Bedeli ağır ama onuru büyük

Öcalan’dan etkilenen yüzlerce Rojavalıdan biri olan Mihyeddin Hesan, çocukları, kardeşleri, yeğenleri ve çocuklarının dayılarıyla devrimde yer almanın hem ağır bedelini omuzladı hem de onurunu yaşıyor.

Kürt Özgürlük Mücadelesiyle 1980’lerin sonunda tanışan ve 1991’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı dinleme fırsatı bulan Mihyeddin Hesan, şehit kızı ve akrabaları; devrimde aktif mücadeleye devam eden kızı ve akrabalarıyla gurur duyuyor. Qamişlo’nun Anteriye Mahallesi’nde oturan Hasan, “Önder Apo sayesinde üzerimize örtülen betonu kırdık, ölü kefenini yırttık; başımız dik bir şekilde Kürt’üz diyebildik” dedi.

Rojava’dan 1991’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ziyaretine giden yüzlerce grup içerisinde yer alanlardan biri olan Mihyeddin Hesan, 15 Ağustos kutlamasına katılır. Öcalan’ın burada yaptığı konuşmadan etkilenerek bir hafta kalıp sohbetlere katılır, bir nevi eğitimden geçer.

VATANINIZ İÇİN NE YAPTINIZ?

Kaldığının ikinci günü Öcalan’ın, bazı ağa ve beylerin de katıldığı gruba yönelik konuşmasını unutmayan Hesan, şunları paylaştı: “Kimi ağalar ve beyler de vardı. Önderlik, onlara nerden geldiklerini ve kim olduklarını ve geçen sürede ne yaptıklarını, ne yapmak istediklerini sordu. Önderlik bir ağaya şimdiye kadar bu topraklar için neler yaptın, diye sordu. O kadar insan toplanıp ağa ve aşiret olduğunuzu söylüyorsunuz, ağalığın bir kere adı bile güzel değil, dedi. Sizlerin ağalığı halkı köleleştirmek üzerine kurulu, peki sizler bu vatan için ne yaptınız, diye sordu. İnsanlık için yaptığınız bir şey yok, dedi. Sizler bir kadın için 40 erkek birbirinizi vurabilirsiniz ‘kadın benim namusum’ diyerek. Önderlik elindeki toprağı göstererek peki bunun için bu vatan için ne yaptınız, diye sorusunu tekrarladı. O da sizlerin namusu değil mi, peki bu namus için sizler neler yaptınız, bu topraklar için bugüne kadar hiçbir şey yapmadınız, diye devam etti. Başkan, yurtseverlik ve toprak sevgisi, namus algısı üzerine, köleliğin karşısında nasıl durmamız, aslında kendi varlığımıza nasıl sahip çıkmamız gerektiğini anlattı. Bu bende çok büyük etkiler yarattı.”

Bu görüşmelerde Öcalan şahsında çok şey görüp öğrendiklerini, buradaki kadroların yaklaşım, üslup, iletişim ve hatta oturup kalkmalarından bile etkilendiklerini kaydeden Hesan, bir tanıklığını da anlattı: “Akademinin büyük bir mutfağı vardı ve orada Derikli yaşlı bir amcayı ağlarken gördüm. Nedinini sorduğumda şunları söyledi: Şu gördüğün peynir bidonu benimdi. O dönemler yardım yapabilecek durumum yoktu ve ben de arkadaşlara göndermeleri için bu peyniri vermiştim. Komşularım peyniri verdiğim kişinin bu peyniri arkadaşlara ulaştırmayacağını, hatta kendi tanıdıklarına vereceğini savunmuştu. Benim peynirim üzerinde adım da yazıyor, şu an 2-3 yıl aradan sonra burada duruyor. Derik’ten taa Lübnan’a…”

KIZLARI DEVRİME KATILDI

İçinde ukte kalan devrim özlemini Rojava’da yerine getirdiğini, kendisinin yapamadığını, çocuklarının elinden tutarak hep birlikte yapmaya başladıklarını söyleyen Hesan,  çocukları ve ailesiyle ilgili şu bilgileri verdi:

* Kızım Can Welat, 2011’de katıldı. Şengal’de katliama uğratılmak istenen Êzîdî kardeşlerimizi savunmak için 2016’da Şengal’e giden ve orada şehit düşen ilk Rojavalı Kürt kadın oldu.

* Kardeşim Ayid ve ablamın oğlu İdris, 2013’te bayram sabahı Til-Alo’da şehit düştüler.

* Mübarek, Kürt bayrağı için 2012’deki Newroz’da şehit düştü.

* Çocuklarımın üzerinde etkisi büyük olan dayıları Rûbar, 1995’te Amed’de şehit düştü.

* Amcamın oğlu Goran, Rojava Devrimi’nde şehit düştü.

* Bir kızım ve ailemden onlarca kişi de hala Kürt Özgürlük Hareketi’nde yerlerini alıyor.

YURTSEVERLİK BEDEL İSTER

Yurtseverliğin yükünün ağır olduğunu, herkesin kendine yurtseverim diyemeyeceğini ve bunun ağır bedel istediğini bildiğini ifade eden Hesan, “Ailenin şehit sayısının artması, bizlerin yükünü ağırlaştırsa da onur duyuyoruz. Umarız bu onura layıkıyla cevap olabiliyoruzdur. Önder Apo sayesinde üzerimize örtülen betonu kırdık ve o ölü kefenini yırttık; bugün başımız dik bir şekilde Kürt’üz diyebiliyoruz” şeklinde konuştu.