Türk devletinin 20 Ocak’ta çetelerle birlikte işgal saldırılarında bulunduğu Efrîn’de evlerini terk etmek zorunda kalan yüzbinlerce kişi kötü koşullarda altında yaşıyor. Efrîn kent merkezi 18 Mart’ta işgal edilmişti. Kent sakinleri yeni katliamlara maruz kalmamak için evlerini ve eşyalarını arkalarında bırakarak, kenti terk etmişti.

Çoğu Şehba bölgesine sığınan Efrînlilerin bir kısmı burada kurulan Serdem ve Berxwedan kamplarına yerleştirildi. Ancak çoğu halen cami, okul ve yıkık evlerde kalıyor. Şehba bölgesi yakın zamanda çetelerden temizlenmişti. Bu nedenle halen kısıtlı imkanlara sahip.

Bir kaç gün içinde yüzbinlerle ifade edilen göç almasıyla birlikte koşullar daha da ağırlaştı. Yazın gelmesiyle sıcakların aşırı artması, beraberinde çok sayıda hastalığı da getirdi.

ULUSLARARASI YARDIM YOK

Efrin Kantonu Demokratik Özerklik Meclisi Eşbaşkanı Hêvî Mistefa Şehba’da barınan Efrinli göçmenlerin yaşadığı sorunlar ve ihtiyaçlara ilişkin ANF’ye konuştu.

Mistefa, Efrinliler kenti terk ettiklerinde onlara eşlik eden herhangi bir sağlık örgütü veya uluslararası kurumun olmadığına dikkat çekerken, “Yolda bir çok çocuk ve yaşlı hayatını kaybetti” dedi.

Efrînliler bir aydır Şehba bölgesinde yaşam mücadelesi veriyor. Temel bazı ihtiyaçları, Efrin Kantonu Özerklik Meclisi tarafından karşılanıyor. Bunlar da ekmek ve barınma gibi kısıtlı yardımlardan oluşuyor.

Mistefa, “Ancak, şimdiye kadar hiçbir uluslararası kuruluştan ve insan hakları derneklerinden bu halk için bir yardım ve destek gelmemiştir. Göç örgütü ve Kızıl Haç tarafından bir kere ziyaret gerçekleştirildi. Ancak onların bu gelişi de sadaka tarzında, çok küçük denebilecek bir nitelikte. Verdikleri şeyler gereken ihtiyaçlara göre bunlardan söz etmek bile utandırıcı” diye konuştu.

İLAÇ VE İMKANSIZLIKLARDAN DOLAYI BİR ÇOK ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ

Mevcut durumda bölgede iki kamp var. Bu kamplara bine yakın aile yerleştirildi. Ancak yüzlerce ailenin halen camilerde ve yıkık evlerde yaşamak zorunda kaldığını ifade eden Mistefa, “Günlük bazı çocuklar ve ağır hastalar ilaç ve sağlık yetersizliğinden dolayı hayatını kaybediyor” diye belirtti.

Mistefa yardım çağrısında bulundu: “Biz başta halkımıza sesleniyoruz. Şehba da bir direniş sahasıdır. Efrin halkına destek çıksınlar. Biz şimdiye kadar onlarca mektup, insani kuruluşlara gönderdik. Önümüzde yaz ayları var. Yazdan kaynaklı ortaya çıkacak bir sürü hastalık var. Sağlık kuruluşlarının gelip burayı ziyaret etmesi gerekir. Şimdiye kadar hiçbir komite gelmemiştir. Halkımız eylemlerini sürdürsünler, karar mercilerinin önünde, Efrin halkının sesini onlara yetiştirebilmeleri gerekiyor. Şehba’daki Efrin halkı için ayrıca uluslararası bir savunma kararının çıkması gerekir. Yine uluslararası gözlemci ve savunma nezdinde biz kendi topraklarımıza geri dönelim.”

ONLARCA HASTA TEDAVİ İÇİN BEKLİYOR

Şehba’da 200 bine yakın insanın hayatının tehlikede olduğunu ifade eden Mistefa, “Tüm yaşam ihtiyaçları onlara gereklidir. Özerk yönetim olarak bizim imkanlarımız bu halkın tüm ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli değildir” dedi.

200’E YAKIN AĞIR HASTA VAR

Mistefa, bazı hastaların durumunun ağır olduğunu da sözlerine eklerken, şunları ifade etti: “Onları bu şartlarda tedavi etme imkanlarımız yok. 150-200’e yakın ağır hastalardan oluşan bir liste hazırlanmış, bunların farklı yerlerde ve hastane koşullarında tedavi edilmeleri gerekir. Bir çok yere, bu hastaların gerektiği gibi tedavi edilebilmeleri için başvurduk, fakat şimdiye kadar bize hiçbir cevap verilmiş değil. Yolların açılması gerekir bu hastalar için. Bunun için biz diyoruz ki, sağlık kuruluşlarının buraya gelmesi ve yerinde bu durumu gözlemlemeleri gerekir. Bu kadar insan sırf izin verilene kadar kendi ölümlerini beklemeleri gerekmiyor.”

SALGIN HASTALIK TEHLİKESİ

Kamp alanlar ve diğer alanlarda yaşam ve hijyen koşullarının kötü olması nedenle çok sayıda hastalık belirdiğini söyleyen Mistefa, şöyle konuştu:

“Hebil heleb (yaz aylarında sıcak ve kirlilikten dolayı daha çok bu bölgede, vücutta çıkan yaralar) çok fazla çıkmaya başladı. Yine, kızamık, yaz şartlarından dolayı ortaya çıkan hastalıklar var. Büyük bir tehlike var. Bizim ilaç ve sağlık komitelerine ihtiyacımız var. Sinek ilaçlarına ihtiyaç var. Çocuk sütüne ihtiyaç var. Bu anlamda herkesin ve her kurumun Efrin halkına destek vermesi gerekir.”