Yağız'ın direnişi 3 ayı geride bıraktı

Kürt Halk Önderi Öcalan'a dönük tecride karşı Hewlêr'de süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan Nasır Yağız'ın eylemi 3 ayı geride bıraktı. Yağız'ın sağlık durumu gün geçtikçe kötüleşiyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesi için DTK eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevi direnişlerinde yer alanlardan biri de HDP’li Nasır Yağız. Sağlık durumu gittikçe kötüleşen Nasır Yağız'ın eylemi 3 ayı geride bıraktı.

HDP Başurê Kürdistan Temsilcisi Abid İke, Nasır'ın son durumuna ilişkin ANF'ye konuştu. Yağız'ın artık hareket ederken zorluk çektiğini söyleyen İke, "Baş ve mide ağrılarından dolayı gece yarılarına kadar uyuyamıyor. Uyurken de sürekli rahatsızlanıyor. Günde 4, 5 saat ancak ayakta kalabiliyor. Çok kilo kaybetti, içecek içme konusunda da ciddi sorunlar yaşıyor. Gün geçtikçe vücudu eriyor ve kilo kaybediyor" diye konuştu.

Yağız'ın moral ve coşkusuna da değinen Abid İke, konuşmasına şöyle devam etti: "Nasır Yağız, moral, inanç ve Önder Apo'ya bağlılık konusunda kararlı. Bu açlık grevi eylemini de eksik görüyor. Daha büyük şeyler yapmak için arayış içerisinde. Öcalan'a yönelik tecride ve cezaevlerindeki hak ihlallerine tahammül edemiyor. Onun dışında moralli ve coşkulu." Dün İştar Meclis'i üyesi Fadile Tok da Nasır Yağız'ı ziyaret etti.

YAĞIZ'IN AİHM, CPT VE AVRUPA KONSEYİ'NE YOLLADIĞI MEKTUP

Direnişinin 39. gününde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) CPT ve Avrupa Konseyi’ne bir mektup yazan Yağız, bu kurumların biran önce harekete geçmeleri çağrısında bulundu.

Nasır Yağız'ın mektubunda şu ifadeler yer aldı:

"Ben Nasır Yağız, 1992 yılında Kuzey Kürdistan'ın Batman şehrinde dünyaya geldim. Daha çocukluğumda, kimlik, dil ve Kürt kültürüne yönelik asimilasyondan dolayı büyük acılar çektim. Gençliğimde Kürt kimliğimden dolayı işgalci Türk devletinin saldırılarına uğradım. Yürüttüğüm siyasi çalışmalardan dolayı cezaevinde kaldım. Serbest bırakıldıktan sonra cezam onaylandı. Ondan sonra mültecilik ve sürgünü tanıdım.

9 aydır Güney Kürdistan'ın Hewlêr şehrinde yaşamımı sürdürüyorum. Uluslararası insan hakları sözleşmesine göre, insanların doğal hakları vardır. Fakat milyonlarca Kürt Türk devleti tarafından bu haklarından yoksun bırakılıyor. Her Kürt, 20 yıldır İmralı'da esir tutulan Sayın Öcalan gibi insan haklarından mahrum bırakılıyor.

HİÇBİR MEVZUATTA OLMAYAN TECRİT UYGULANIYOR

Sayın Öcalan, 2011 yılından beri avukatları, 2016 yılından beri ailesi dahil hiç kimse ile görüştürülmemektedir. Kürt halkının önderi Sayın Abdullah Öcalan şahsında bütün Kürt halkı üzerinde hukuksuz ve sömürgeci yöntemler uygulanmaktadır. Kendisine hiçbir mevzuatta karşılığı olmayan tecrit uygulanmaktadır.

Uygulanan bu insanlık dişi tecritte sizlerin de görevlerinizi yapmamaktan kaynaklı sorumluluğunuzun olduğunu belirtmek isterim. Bir halkın en temel haklarından yoksun bırakılması, yine halkın özgürlük ve demokrasi aktivistlerinin kriminalize edilmesine sessiz kalmanız ve Sayın Abdullah Öcalan'ı ağır tecrit altında yalnız bırakmanız, görevlerinize sahip çıkmamanız, yaşam hakkımı riske edercesine inisiyatif almaya zorlamış bulunmaktadır.

ÖCALAN'DAN HABER ALINMAMASI HALKLAR AÇISINDAN HAYATİ BİR KONUDUR

39 gündür bedenimi açlık grevine yatırmış bulunmaktayım. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kırılmazsa ve sizin aracılığınızla kendisinden haber alınmazsa bu eylemimi hür irademle süresiz ölüm orucu eylemine dönüştüreceğimi belirtiyorum. İmralı’da ağır tecridi altında bulunan Sayın Abdullah Öcalan Ortadoğu'da barış ve savaş gerekçesidir. Ondan haber alınması halklar açısından hayati bir konudur.

Bugün dünya genelinde binlerce kişi açlık grevine girmiş durumdadır ve bu daha da büyük rakamlara ulaşacaktır. Avrupa adalet ve hukuk mekanizmasının tarihsel misyonuna sahip çıkmasını ümit ediyorum. Bu kararıma da sizin tecrit ve işkenceye destek sunan tavrınızın neden olduğunu bilmenizi isterim. Sizleri bu açlık grevlerini ölümler olmadan durdurmaya davet ediyorum ve insanlığın evrensel değerleriyle örtüşen görevlerinize sahip çıkmaya çağırıyorum."