KNK Kültür, Sanat, Eğitim ve Dil Komisyonu, Dünya Anadil Günü vesilesiyle açıklama yaptı. Komisyon, dil ve kültürel varlığın toplumlar için iki temel varlık alanı olduğunu belirterek, halkların kendi kimliklerini belirlemek için büyük emekler verdiğini söyledi. 

Açıklamada, Türk devletinin Türk dil ve kültürü dışında başta Kürt dili ve kültürü olmak üzere diğer dil ve kültürlere yönelik asimilasyon politikalarına dikkat çekildi. Açıklamada, Kürtçe çalışmalar yapan onlarca kurumun, Kürtçe yayın yapan gazetelerin kapatıldığı, binlerce dil-kültür çalışanının tutuklandığını kaydetti.

AVRUPA'DAKİ BASKI DA KINANDI

Açıklamada, Avrupa ülkelerinin, özellikle Almanya'nın Kürt dil ve kültür kurumlarına yönelik baskıları hatırlatılarak, Kürtlere yönelik asimilasyoncu politikanın Avrupa devletleri eliyle de yürütüldüğü belirtildi.  KNK, bunun son örneği olarak Mezopotamya Yayınevi'nin ve Mîr Müzik'in kapatılmasını gösterdi.

'KÜRTÇE, TOPYEKÛN MÜCADELENİN TEMELLERİNDEN'

Açıklamada, bu asimilasyon politikalara karşı sessiz kalınmaması gerektiği vurgulanarak, Leyla Güven'in öncülüğünü yaptığı açlık grevi eyleminin aynı zamanda Kürt çocuklarının ve tüm çocukların geleceğini ve dillerini koruma amacını da taşıdığını kaydedildi.

Açıklamanın devamında, Kürtçeye yönelik tüm baskı, asimilasyon ve yok etme politikalarına rağmen Kürtçenin varlığını bugünlere kadar taşıdığını kaydedilerek, ''Kürtçe konuş, Kürtçe yaz, Kürtçe düşün'' çağrısında bulundu.

KNK son olarak, "Kürtler için topyekûn bir mücadele söz konusu ve Kürtçe de bu mücadelenin temellerinden biridir" dedi.