STK'ler: Halkın seçme-seçilme hakkı yok sayıldı!

Amed'deki STK'ler, baro binasında bir basın açıklaması yaparak, "Halkın seçme ve seçilme hakkı doğrudan yok sayılmıştır" dedi.

Amed'deki sivil toplum kuruluşları, baro binasında bir basın açıklaması yaptı. 
STK'ler adına açıklamayı İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun okudu. 

29 İLDE 418 GÖZALTI

Açıklamasına "Seçimler, demokratik yaşamın güvencesidir. Halk iradesine saygı esastır. Kayyım uygulamaları kabul edilemez" diyerek başlayan Zeytun, şöyle devam etti: 
"Halkların Demokratik Partisi’nin yönetiminde bulunan Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyesinin başkanları 19 Ağustos 2019 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılmıştır. Ardından da kent valileri, görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarının yerine kayyım olarak atanmıştır. 
Görevden uzaklaştırma ve kayyum kararının ardından, aynı gece eşzamanlı olarak, belediye hizmet binalarına, belediye ve HDP yöneticilerinin evlerine kapılar kırılarak baskınlar düzenlenmiştir. İçişleri Bakanlığı açıklamasına göre, 29 ilde gerçekleşen polis operasyonlarında  418 kişinin gözaltına alındığı belirtilmiştir. Sadece Diyarbakır’da aralarında belediye yöneticilerinin, meclis üyelerinin, sivil toplum temsilcilerinin de bulunduğu 100’ü aşkın kişinin gözaltına alındığı bilgisi edinilmiştir. Operasyonların sürdüğü ve gözaltı sayısının artabileceği yönünde bilgiler edinilmiştir.

POLİSİN SALDIRILARINA TEPKİ

Aynı gün içinde, seçmenlerin-yurttaşların belediye binası önünde bir araya gelerek, demokratik tepki göstermek amacıyla düzenlemek istedikleri basın açıklamasına, kolluk kuvvetleri tarafından izin verilmemiş, tazyikli su ile sert bir müdahalede bulunulmuştur. Anayasanın 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplumsal gösteri hakkı ve ifade hürriyeti ihlal edilmiştir. Bilindiği üzere, OHAL döneminde HDP’li 94 belediye başkanı görevden alınmış ve bu belediyelere el konulmuştu. Başta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Gültan Kışanak olmak üzere, 66 belediye başkanı ile yüzlerce belediye ve il genel meclis üyeleri tutuklanmıştı. Yine 31 Mart  2019 tarihindeki  yerel seçimlerinin ardından belediyeleri kazanan 6 HDP’li belediye başkanı adaylarına mazbataları verilmemiştir. Mazbataları verilmeyen HDP’li başkanlar yerine onlardan sonra en çok oyu alan AKP’li adayları belediye başkanı yapılmıştır."

'HALK İRADESİNE, BARIŞ VE DEMOKRATİKLEŞMEYE DARBE'

Kararı, halkın seçme ve seçilme hakkının doğrudan yok sayılması olarak niteleyen Zeytun, "Açıklamada yer alan ve ileri sürülen gerekçelere bakıldığında; karar hukuki dayanaktan yoksun; toplumsal adalet ve vicdanı derinden yaralayıcıdır. Yine bu karar, Anayasa’nın 127. maddesi ile 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 674 sayılı OHAL KHK’sı ile değiştirilen 45. maddesi ile 47. maddesi gösterilmiştir.Seçimle elde edilemeyeni zor kullanarak elde etme mantığının bir tezahürü olan ve hukuki kılıfına uydurulmuş bu kararın, hukuk ve demokratik değerlerle bağdaşır bir yanı bulunmayıp halk iradesine vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz" diye konuştu.
"Halkın ve seçmenin iradesine bu kadar fütursuzca müdahale edilmesiyle barış ve demokratikleşme çabalarına çok ağır bir darbe vurulmuştur" diyen Zeytun, açıklamayı şu sözlerle noktaladı: "Demokrasinin temel şartı seçmen iradesini tanımaktır. Ülkedeki siyasal, sosyal, ekonomik sorunların çözümü için öncelikle insan haklarına saygıyı bir devlet kültürü haline getirmek, barış ve demokrasiyi tesis etmek gerekir. Bizler kentin sivil toplum ve meslek örgütleri olarak, Siyasi iktidarı halkın iradesine yapılan bu müdahaleden vazgeçmeye ve seçilmiş belediye başkanlarını bir an önce göreve iade etmeye, tüm demokrasi güçlerini siyasi iktidarın bu müdahalesine karşı çıkmaya davet ediyoruz. Siyasi iktidarın bu tarz hukuksuz ve antidemokratik uygulamalarına artık son verilmesini talep ediyoruz."