Hizbulkontra, Güney’e yerleştiriliyor

Hizbulkontra’nın legal yüzü Hüda-Par ve sermaye grubu HAKSİAD, MİT’in garantörlüğü ve KDP öncülüğünde Güney Kürdistan’da en üst düzeyde ağırlandı, resmi temsilciliği açıldı, tüm imkanlar sunuldu.

Türk devletinin kullanışlı sopası ve cinayet şebekesi, son bir haftadır KDP’nin resmi davetiyle Hewlêr’de ağırlanıyor. Resmi temsilcilik açtılar. Heyetler düzeyinde ekonomik işbirliği görüşmeleri, kapalı toplantılar yaptılar. Üstelik sadece KDP değil, diğer siyasi aktörler de bu kirli ele el verdi.

Bilindiği gibi Mesud Barzani’nin tüm Ankara temaslarında Hüda-Par genel başkanlarıyla MİT merkezinde rutin görüşmeler yapardı. Aralarında Hizbulkontra’nın kurucularından Hüseyin Velioğlu’nun akrabalarının da ortağı olduğu ticari şirketler ve Türkiye’de aranan onlarca Hizbulkontra mensubunun KDP bölgesinde ve Parastin denetiminde uzun süredir ticari ve siyasi faaliyetler yürütmeleri de sır değil. Şimdi bir MİT projesi olan Güney’de işbirlikçi kemeri oluşturma çalışmalarına yakından bakalım.

Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Hewlêr-Irak-Kerkük ziyaretiyle eş zamanlı olarak Hüda-Par (Hizbulkontra’nın yasal etiketi) çıkarma yaptı. Oldukça yüzeysel siyasi ve ticari bir ilişki olarak basına servis edilen KDP-Hüda-Par temasları aslında çok kapsamlıydı. Hizbulkontra sermayesi (HAKSİAD), KDP tarafından üst düzey kabul gördü. Hemen akabinde Hüda-Par’ın yeni genel başkanı İshak Sağlam ve beraberindekiler, 30 Nisan’da Mesud Barzani ile görüştü.

1 Mayıs’ta da ilk resmi temsilciliğini törenle açtılar. Açılışa, kurumsal destek ve kutlama ziyaretlerine bakılınca da Türk devletinin moderatörlüğü ve KDP’nin servisi daha net anlaşılıyor: destek ve kutlama ziyaretlerine gelince; Aralarında Bizûtnewey İslamî Kurdistan (Kürdistan İslami Hareket Partisi), Yekitî Niştîmanî Kurdistan (Kürdistan Yurtseverler Birliği), Bağımsız Türkmen Hareketi, Yekgirtûy İslamî (İslami Birlik Partisi), Komela İslami Kürdistan (İslami Toplum Partisi), Partiya Demokrati Kurdistan (Kürdistan Demokrat Partisi), Irak İslam Partisi, Darül-Beyan Derneği, Ronakî Müessesi, kanaat önderleri, Kürdistan İş Adamları Birliği, bakanlar, vekiller, bürokratlar ve tüccarlar…

KDP, bir yandan Türkiye’ye açtığı üslerle Güney’in fiili işgalini meşrulaştırırken diğer yandan da özel savaş aparatlarından biri olan Hizbulkontra’ya alan açıyor. Kerkük’ün Türkmen Cephesi’ne bırakılması ve Türkiye tarafından aktarılan paralarla oluşturulan silahlı paramiliter yapılara ek olarak bir Hizbulkontra gücünü oluşturma girişimi de tıpkı ENKS gibi bir misyon biçme ve onu meşrulaştırma amaçlıdır. Rojava Devrimi’ni kuşatacak işbirlikçi ihanet kemeri, Güney’de de KDP eliyle hayata geçiliyor. Kürt direniş odakları Rojava, Şengal, Mexmûr ve Kandil arasındaki stratejik geçiş alanları kapatılarak birbirlerinden koparılmak isteniyor. Güney yönetimi de gönüllü soyunuyor. Dolayısıyla Hizbulkontra’ya Güney’in imkanlarının serilmesinin muhatabı KDP olduğu kadar, moderatör de MİT’tir; amaç ise ihanet kemeridir.