Kalkan: AKP bir hafiye devleti kurdu

PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan, AKP’nin Abdulhamit gibi bir “hafiye devleti” kurduğunu ve herkesi suça bulaştırmak istediğini belirtti. Kalkan, ajan faaliyetlerden uzak durulması için uyarıda bulundu.

Medya Haber’de Pazartesi akşamı yayınlanan “Ülkeden” programına konuk olan PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan, 1 Eylül Dünya Barış Günü, Şengal’e ve Kandil’e yönelik saldırılar, ajanlaştırma faaliyetleri, Avrupa ülkelerinin AKP rejimi ile işbirliği ve İdlib’e yönelik olası operasyona ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

BARIŞ TEK BAŞINA ANLAM İFADE EDEN BİR KAVRAM DEĞİL

1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle konuşan Duran Kalkan, “Barış yalnız başına çok fazla anlam ifade eden bir kavram değil” dedi. Kalkan, gerçeğin başka olduğunu belirtirken, barışın gerçekleştirilmesini gerektiren koşullar olduğunu kaydetti. Özgürlüksüz ve demokrasisiz barış olmayacağını söyleyen Kalkan, “Barışa ulaşabilmek için öncelikle savaşı üreten zihniyet ve siyasetin kaldırılması gerekli” dedi.

Ortadoğu’nun bugün Üçüncü Dünya Savaşı’na konu olduğunu belirten Kalkan, Türk devletinin sınır içerisinde olduğu gibi sınır dışında da saldırılarda bulunduğunu sözlerine ekledi. Kalkan, “24 saat terör ve baskı var” diye vurguladı.

ŞENGAL’E YÖNELİK SALDIRIYA ABD ONAY VERDİ

Türk devletinin 15 Ağustos günü Şengal’de KCK Yürütme Konseyi üyesi Zeki Şengali’yi hedef alan saldırıyı değerlendiren Kalkan, bu saldırıyı “3 Ağustos’ta DAİŞ’in Şengal’deki soykırım saldırısının kesinlikle bir devamı” olarak nitelendirdi.

“Dahası 20 Ocak’ta başlatılan Efrîn’i işgal saldırısının doğrudan bir parçası” diyerek sözlerini sürdüren Kalkan, “Mesele egemenlik kurmak, ezmek , bütün toplumsal dinamikleri baskı altına almak ve esas olarak da Kürt düşmanlığıdır” şeklinde konuştu.

ABD’nin de Şengal saldırısına onay verdiğine dikkat çeken Kalkan, “Şubat ortasında dışişleri bakanları, ardından ABD Dışişleri Bakanı’nın Erdoğan ile yaptığı toplantıda Türkiye’nin Kandil’e ve Şengal’e, tıpkı Efrîn benzeri saldırı yapması için anlaştılar. Amerika onay verdi. Bir şartı vardı, Irak devletinin kabul etmesi şartıydı (...) Demek ki Irak devleti kabul etti ki, yapıldı” ifadelerini kullandı.

Soykırımcı güçlerinin bu ittifakını gördüklerini belirten Kalkan, bunu Efrîn’de, Şengal’de, Kandil’de ve Bradost’a yönelik saldırılarda da gördüklerini kaydetti.

ER YA DA GEÇ MAHKUM EDİLECEKLER

İnsanlığa karşı bu suçları işleyenlerin “er geç yargılanacağını” söyleyen Kalkan, “Saldırıları boşa çıkartacağız, hesabını soracağız” dedi.

Dersim’de HPG askeri konsey üyesi Mahir Atakan’ın bir grup arkadaşı ile birlikte hayatını kaybettiği saldırıyı da değerlendiren Kalkan, “Dersim’de olanları, faşist saldırı, terör, hatta katliam olarak görmemek lazım. Bir soykırım var. Yakıyorlar, tüm bir doğa yanıyor” diye belirtti.

Kalkan, “Karşımızda insanlığa karşı suç işleyen soykırımcı bir zihniyet var” derken, Türk iktidarının ayakta kalabilmek için can havliyle saldırdığını söyledi.

