Süryani Dernekler Federasyonu’ndan belediye gasplarına tepki

Süryani Dernekleri Federasyonu: Türkiye ve dünya kamuoyu bu darbeci zihniyete karşı demokratik bir tutum geliştirmeye ve halkların iradesi ile seçilmiş temsilcileri yanında yer almaya çağırıyoruz.

AKP’nin Amed, Mardin ve Van belediyelerini gasp etmesine tepki gösteren Süryani Dernekleri Federasyonu, “Bu anti-demokratik ve ırkçı zihniyet güscünü darbeci bir ideolojiden almaktadır. Bu nedenle Türkiye’de farklı etnik, dini, mezhepsel ve toplumsal kimliklere sahip olan bütün grup ve kesimler her türlü baskılara maruz kalmaktadırlar” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Süryani Dernekleri Federasyonu şunları belirtti: “Demokratik yönetim biçiminin temel özelliği, halk iradesini ortaya koyan seçimlerdir. Ancak son yıllarda Türkiye’de seçimlerin herhangi bir değeri kalmamıştır.

Çünkü AKP-MHP ittifakı ile seçimle göreve gelen HDP’li milletvekilleri, belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri ve siyasetçiler değişik gerekçelerle görevlerinden alınmakta ve bir çoğu cezaevine konulmaktadır. Bu anti-demokratik ve ırkçı zihniyet güscünü darbeci bir ideolojiden almaktadır. Bu nedenle Türkiye’de farklı etnik, dini, mezhepsel ve toplumsal kimliklere sahip olan bütün grup ve kesimler her türlü baskılara maruz kalmaktadırlar. Türkiye tarihi askeri ve hükümetler eliyle gerçekleştirilen darbelerle her zaman demokratik haklar askıya alınmış ve muhalefet şiddet araçları ile sindirilmeye çalışılmıştır. Sıkıyönetim, olağanüstü hal ve kanun hükmündeki keyfi kararnamelerle, insan hakları ve özgürlükler rafa kaldırılmıştır. AKP-MHP ırkçı, dinci ittifakı ile tek adam rejimi hayatın her alanına hakim kılınmaya çalışılmaktadır. Türkiye’de demokrasiye, barışa, özgürlüklere sahip olmak için her türlü mücadele biçimi suç sayılmaktadır.

AKP-MHP hükümeti dünyanın gözleri önünde seçim sonuçları istedikleri gibi olmadığı için, ya tekrarlamakta yada yok sayarak halkların iradesini kayyım aracılığı ile gasp etmektedirler. En son bugün sabah saatlerinde Diyarbakır, Mardin, Van büyükşehir belediye eş başkanlarına karşı Sarayın emri doğrultusunda ve İçişleri Bakanlığı’nın harekete geçmesi ile siyasi bir darbe yapılmıştır. Hukuki hiçbir gerekçeye dayanmayan bu anti-demokratik darbe, insanlığın evrensel değerlerini hiçe sayılarak, polis gücü ile gerçekleştirilmiştir. Bu uygulama Türkiye halklarında büyük bir tedirginlik, huzursuzluk ve güvensizlik yarattığı gibi, Türkiye’nin itibarını uluslararası düzeyde de düşürmüştür. Türkiye ve dünya kamuoyu bu darbeci zihniyete karşı demokratik bir tutum geliştirmeye ve halkların iradesi ile seçilmiş temsilcileri yanında yer almaya çağırıyoruz.”