isteyen eğitim süreçlerinden başarıyla çıkarak örgütün ona duyduğu güveni daha da pekiştirdi. Bunun sonucunda 2005 yılında Ege bölgesinde gerilla çalışmalarını oturtmak amacıyla örgütlendirilmiş birimin içinde yer alması uygun görülen sınırlı sayıdaki insanlardan biri oldu.

TOPLUMUN ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜNÜ FARK ETTİĞİ AN KARARINI VERDİ

O bölgede, Manisa Akhisar’da doğup büyümüştü. Erzurum Hınıslı bir ailenin 6 çocuğundan 4'üncüsüydü. Emek yoğunluklu inşaat gibi işlerde çalışmıştı. Gerilla saflarına katılımının nedenlerini, "Bu karar, düşmanın beni Kürtlüğümü inkâr edecek düzeye getirmesinin bende yarattığı kin sonucunda ve ulusal bilince varmamla gelişti. Toplumun çürümüşlüğünü fark edince bu mücadele içinde olmam gerektiğini düşündüm" sözleriyle açıklıyordu.

Kaddafi Gülçimen; Munzur dağlarının Erzincan ve Dersim’i, onun her iki yüzünde yaşayan insanlar için aynı korku, aynı yaşam bağı ve de aynı ölüm anlamına gelse de ayıran o görkemin sorumlusu olarak 2012 yılında aramızdan ayrıldı. O dağ en çok bir yaz günü orada olup olmadığını bilmediğinde güzeldi. O dağ bir yüzüne daha yakın dururken, diğer yüzünden hep uzaklaşır gibiydi.

İKİ YOLDAŞI İLE BİRLİKTE SONSUZLUĞA GÖÇTÜ

Her dağın efsanesi vardı buralarda. Bu dağın efsanesi yoktu. Bu dağ efsaneler toplamıydı. O da her efsanesine inandığı bu dağın eteklerine indiği bir sonbahar günü iki yoldaşıyla birlikte sonsuzluğa göçtü. Kışın erken indiği, aşağıdan bakanların gözünde kışı indiren dağların tehlikesini hiçe sayarak indiği aşağıların netameli havasında olmuştu bu göç. Ölülerinin ardından her mevsimde kül yağdıran insanların yaşadığı bir diyarda. Bir dağda doğmak mı, orada ölmek mi insanı o dağla daha çok yakınlaştırır? Ne olursa olsun dağ bilir her şeyi, ulaşamayanı bağışlar, koynunda yıldızlaşanların hatırına bağışlar.