AKP BÜTÜN TOPLUMU AJAN YAPMAYA ÇALIŞIYOR

Dersim’deki saldırıyla bağlantılı olarak Türk devletinin ajan, ihbarcı yapı örgütlediğine işaret eden Kalkan, şöyle konuştu: “AKP bütün toplumu ajan yapmaya çalışıyor. Başarısını burada görüyor (...) Tamam bu konuda para var, baskı var, terör var, bunu biliyoruz fakat bunlar var diye AKP’nin bu suçlarına ortaklık olmaz. ‘Ne yapalım başka çaremiz yok’ demekle olmaz. Kimse bu işe alet olmamalı. Uyarıyorum: Herkes aklını başına toplamalı. AKP, kesinlikle insanlığı er veya geç yargılayacağı, mahkum edeceği bir suç işliyor, soykırım yapıyor, katliam yapıyor. Kim buna bulaşırsa, hesabını verecek. Uzak durmalılar. Kaldı ki, Kürt halkı da hesap sorar, özgürlük hareketi de hesap sorar. Her gün izliyor, takip ediyor, inceliyoruz. Öyle, sanılmasın ki herkesin yaptığı yanına kar kalacak. Herke yaptığının hesabını bir bir verecek. Bu hareket, tarihi yargılama hareketi olarak ortaya çıktı (...) Bedeli ne olursa olsun, göze alır, ama hesap sorma mücadelesinden asla vazgeçmez. Soykırımcı siyasete alet olanlar bilsinler ki, halkımızın, hareketimizin özgürlük arayışları, mücadelesi de peşlerindedir, yakalarındadır. Bir gün yakalarını tutacak, hesap soracak. Onun için, bu işten vazgeçsinler.”

HAFİYE DEVLETİ KURULDU

Bir ajan hattı oluşturulduğunu ifade eden Kalkan, “AKP aynı Abdulhamit gibi bir hafiye devleti kurdu. Ama Abdulhamit’in başına gelenleri herkes görsün (...) Ajan, hafiye sistemi oluşturmuş, herkesi suça bulaştırıyor. Kimse buna alet olmasın” diye ekledi.

NE TÜRKİYE ANTİ-EMPERYALİST, NE DE AVRUPA DEMOKRAT

Ekonomik krizdeki Türkiye’ye Avrupalı iktidarların destek açıklamalarını değerlendiren Kalkan, Türkiye’deki sistem için Batılı iktidarların “gayrı meşru çocuğu” tanımlamasında bulundu. Bu tanımlama ile Türkiye’de oluşturulan ulus-devlet sistemini ima eden Kalkan, “Oradan çıkar sağlıyorlar, dolayısıyla kendi yarattıklarını koruyorlar. İşin özü itibariyle karşıt değiller ama aşırılıklarına karşı çıkıyorlar” şeklinde konuştu.

Avrupa ülkelerinin Türkiye ile maddi çıkarlarına işaret eden Kalkan, karşılıklı eleştirilerin “kıyasıya bir mücadele” olmadığını, çıkar mücadelesinin bir parçası olduğunu kaydetti. Kalkan, “Ne Türkiye anti-emperyalist, ne de Avrupa gerçek anlamda demokrat” vurgusunu yaptı.

İDLİB MESELESİ

İdlib’e yönelik olası operasyona ilişkin de konuşan Kalkan, “Görünen o ki, her cephede çelişki ve çatışmalar derinleşecek” dedi. Her cephede bir mücadelenin olduğunu ifade eden Kalkan, İdlib’i sadece İdlib olarak ele almanın dar bir yaklaşım olduğunu dile getirdi. Kalkan, İdlib’in Türk devletinin Azaz, Cerablus, Bab ve Efrîn’deki varlığı ile birlikte ele alınması gerektiğine dikkat çekti.

Cumartesi Anneleri’nin eylemleri ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için nöbet eylemlerini son olarak değerlendiren Kalkan, “Kutsal bir mücadele yürütüyorlar” dedi.