‘İşgal altındaki Efrîn’e tek dil ve tek mezhep dayatılıyor’

Türk devletinin Efrîn’de Kürtçe ve diğer dinsel gruplara karşı savaş açtığını belirten Almanya’nın uluslararası alanda çalışan STK’larından Tehdit Altındaki Halklar Toplumu (GfbV), bölge halkına tek dil ve tek mezhebin dayatıldığını bildirdi.

Merkezi Almanya’nın Göttingen şehrinde bulunan Tehdit Altındaki Halklar Toplumu (GfbV) 4 aydır Türk ordusu ve çetelerin işgali altında olan Rojava Kürdistan’ın Efrîn kantonuna ilişkin raporunu açıkladı. Kuruluşun Ortadoğu Masası Sorumlusu Dr. Kemal Sido tarafından açıklanan raporda Türk devletinin Efrîn’in tarihsel dokusunu yok eten icraatlarına dikkat çekildi.

Türk devleti ve çetelerinin 18 Mart 2018’de Efrîn merkezini işgal ettikten hemen sonra Kürtçe tabelalar ile okullardaki Kürtçe derslerin kaldırıldığı belirtilen raporda devamla şu hususlar yer aldı: “Birçok etnik ve dini kimliğin bir arada yaşadığı Efrîn’de daha sonra kadınların başı açık dışarı çıkması yasaklandı. Kadınlara türban takma zorunluluğu getirildi. Efrîn’in sokaklarında birdenbire sadece sakallı erkekler gezmeye başladı.

‘EFRÎN’DE ÊZIDİLER, ALEVİLER VE HIRİSTİYANLAR ARTIK YOK’

İşgalden önce Efrîn’de Müslümanların yanı sıra Êzidîlerin, Aleviler ve Hıristiyanlar bir arada yaşadığını hatırlatan Tehdit Altındaki Halklar Toplumu “Artık değişik etnik, dini ve diğer mezheplerden insanlar bu kentte yaşamıyor. Örneğin daha önce tahminlerimize göre sadece kent merkezinde 1 bin Hıristiyan vardı, şimdi tek bir tane bile yok” görüşünü dile getirdi.

Dünyada yaşanan insan haklarını inceleyen Almanya’nın önde gelen devlet dışı sivil toplum kuruluşlarından olan GfbV temsilcisi Dr. Sido, Efrîn’de yaşanan hak ihlallerine ilişkin ise şu bilgileri kamuoyuyla paylaştı:

“Bölgedeki aktivistlerden aldığımız bilgilere göre Temmuz ayının ilk yarısında Efrîn’de 120 kaçırma olayı, 7 öldürme, 10 soygun ve 27 baskın yaşandı. Tabii ki bunlar buz dağının görünen yüzü. 18 Mart’taki işgalden buyana Türk ordusu en az 3 bin Kürdü kaçırdı, bu konuda tahmin edilen rakam ise 7 bin civarında.

Aileler korkularından dolayı kaçırma olaylarını dışarıya bildirmiyor. Türk ordusuna bağlı güçler sürekli sivillerin cep telefonlarına el koyuyor. Kısaca bölgede bir etkin temizliğin yaşandığını söyleyebiliriz. Türk ordusu dışardan getirdiği on bin civarında radikal İslamcıyı Kürt bölgesine yerleştirmiş durumda.”